Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mad. 18 ve İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufların iptalini ve müvekkiline cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, tasarrufun iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesinin 1.fıkrasına göre malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yine aynı maddenin 2.fıkrasına göre HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Muvazaaya dayanan davalar ile İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir....

    Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur....

      İkinci talep hakkında verilen karara göre harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderleri hakkında hüküm kurulur. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesini 2018/1003 Esas 2020/3005 Karar sayılı ilamı) Somut olayda Mahkemece davanın nitelemesi karar başlığında tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) olarak gösterilmişse de İİK 277 maddesi anlamında dava şartlarının mevcut olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmamış, hükmün gerekçe kısmında taraflar arasında devrin muvazaalı olduğunun tespit edildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280....

      a yaptığı tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptaline, birleşen dosyada davalı ... ... ile davalı ... arasındaki 20.11.2002 tarihli satış sözleşmesi ile, ... vekili ... ... ile davalı ... arasındaki 10.4.2008 tarihindeki dava konusu taşınmazın devrine ilişkin tasarrufların İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptaline, davacıya dava konusu takip dosyası üzerinden cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 282. madde gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirascıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet sahibi 3. kişiler aleyhinede iptal davası açılabilir....

        Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksikliğin yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Dava, konusu uyuşmazlık İİK.' nun 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 27.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Kabule göre; mahkemece asıl kredi borçlusu olan şirket hakkında verilen iflas erteleme kararı gereğince de en başta İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılamayacağı belirtilmişse de davalı borçlu ...’in iflas erteleme davasının tarafı olmaması, davalı ... aleyhine takip yapılamayacağına dair tedbir kararının bulunmamış olmasına göre mahkemenin İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılamayacağı yönündeki gerekçesi de doğru görülmemiştir. Kabule göre mahkemece gerekçede davanın BK 18 ve devamı madde hükmü değerlendirilmesine göre; davalı 3. kişi Nuhi' nin beyanıda dava konusu gayrımenkulün “güvenilir kişi” olması sebebi ile kendisine devredildiği, söylediğine göre bu hususun da değerlendirilmesi gerekirdi. Eksik inceleme ile karar verilmesi de isabetli olmamıştır. 2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                Somut olayda mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan BK 19 maddesi hükmü değerlendirilmeksizin hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak İİK 277 maddesine göre değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gibi, mahkemece davanın nitelendirmesi İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olması durumunda ise İİK.nun 105. maddesi kapsamında geçici aciz vesikası veya kesin aciz vesikası ibraz edilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre de davalı ... ve Işıl vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                  a temlikine dair tasarrufun iptali istemiyle açtığı davanın İİK 277 ve devamı maddelerinde belirtilen koşullar bulunmadığından reddine, davacının alacaklı olduğu dava konusu Ezine İcra müdürlüğünün 2007/1326 nolu takip dosyası yönünden, dava konusu temlik tasarrufunun İİK 279/2 madde gereğince mutad ödeme vasıtaları dışında yapılan ödeme olması ve davalı ...'un temlik eden davalı borçlunun borca batık hal ve vaziyetini bilmediğini ispat yönünden herhangibir delil ve belge ibraz etmediğinden mutad dışı ödeme niteliği taşıyan temlik işleminin batıl olduğu gerekçesiyle davanın Ezine İcra Müdürlüğünün 2007/1326 takip dosyasında borçlu bulunan davalı ...'in takip alacaklısı olduğu Çanakkale 2.icra müdürlüğünün 2007/1387 sayılı icra dosyasındaki alacağını diğer davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu