Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Davacı süresinde kıymet takdirine itiraz talebinde bulunduğundan, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edebilir ise de; Karasu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/55 E-2020/4 karar sayılı ilamının incelenmesinde, şikayetçinin taşınmazın değerinin yüksek takdir edildiğini ileri sürdüğü anlaşılmakta olup artık ihalenin feshi safhasında taşınmazın değerinin düşük takdir edildiğini ileri sürmesi mümkün değildir. Şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü sair tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
İhalenin feshi davasında ise icra takibine yönelik yukarıda belirtilen ihalenin feshi sebepleri dava konusu olabilecektir ve icra mahkemeleri bu sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapabilecektir. Bunun yanında öne sürülen bu sebepler sözleşmenin ve ipoteğin taraflarını ilgilendirmekte olup üçüncü kişi konumunda olan davalı/ihale alıcısı müvekkilimi bağlamayacaktır. Davacı/borçlunun dava dilekçesinde hukuka aykırı olarak öne sürdüğü bu sebepler ihalenin feshi davasını uzatmaya yönelik olup ihalenin kesinleşmesini engellemekten ibarettir....
İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir. Somut olayda, davacı tarafından taşınmazın kıymetine ve kıymet takdirinin tebliğine ilişkin nedenlerle ihalenin feshi talep edilmediği gibi, ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasının da bulunmadığı, taşınmazın muhammen bedeli 277.500,00- TL olup, 418.000,00- TL bedelle ihale edildiği, davacı borçlunun ihalenin feshinde hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/243 KARAR NO : 2022/519 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : IĞDIR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2021 NUMARASI : 2021/114 ESAS, 2021/180 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Taraflar arasında görülen ihalenin feshi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
halenin feshi davasında, taşınmaz maliki ve dosya borçlusu olması sebebiyle müvekkili şirket davalı olarak gösterilmiş ise de, ihalenin feshi talebi bir dava olmadığından "davacı" ve "davalı" taraf bulunmadığını, müvekkilinin kendi açtığı ihalenin feshi davasıyla sabit olduğu üzere birçok usul ve yasaya aykırılıklar içerdiği için ihalenin feshini isteyen taraf olduğunu, buna ilişkin davacı ile aynı talep sonucu yönünde savunma yaparak görüş bildirdiklerini, bu itibarla taşınmaz maliki ve takip borçlusu olup kendisi de ihalenin feshi istemiyle dava açmış olan müvekkilinin huzurdaki ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesini talep etmesinin beklenemeyeceğini, dolayısıyla taşınmaz maliki müvekkilinin, davacının ihalenin feshine dair talebinin ilave sebeplerle kabulüne karar verilmesini talep etmesinin, HMK 308/2 anlamında davayı kabul eden davalı statüsünde değerlendirilmesini ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını gerektirmeyeceğini, bu nedenle ilgili sıfatı bulunan müvekkilinin...
Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %5’ine indirilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının düzelterek onanması yoluna gidilmiştir. VI.KARAR Açıklanan sebeplerle; 1-Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2021 NUMARASI : 2020/471 ESAS 2021/43 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Adana 3....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/11/2019 tarih,2019/1282 Esas 2019/963 K.sayılı kararı ile borçlunun ileri sürdüğü hususların ihalenin feshi davasında tartışılabileceği, bu aşamada değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu satışa hazırlık işlemlerine yönelik süresinde şikayet hakkını kullandığından İhaleye konu taşınmazın ilan edilen metrekaresi ve adres bilgisi ile mevcut metrekaresi ve adresi arasında talebi etkileyici fark bulunduğundan bahisle ihalenin feshini talep edebilir. Bilindiği üzere, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ihalenin feshi nedenidir. Öte yandan, gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler ihalenin feshi nedenleri arasında sayılmıştır....
belirterek, ihalenin feshini istemiştir....
İİK'nın 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, ...icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler..." hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmüne göre, ihalenin feshinin, ihale tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde istenmesi gerekir. Somut olayda, ihalenin feshi isteminde bulunun borçlu tarafın ileri sürdüğü ihalenin feshi nedenleri arasında kendisine yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin iddianın bulunmadığı da nazara alındığında, satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale tarihinden haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir. İhalenin 26.08.2019 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin feshi istemine yönelik şikâyetin ise 03.09.2019 (Uyaptaki tevzi tarihi) tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esasının incelenerek reddi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur....