Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin takdirinde isabetsizlik olduğunu, sürenin dolmadığını, mal kaçırma sebebiyle tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalı malik T3'nun kredi kullanarak almış olduğu taşınmazda hiç oturmadığını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hiçbir araştırma yapılmayarak salt 5 yıllık sürenin dolmuş olmasından bahisle davanın reddinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Dava dilekçesi içeriğinden davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yerel mahkemece hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....
Dava; terditli olarak açılan İİK'nın 277 ve devamı maddesi, mümkün olmaması halinde BK 19. Maddesi uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bu anlamda dairemizin sayın çoğunlunun görüş ve düşüncesine göre açılan, İİK’ nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımamasına rağmen sadece B.K nun muvazaayı düzenleyen 18. maddesine göre kabul edilen, borçlu olduğu iddia edilen kişi ile 3. kişi arasındaki mal kaçırmaya ilişkin hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında davaların yasal dayanağı, davacının dava açmakta hukuki yararı ve verilen kararın uygulanma (infaz) kabiliyeti yoktur. Şöyleki, 1- İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulları taşımayan hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali davalarında dairemizin sayın çoğunluğunun yasal dayanak olarak kabul ettiği B.K nun 18. maddesi, tüm muvazaalı işlemlerde uygulanan genel ve işlemlerin yorumlanması ile ilgili bir madde olup, tek başına bu davaların yasal dayanağını oluşturmaz. Yargıtay......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın miras nedeniyle intikal ettiğini, babadan kalan taşınmazın kardeşinin borçlarından dolayı gerçek bir satış işlemi ile devredildiğini, tasarrufun muvazaalı olmadığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İİK'nin 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/507 esas, 2022/463 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
Hırdavat Tic.Ltd.Şti. ile davalı ... vekili, tarafları ve konusu aynı olan mahkemenin 2010/291 Esas 2010/219 Karar sayılı dosyasından yetkisizlik kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini bu durumda kesin hüküm bulunduğundan bu davanın reddi gerektiğini, ikametgah ve taşınmazın bulunduğu yer itibarıyla Sarayönü Mahkemeleri yetkili olduğundan davanın yetki itirazı nedeniyle reddi gerektiğini, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığını, satışların muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, derdestlik nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, HMK'nun 104/1-1 maddesi gereğince davanın derdestlik itirazı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. Bu itibarla; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar yerinde bulunduğundan, davalı vekilinin ihtiyati hacize itirazın reddi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı ... plakalı aracın ticari plaka ve hattını 14.4.2011 tarihinde yeğeni davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun BK'nun 18 maddesi; bu talep kabul edilmediği takdirde İİK 277 madde gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiş;11.6.2012 tarihli dilekçesi ile dava sebebini İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali olarak tavzih etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, dava terditli açıldığından öncelikle BK'nun 18 maddesi gereğince inceleme yapılmasını, satışta muvazaa olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu aracın davalı şirket tarafından borcun doğumundan sonra davalıya satıldığı, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali gerektiği belirtilerek davanın kabulüne ... plakalı araçla ilgili tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Ltd.Şti, ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan madde de bu davaların amacı borçlunun 278, 279 ve 280.maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmetmek olarak açıklanmıştır. Somut olayda tasarrufa konu araç borçlu ... Tekstil San. ve Dış Ticaret Ltd. Şti.'ne aittir. Borçlu şirket ortakları davalı ... ve ... tasarrufun tarafı olmadığından haklarındaki davada husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 2-T.C....