İlk derece mahkemesi kararında; davanın üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talepli olduğu, bu davaların görülebilmesi için usule uygun bir istihkak iddiasının bulunması gerektiği, üçüncü kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunanların, üçüncü kişi şirketin yetkili temsilcisi olmadıkları, bu nedenle geçerli bir istihkak iddiasının bulunmadığı, bu haliyle de davacının istihkak iddiasının reddi talepli dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan (hukuki yarar yokluğundan) reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddia ve vakıalar aynen tekrar edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılarca istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....
Mahkemece, borçlu ile üçüncü kişi şirket ortakları arasında birinci dereceden akrabalık ilişkisi olduğu, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak hareket ettikleri, tüm bunların yanı sıra haciz adresi taşınmazın 1/3 hissesinin borçluya ait olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 26.10.2016 tarihli ve 2016/7863 Esas, 2016/14551 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olup, onama kararına karşı davalı üçüncü kişi vekili, tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya yeniden incelenmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır....
Mahkemece, 01.08.2013 tarihinde haczedilen mahcuzlara ilişkin olarak davalı tarafların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak işlem yaptıkları ve mahcuzların davalı borçluya ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına, davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı alacaklı vekili ve davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99.vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Karaman 3.İcra Müdürlüğünün 2008/2440 Esas sayılı dosyasından, 30.10.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu, borçluların alacaklılardan mal kaçırma amacı ile tüm mallarını 3.kişiye sattıklarını belirterek, İİK”nun 99. maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne ve icra müdürünün İİK’nun 99.maddesi uygulamasının hatalı olduğundan iptalini talep etmiştir. Davalı 3.kişi, borçlu ile danışıklı işlemler yapılmasının söz konusu olmadığını, işyerinin 3.kişiye ait olduğunu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, haczin 3.kişinin işyerinde yapıldığı, ödeme emri tebliğ edilen adres ile haciz adresinin farklı olduğu, mülkiyet karinesinin 3.kişi lehine olup davacı alacaklının aksini ispat edemediği davalı 3. kişinin de mahcuzun kendisine ait olduğu konusundaki yemin teklifini kabul edecek yemin ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (Alacaklı) vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, icra ve iflas Yasasının 99. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 11.5.2009 tarihinde üçüncü kişinin işyerinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmeyen adreste yapılmış ise de, davalı üçüncü kişi ile borçlu kardeş olup aralarında organik bağ vardır. Üçüncü kişinin haciz yapılan işyerinde, takip ve ödeme emri tebliğ tarihinden sonra, 18.2.2009 tarihinde ticari faaliyetine başladığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, dava dilekçesi ile incelenen icra dosyası birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde; dava tarihinin 20/07/2015 olduğu, dava dilekçesinde; İİK'nun 99.maddesi uyarınca verilen kararın, davacı alacaklıya 09/07/2015 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin açıklama bulunduğu, bu durumda 7 günlük yasal ve kesin dava açma süresinin 16/07/2015 tarihinde sona erdiğinden süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Haczin İİK'nun 97. maddeye göre yapılması halinde; istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir....
Mahkemece, İİK'nin 99. maddesi gereğince yapılan haciz işlemine ilişkin davalarda ön koşulun, malın üçüncü kişi elinde haciz edilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka dayanarak istihkak iddiasında bulunulması olduğu, dava konusu haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin üçüncü kişiyi temsile yetkili olduğu tespit edilemediği gibi lehine istihkak iddiasında bulunulan üçüncü kişinin de İİK'nin 96/3 maddesinde belirtilen 7 günlük sürede istihkak iddiasında bulunmadığından davanın ön koşulun yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; Karar, davalı üçüncü kişi vekili ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda üçüncü kişi şirketin defter ve faturaları üzerinde yapılan inceleme sonucunda hacizli malların üçüncü kişiye ait olduğunun belirlendiği gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı alacaklı vekili temyiz etmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; haciz mahallinde borçlunun bulunmadığı, işyerinde bulunan vergi levhasının üçüncü kişiye ait olduğu, İcra Müdürlüğü işleminin yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece davacının şikayet talebinin reddine karar verildiğine göre, terditli talep hakkında da karar verilmesi gerekmektedir. İstihkak davalarına İİK’nin 97/11. maddeleri hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır....
Mahkemece; üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine ve üçüncü kişi aleyhine 33.706,85 TL tazminata karar verilmiştir. Hüküm üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, 18.5.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi ... A.Ş adına istihkak iddiasında bulunan ...'...