Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının ihtiyati haciz istemi bakımından ise; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince red kararı verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. HMK'nın 355....

    Mahkemece; 02/07/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporu esas alınarak, anılan kira sözleşmelerinde yer alan imzanın davalılardan ...’in el ürünü olmadığının tespitine ve bu sözleşmelerin sahte olduğunun tespitine karar verilmiş ise de; eldeki davanın davalısı ... tarafından davacı aleyhine İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/456 esas sayılı dosyası ile haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan maddi tazminat istemli dava açıldığı ve bu davada, anılan kira sözleşmelerinin delil olarak sunulduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada ileri sürülen sahtelik iddiasının, belirtilen dava sırasında ileri sürülmesi ve incelenmesi gereklidir. Davalı ... tarafından davacı aleyhine evvelden açılmış bir eda davası bulunmaktadır. Davacının anılan eda davasında ileri sürülen bir delile ilişkin olarak sahtelik iddiasında bulunması ve ayrı bir tespit davasına konu etmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

      Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde, maddi tazminat yönünden yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, maddi tazminat talepleri yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir hatalı olduğu anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 sayılı HMK'nun 389. maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında '' Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satış ve zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil, terditli olarak tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

      Somut olayda; şikayete konu takibin 21.9.2015 tarihinde başlatıldığı, ihityati tedbir kararının ise takipten önceki bir tarih olan 02.9.2015'te verildiği, borçlunun bu tedbir kararı ile icra müdürlüğüne yaptığı 16.10.2015 tarihli başvuruda, borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılması ile bundan sonra haciz uygulanmaması yönünde karar verilmesini talep ettiği, müdürlüğün aynı tarihli kararı ile borçlunun hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, takibin ise tedbir kararı gereğince durdurlmasına karar verildiği, ihtiyati tedbir kararının yeni takip yapılmasını engelleyen bir hüküm içermediği gibi, tedbirden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik de bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiile dayalı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Talep ise, tazminat davasında ihtiyati tedbir ve haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur. İhtiyati tedbir yönünden yapılan incelemede: Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir....

        İlk derece mahkemesince 8/9/2022 tarihli ara kararıyla; davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; davanın konusunun maddi ve manevi tazminat olduğunun, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibarıyla muaccel hale geldiğini, mahkemenin kararının hakkaniyete aykırı olduğunu, olaya davalının %100 kusuruyla neden olduğunu belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir....

        Taraflar arasında ihtiyati tedbir (haciz) kararı verilip verilmeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir”. İhtiyati haciz ise, ihtiyati tedbirin özel bir çeşidi olmakla beraber özellikle konusu ve tabi olduğu hükümler bakımından ihtiyati tedbirden farklıdır. İhtiyati haciz sadece para alacaklarına ilişkin dava veya takiplerde söz konusu olduğu halde, ihtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeylere ilişkin davalarda ve aynı çekişmeli olan menkul ve gayrimenkul mallarla ilgilidir....

        fiili sebebiyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığının tartışmasız olduğunu, Savcılık dosyasında alınan kusur raporunda müvekkilinin kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun olmadığının tespit edildiğini, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında, tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiği ve geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun sağlanmasının yeterli olduğunun Yargıtay içtihatları ile sabit olduğunu belirterek 04.08.2021 tarihli ara kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiğini belirtmiştir....

        UYAP Entegrasyonu