Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat eksikliği veya usulsüzlüğü nedeni ile ihalenin feshini isteme hakkı sadece kendisine tebligat yapılmayana veya usulsüz tebliğ yapılana aittir. İhalenin feshini isteyen borçlu kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de açıkça şikayet dilekçesinde ileri sürülmesi kaydı ile borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilmektedir....

Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...

Maddesi uyarınca mahkememize sunulması için çıkartılan ihtaratlı tebligat kendisine tebliğ edilmiş olup, şikayet eden tarafından mahkememize tanık, karakol tutanağı veya Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu gibi iddiasını ispat edebileceği herhangi bir delil sunulmamış ihalenin feshi nedeni olarak gösterilen fesat iddiası soyut kalmıştır. Öte yandan artırma tutanağı incelendiğinde ihaleye birden fazla katılımcının katıldığı ve katılanlar tarafından bir engellemeyle karşılaşıldığına ilişkin herhangi bir şikayet olduğuna dair dosyamız içerisindeki belgelerden anlaşılmadıığı, o halde bu hususunda ihalenin feshi nedeni olmayacağı sonucuna varılmıştır. ... Yukarıda açıklandığı üzere şikayet eden tarafından ileri sürülen ihalenin feshi nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkememizce resen göz önünde bulundurulan fesih nedenleri bakımından herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediği bu yönüyle davaya konu ihalenin yasa ve usule uygun olduğu anlaşılmakla, şikayetin reddine, İİK.'...

İhalenin feshini isteyen borçlunun, takip dosyasında yer alan satış ilanının tebliğ edildiği adrese yönelik olarak yurt dışında olduğunu ileri sürerek şikayette bulunduğu ve takip dosyasında kendisi tarafından kabul edilen bir adresinin de olmadığı anlaşılmış olup, bu durumda, yasanın aradığı anlamda ihalenin feshini isteyen borçludan yurt içinde adres bildirme şartı aranmalıdır. İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, borçlunun yurt içi adresi bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesi ekindeki vekaletnamede de borçlunun yurt dışı adresi belirtildiğine göre, mahkemece, İİK.nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esasının incelenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibari ile doğrudur....

    Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Bu durumda, borçlunun taşınmazın değerinin düşük belirlendiği iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçlu vekiline satış ilanı 08.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği halde, satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez ( Yargıtay 12. HD'nin 18.01.2021 tarihli, 2020/8322 E, 2021/478 K. sayılı içtihadı)....

    Somut olayda, şikayete konu edilen menkulün ihalesi 22.12.2014 tarihinde gerçekleştirilmiş olmakla ihalenin feshi istemiyle 29.12.2014 günü icra mahkemesine yapılan şikayet başvurusu yasal yedi günlük sürededir. O halde, mahkemece, borçlunun ihalenin feshi istemine ilişkin başvurusunun süresinde olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece; ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle, şikayet edenin hukuki yararı bulunmadığından dolayı reddine karar verilmesi gerekirken, istemin; işin esası incelenerek reddi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden , bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak İcra ve İflas Kanunu'nun 134/2-son cümlesi gereğince, ihalenin feshi isteminin reddine dair karar verilmesi durumunda, ancak işin esasına girilmesi halinde para cezasına hükmedilebilir. Somut olayda ise; hukuki yarar yokluğu nedeni ile ihalenin feshi isteminin reddi gerektiğinden ve bu durumda işin esasına girilmeyeceğinden borçlunun para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        Borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece; ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle, şikayet edenin hukuki yararı bulunmadığından dolayı reddi ile yetinilmesi gerekirken bunun yanında işin esası yönünden de istemin değerlendirilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak İcra ve İflas Kanunu'nun 134/2-son cümlesi gereğince, ihalenin feshi isteminin reddine dair karar verilmesi durumunda, ancak işin esasına girilmesi halinde para cezasına hükmedilebilir. Somut olayda ise; hukuki yarar yokluğu nedeni ile ihalenin feshi isteminin reddi gerektiğinden ve bu durumda işin esasına girilmeyeceğinden borçlunun para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen neden ile bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek Onanması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı hissedar ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi hissedar ... tarafından, şikayete konu 113 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak gerçekleştirilen 03.06.2014 tarihli ihalenin feshi talebiyle sulh hukuk mahkemesine başvurulduğu, mahkemece ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir. Bilindiği üzere; ihalenin feshi istemlerinde, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen bir husus, kamu düzenine ilişkin olmadıkça mahkemece re'sen nazara alınamaz....

            Ayrıca HMK 355 maddesi gereği kamu düzenine ilişkin hususlarda (satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, kıymet takdir işlemi ile satış tarihi arasında 2 yıldan az bir sürenin olup olmadığı gibi) re’sen yapılan incelemede de kamu düzenine aykırı olan ve ihalenin feshini gerektiren bir hususa rastlanılmamıştır. O halde borçlu tarafından istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplere dayanılarak ihalenin feshine karar verilemeyeceği gibi kamu düzenine aykırı olan bir neden de bulunmadığından ihalenin bu nedenle feshi de mümkün değildir. Nitekim mahkemece de benzer gerekçe ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiştir. Öte yandan İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin işin esasına girilerek reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder....

            UYAP Entegrasyonu