WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. O halde mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti üzerinde durulması, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra diğer itirazların süresinde olduğunun anlaşılması halinde esastan incelenmesi, söz konusu itirazın süresinde olmadığının tespiti halinde ise süre yönünden reddi gerekirken tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapmadan doğrudan itirazın esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bu durumda, her ne kadar mahkemece, istem, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun kıymet takdirine ilişkin şikayet niteliğinde olduğu açık olup, uyuşmazlığın İİK'nun 82. maddesinde yer alan meskeniyet şikayeti kurallarına göre değil, aynı Kanun'un 128/a maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin yöntemince araştırılıp incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK.'nun 26. ve 33. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek istemin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İcra Hukuk Mahkemesince, tapu kaydına 14/07/2021 tarihinde doğrudan 2021/985E sayılı dosyadan haciz konulduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine konu taşınmazın Diyarbakır İcra Dairesince tesis edildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri raporunu düzenleyen icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

        İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; ... İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması söz konusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin Trabzon İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı, İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

            Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Şikayet; İİKnun 82/12.maddesine dayalı Meskeniyet şikayeti niteliğinde olup, İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasına göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet konusu haciz işlemi şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Katılanın 19/02/2013 tarihli şikayeti nedeniyle sanık hakkında 24/09/2013 tarihli iddianamenin düzenlendiği; birleştirilen diğer dosyada ise katılanın benzer mahiyetteki 10/09/2013 tarihli şikayeti nedeniyle sanık hakkında 06/02/2014 tarihli iddianamenin düzenlenip kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği ve iddianamenin düzenlenmesinden sonraki eylemlerin ayrı bir suç teşkil edeceği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nun 43/1. maddesi uygulanmak suretiyle tek bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, iki ayrı cezaya hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı...

                Mahkemece haczedilemezlik şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Borçlunun haczedilmezlik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yargıtayca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Haczedilemezlik şikayeti yönünden; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcının mahsubuna bakiye 2,75 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu