ın, davacı müvekkili ve davalı şirket aleyhine işçi alacakları için açmış olduğu dava üzerine verilen karar gereğince 31.538,65 TL. rücuen alacağın, davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine, başlatmış oldukları ilamsız icra takibine yönelik, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirkete dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen, davaya cevap vermediği gibi temsilcisi de duruşmalara katılmamıştır....
temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun'un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı" yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK'nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete'de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİKnın...
temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun'un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı" yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK'nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete'de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİKnın...
Yapılan açıklamalar ışığında borçlu şirketin ticareti terk edip etmediği ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının şikayet tarihi itibariyle tespiti gerekmekte olup, borçlu şirketin faaliyetine son vererek ticareti terk etmesine rağmen İİK. 44. maddesi uyarınca ticareti terk bildiriminde bulunulmaması sebebiyle sanığın üzerine atılı ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunun sübuta ermesi karşısında, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun'un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı" yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK'nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete'de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİKnın...
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, Yerel Mahkeme hüküm fıkrasının 5. bendindeki “... 1.800,00 TL maktu avukatlık parasının” ibaresinin çıkartılarak yerine “...500,00 TL Maktu vekalet ücretinin...“ ibaresinin yazılmasına, hükmün ve gerekçesinin 1086 sayılı HUMKnın 438/son maddesi uyarınca düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİKnın 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan açıklamalar ışığında her ne kadar sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket tasfiye halinde ise de, 09/10/2014 tarihli tasfiye kararı ve buna ilişkin tescil ve ilan işlemlerinin şikayet tarihinden sonra gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, ticaret sicil müdürlüğü, vergi dairesi cevabi yazıları ve zabıta araştırması ile toplanan deliller çerçevesinde atılı suçun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kayyım atanması istenilen borçlu tarafından yapılan temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun'un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı" yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK'nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete'de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİKnın...
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme hüküm fıkrasının 1. bendindeki “Bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine, dava konusu malların değeri üzerinden %20 tazminatın davacıdan alınarak davalı-alacaklıya verilmesine, ” ibaresinin çıkartılarak yerine “Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına“ ibaresinin yazılmasına, hükmün ve gerekçesinin 1086 sayılı HUMK'un 438/son maddesi uyarınca düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİKnın 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,13.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....