Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....

    Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2019/105 ESAS - 2020/110 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu İstanbul, Şişli ilçesi, 674 ada, 54 parsel, 194 sayfa, cilt no:2 de kayıtlı 12 no.lu mesken niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalılarca yapılan satış işleminin öncelikle muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK'nin 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satışının istenebilmesine, muvazaa iddiasının kabul edilmemesi halinde İİK 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptali ile İİK'nin 283. maddesi gereğince satışa konu taşınmaz üzerinde icra takibindeki alacak ve tüm fer'ileri hakkında haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, Yapı ve Kredi Bankasının davalı borçludan olan alacağını temlik aldıklarını, borçlu aleyhine yapılan icra takibinde borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazdaki 2/3 hissesini davalı ...'a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu ... ile ... savunma yapmamıştır. Mahkemece, taşınmazın satışın tutarı ile gerçek değeri arasında bedel farkı oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde açıklanan olaylara göre davanın B.K. 18 vd. maddelerine göre açılmış bir dava değil, İİK.'nun 277 vd. maddelerine dayalı bir iptal davası olduğu anlaşılmaktadır....

        Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe göre dava BK 19 ve İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmıştır. Mahkemece de davanın hukuki nitelendirilmesi İİK 277 ve devamı olarak tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/274 KARAR NO :2022/270 DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ:06/04/2011 KARAR TARİHİ:21/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak, dava dışı ... Taah. ve Paz. Ltd. Şti.’ne kredi kullandırıldığını, davalı ...'ın kredi kullanan şirketin yetkili temsilcisi ve müşterek borçlu müteselsil kefili olduğunu, ödenmeyen kredi borcu hesabının kat edildiğini, .... İcra Müdürlüğü’nün ... E.s. dosyasından genel haciz yolu ile, davalı-borçlu kefil ... aleyine icra takibine girişildiğini, borcu karşılayacak mal bulunmadığını, 18.01.2011 tarihinde ... ... İlçesi ... Mahallesi 153 ada, 7 parselde kayıtlı 42/180 arsa paylı taşınmazı davalı ...'e, 27.12.2010 tarihinde ......

            277 vd. maddeleri ile TBK 19. madde gereğince müvekkili banka bakımından iptali ile, Gaziantep 13....

            Mahkemece tasarruf tarihinden itibaren İİK 278. maddesinde öngörülen iki yıllık ve 5411 sayılı Yasanın 138. maddesindeki 9 aylık sürelerin geçtiği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, ... ... Yönetim A.Ş., davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın İİK'nın 278. maddesindeki süre geçtikten sonra açıldığı düşüncesi ile reddine karar verilmiş ise de, toplanan deliller hükme yeterli değildir. Tasarrufun iptali halleri, ivazsız tasarruflar (İİK 278), aciz halinde yapılan tasarruflar (İİK 279) ve zarar verme kastı ile yapılan tasarruflar (İİK 280) olarak belirlenmiş olup, bu iptale tabi tasarruflar haciz, aciz veya iflasın açılması tarihinden geriye doğru İİK 278. maddesinde 2 yıl, İİK 279. maddesinde 1 yıl ve İİK 280. maddesinde ise 5 yıllık süre ile sınırlandırılmıştır....

              Y A R G I T A Y 17.HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını bu nedenle borçlu şirketin adına kayıtlı 34 GZS 42 plakalı aracını diğer davalı ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... davanın reddini istemiştir. Diğer davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir. Mahkemece, aracın davadan önce davalı ... tarafından dava dışı 3. bir şahısa satıldığından davanın dinlenme olanağı kalmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 15/11/2022 tarihli tensip zaptı ile "davacı vekilinin borçluya ait olmayan mal ve haklar üzerinde konulmasını talep etmiş olduğu ihtiyati haciz talebinin İİK 257 ve devamı maddelerinde belirtilen yasal şartları taşımadığından itiraz yolu açık olmak üzere reddine" karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiğini, açılan davanın nam-ı müstearın kötüye kullanılması sebebi ile İİK 277 vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası olduğunu, İİK 283/2 maddesine "...Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....

                UYAP Entegrasyonu