Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece birleşen davanın davalı borçlu şirket yönünden de kabul edilerek ödeme emrinin 19.04.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulüne, asıl davada ise tahliye istemli davanın, İİK'nin 269/1 yollamasıyla TBK'nin 315. maddesi uyarınca verilen, yasal 30 günlük süre beklenilmeden 07.04.2016 tarihinde açıldığı gözönünde bulundurularak tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye talepli dava tarihinden önceye ait dava dilekçe tebliğ tarihi dikkate alınarak davacı şirket yönünden şikayetin reddine ve tahliye talebinin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmaktadır....

    Davalı borçlular vekili, yapılan icra takibinde müvekkillerine Örnek 7 ödeme emrinin gönderildiğini, bu ödeme emrinin Borçlar Kanunu'nun 260 ve 288. maddelerinde yazılı ihtarı içermediğini, davalı borçluların takibe borçları olmadığını ileri sürerek itiraz etmeleri üzerine haksız şekilde bu davanın açıldığını, taraflar arasında düzenlenen 24.1.2008 tarihli kira sözleşmesinde aylık kiranın 400 TL olarak kararlaştırıldığını, takibe konu kira bedellerinin davacı alacaklıya ödendiğini belirterek, davanın reddini ve davacı alacaklının % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur. Davacı alacaklı, davalı borçlular ile aralarında düzenlenen 24.1.2008 başlangıç tarihli ve onaltı ay süreli kira sözleşmesine dayanarak Eylül-Aralık 2008 arası aylar kirasının tahsili için 17.12.2008 tarihinde Turgutlu 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008 / 5352 sayılı dosyasında tahliye istemli icra takibine başlamıştır....

      Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından, kiracı borçlunun kira borcunu ödemediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, davalıya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin davalı borçluya 19.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Alacaklı kiralayan, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine kesinleşen takip nedeniyle 06/12/2012 tarihinde açtığı dava ile tahliye isteminde bulunmuştur....

        Denizcilik Lojistik Tahmil Tahliye Acente ve Danışmanlık Hiz. Ltd. Şti. 'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Mahkemelerinin önceki kararının, ödeme emrinin ... , ... plaka tutanak no'lu kalemlerine ilişkin kısmı onanarak kesinleştiğinden uyuşmazlığın bu aşamada ödeme emrinin geri kalan kalemlerine münhasır incelendiği belirtilerek, ... ve ... plaka tutanak numaralı kalemleri dışındaki amme alacakları için ... ana takip numaralı ödeme emri ile adı geçen şirkete karşı takip yapıldığı, söz konusu ödeme emrinin dava konusu edildiği, ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. 1-Davacı vekilinin tahliye talebinin reddine ilişkin temyiz itirazları yönünden; Davacı, 07.02.2012 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmediğini iddia ettiği toplam 8.400,00.-TL kira alacağının tahsilini istemiş, ancak takip talebinde tahliye isteminde bulunmamıştır. Bu nedenle tahliye isteği bulunmayan takip talepnamesine dayalı olarak icra müdürlüğünce düzenlenen otuz gün ödeme süreli ödeme emrinin davalıya gönderilmesi ile tahliyenin sağlanması hukuken mümkün değildir....

            Davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK.'nun 269/1 ve TBK'nun 315.maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenilmeden 05/12/2012 tarihinde açılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenilmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle kararın alacağa ilişkin kısmının ONANMASINA, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve ...nın 366.maddesi uyarınca kararın tahliyeye ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece yapılan nitelendirmede davanın, yazılı taahhüde dayalı olarak başlatılan tahliye istekli icra takibi olduğu kabul edildiğinden davacıların icra takibi başlatmaları üzerine, İcra Dairesi tarafından İ.İ.K'nun 272 ve 273. maddeleri gereğince, yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi durumunda düzenlenmesi gerekli kiralananın 15 gün içerisinde tahliye ve teslimine ilişkin 14 nolu örnek tahliye emrinin davalıya tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu durumda davalıya tahliye emri gönderilmeden tahliye isteyemeyeceğinden Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                Davacı 3.kişi borçludan olan alacaklarına karşılık Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2001/5346 sayılı takip dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip uyarınca borçluya ait fabrika binasının ve hacizli malların 18.7.2002 tarihinde gerçekleşen ihale sonucu satın aldıklarını ,,borçlu şirket ile borcun ödenmesi için ödeme planı yapılarak borcun tamamen ödenmesi durumunda taşınmazın ve makinelerin borçluya satışı için iştira hakkı tanınarak fabrika binası ve makinelerin kullanımının belirli bir bedel mukabilinde borçlu şirkete bırakıldığını ancak borçlu tarafından taahüdün ihlali nedeniyle bu hakkın ortadan kalktığını,borçlunun haciz adresinden tahliyesi için takibe geçtiklerini tahliye emrinin iptali için borçlu tarafından açılan davanın reddedildiğini ancak red kararının Yargıtayca bozulduğunu ileri sürerek ihaleden alınan malları üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı dava dilekçesi ile, aralarındaki avukatlık ücret sözlşemesinden doğan alacağına ilişkin olarak yürütülen icra takibine borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı cevabı ve aşamalardaki beyanında, sözleşmenin imza edildiği dönemden önceki dönem için ücret istenemeyeceğini, davacının menfaat çatışması nedeniyle vekilliğe devam edemediğini, danışmanlık hizmeti verdiğinin doğru olmadığını savunup davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

                    No:25 Yenibosna Bahçelievler /İstanbul adresine mukim, İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Yenibosan mah.2226 ada, 3 ve 2228 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın tapuda maliki Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş. ile akdedilen 01/10/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracılık sıfatıyla yıllardan beri kullandığını, müvekkilinin tahliye emrinin muhatabı olmadığını, müvekkilinin kiracı olarak kullandığı yere ait tapu bilgisi ile tahliye emrine konu tapu bilgilerinin farklı olduğunu bu nedenle müvekkiline tahliye emri gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin resmi tapu evrakları ile kullanmış olduğu taşınmazın, icra dosyasına konu ihale edilen taşınmaz olmadığını ispatladığını bu durumda İİK 135/2 şartları gerçekleşmediğini, ipoteğin satışı işlemlerine konu adresin numarası ile müvekkilinin kullandığı yerin numarasının farklı olduğunu beyanla tahliye emrinin iptalini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu