HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2392 KARAR NO : 2023/2965 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/6 ESAS, 2023/283 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Çorum 1....
Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri," şeklindeki hüküm düzenlenmiştir. Somut olayda, taraflar arasında yapılan bağış işlemi davacının iddiasına göre İİK.nın 278. maddesi düzenlemesi kapsamında kalmaktadır. Yerel mahkemece de iddia bu şekilde değerlendirilerek taraflar arasındaki işlemin, İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali davası kapsamında kaldığı gerekçesiyle davacıya cebr-i icra yetkisi tanınmasına yönelik karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki dava İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Olay niteliği itibariyle TBK.nın 19.maddesinde düzenlenmesi bulunan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali niteliğinde değildir. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Somut olayda, 3....
Kişilere devrinin önlenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, akabinde ise davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddelerince iptaline, bu mümkün olmadığı takdirde ise TBK'nun 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeni ile iptaline karar verilmesini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerine takip dosyasındaki alacak ve tüm fer'ilerine yeter miktarda cebri icra yetkisi verilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde icra takip alacağının toplamı kadar davanın tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde icra takibinin kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminat bedelinin dönüştürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....
Avlulu iki katlı kargir taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından, İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/648 Esas 22/10/2020 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince bu ara karar istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın İcra İflas Kanununun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali talibini kapsadığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinin "İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren 5 sene geçmekle düşer" hükmünü içerdiği, davacının, tasarrufun iptaline konu yaptığı davalılar arasındaki satış işleminin 03.02.2010 tarihinde gerçekleştiği, davanın 5 yıllık süre çok fazla geçtikten sonra 02.02.2017 tarihinde açıldığı, İcra İflas Kanununun 284. maddesinde öngörülen sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen göz önünde bulundurulması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf mahkemesince, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nun 284. maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin dolmuş olduğu gerekçesi ile isitinaf istemi esastan red edilmiş, anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ya sattıklarını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların İİK'nun 277 ve devamı maddeleri ile BK'nun 19.maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep etmiştir. 2013/10927 2013/12714 Davalı borçlular ... AŞ. ve ... vekili Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu,dava koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve ... vekili,dava koşullarının bulunmadığını, taşınmazları rayiç bedelle alıp sattıkları belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, iptal koşullarının bulunmadığını,müvekkilinin iyiniyetli 4.kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava İİK.'nın 277. ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir. Öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisidir. Somut olayda da dava bu tarihten sonra 20.08.2014 tarihinde İİK.'nin 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olduğundan görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.(HGK 2014/17-2389 E- 2016/129 K) Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereken hususlardandır. Öte yandan HMK'nun 114/1-c maddesine göre dava şartlarındandır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/859 Esas KARAR NO : 2021/498 Karar DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 16/12/2016 KARAR TARİHİ : 30/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının -----yılında evlendiklerini, davacının öğretmen, davalının ise mimar olduğunu, davalının ----yılında kendi işi olan----- kurduğunu, davalının halen kurucusu ve sahibi olduğu bu şirkette çalışmaya devam ettiğini, tarafların ----- sayılı boşanma davasını açtıklarını, davalının boşanma davası açıldıktan sonra evlilik birliği boyunca edinilen tüm malvarlığını elden çıkarmaya başladığını, sahibi olduğu ------ devrettiğini, şirketin bir çok malvarlığının bulunduğunu ve davalının mal kaçırma gayesiyle kötü niyetli olarak bunları muvazaalı olarak tasfiye ettiğini, ---sene birlikte oturulan ve aile konutu olan taşınmazı dahi ----karşılığında...
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; uyuşmazlığının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep halinde dosyanın görevli ...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ...,...,... vekili ile ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....