Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; 1)İhaleye fesat karıştırılmış olması, 2)Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3)İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır . Somut olayda; 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihalenin ilanda belirtildiği gibi saat 10:00'da satışına başlandığı ve 10:05'te ihalenin tamamlandığı, anlaşılmıştır. Bu durumda anılan taşınmaza ilişkin ihale usulüne uygun yapıldığından mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde mükellefiyet listesi düzenlenmesini gerektirecek herhangi bir mükellefiyetin bulunmadığı belirlenmiş olup, mükellefiyet listesinin düzenlenmesi gerekmez. Kaldı ki mükellefiyet listesinin düzenlenmemiş ve ilgililere tebliğ edilmemiş olması da ihalenin feshi sebebi olamaz....

    Somut olayda, şikayetçinin, ihale tutanağında ihalenin bitiş saatinin gösterilmediği yönünde bir iddiasının mevcut olmadığı, bu hususun ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülmediği, görülmektedir. Bu durumda, ihale tutanağında ihalenin bitiş saatinin gösterilmediği hususu, mahkemece re'sen değerlendirilerek fesih nedeni yapılamayacağı ve yapılan inceleme sonucu başkaca fesih sebebi bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, başvurunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ......

      Somut olayda; şikayetçi borçlular diğer fesih nedeni ile birlikte ihalesi yapılan taşınmaz hakkında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/20 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, bu şikayetin sonucu beklenmeden satışın yapıldığını beyanla ihalenin feshini talep etmiş; mahkemece şikayet bu gerekçe ile kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiştir. Borçluların ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği bu husus İİK.nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almamaktadır. Kaldi ki; İİK'nun 22. maddesi nazara alındığında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/20 Esas sayılı dosyasından verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek yoktur. O halde mahkemece, talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

        İhalenin feshini isteyen şikayetçi borçlu ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, şikayetçi borçlunun yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra takibinde borçlu olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan Metin Cesur'a satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Şikayetçi icra müdürlüğünün sadece İİK 133. maddesi uyarınca ihalenin kaldırılması yetkisi olup, İİK 134/2. maddesi kapsamında ihalenin feshini isteyecek ilgililer arasında olmadığından aktif husumet yokluğu nedeni ile istemin reddi yerine yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Taşınmazın hissedarının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir. İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir....

            Borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

            CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; şikayete konu ihalenin feshi talebinin haksız hukuki mesnetten yoksun olduğunu, takip konusu alacağın muvazaalı olduğuna ilişkin iddianın yersiz olduğunu, kaldı ki bu hususun ihalenin feshi sebebi olmayacağını, ihalenin feshi nedenlerinin ihalenin hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, İhalenin yapılması aşamasındaki hatalı işlemler ile ihaleye fesat karıştırılmış olması ve alıcının taşınmazın önemli niteliklerinde hataya düşürülmüş olması gibi sebeplere dayanabileceği, şikayet dilekçesinde bu sebeplerden hiç birine dayanılmadığı gibi ihalenin tam saatinde başladığından bahisle haksız ve kötüniyetli ihalenin feshi talebinin reddine davacının asıl alacağın %10'u tatarında para cezası ile tecziyesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Hukuk Dairesinin 2020/833 esas 2020/1565 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere taşınmazın değerinin belirlendiği keşif tarihi esas alınmak üzere tespit edilecek değerinin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verileceğinin yazıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde taşınmazın değerine yönelik ihalenin feshi sebebine dayanılmamış olduğundan keşifte belirlenen değerin daha yüksek olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi yerinde değildir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir....

            Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak sulh hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. İhalenin, kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226. (TBK 281) maddesinde düzenlenen hukuka ve ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin yapılması halinde, her ilgilinin ihalenin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir....

            UYAP Entegrasyonu