Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haciz kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR İhtiyati hacze itiraz edenler, ......

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir kararına itiraz edenden alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir kararına itiraz eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafın uhdesinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde HMK.'nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi. GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022 Başkan Üye Üye Katip...

      SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen 30.07.2015 tarihli ek karar davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itirazı üzerine verilen 30.07.2015 tarihli ek karara karşı temyiz talebinde bulunmuş ise de; Yargıtay İçtihadı Birleştirme (Hukuk) Genel Kurulu'nun 21.02.2014 tarihli 2013/1 esas, 2014/1 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı (R.G. 14.04.2014 tarih ve 28975 sayı) uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi (HMK m. 391/3) ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilen kararlara (HMK m. 394/5) karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından, davalının ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen 30.07.2015 tarihli ek karara yönelik temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir...

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararına itiraz edenler vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - HMK’nun 394’üncü maddesinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz yoluna başvurulabileceği, itiraz üzerine verilen karara karşı ise kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür. Daha açık bir anlatımla aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalının ihtiyati tedbir kararına itiraz etmeden doğrudan ihtiyati tedbir kararını temyiz etme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı Kurum vekili tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine 07/10/2022 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile "1- Duruşma sırasında tebdir kararına İtiraz üzerine yapılan duruşma ve taraf vekillerinin beyanı alınmakla, Mahkememizce 16/09/2022 tarihinde verilen tedbir kararının gerekçesi ve dosyaya sunulan kayıt ve belgelere göre değiştirilmesi veya kaldırılmasına Yer Olmadığına, Davalı/İhtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin itirazının Reddin1- Duruşma sırasında tebdir kararına İtiraz üzerine yapılan duruşma ve taraf vekillerinin beyanı alınmakla, Mahkememizce 16/09/2022 tarihinde verilen tedbir kararının gerekçesi ve dosyaya sunulan kayıt ve belgelere göre değiştirilmesi veya kaldırılmasına Yer Olmadığına, Davalı/İhtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin itirazının Reddine " ve 07/10/2022 tarihli ara karar ile "Davalı/İhtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin itirazının Reddine" karar verilmiştir....

                TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/03/2021 tarih ve ..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi karşı taraf Şirket tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemli davada, dava konusu tasarımın yargılama sırasında üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf Şirket vekili, somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

                  G E R E K Ç E : İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir....

                  UYAP Entegrasyonu