WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Feshi istenen ihale 25/08/2022 tarihinde yapılmış, davacı tarafından eldeki ihalenin feshi davası yasal 7 günlük süreden sonra 16/11/2022 tarihinde açılmış olduğundan, ilk derece mahkemesince davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Bu mallar için tasarruf yetkisi iflas masasına geçer ise de, Dairemiz içtihatlarında da benimsendiği üzere, hukuki yararının bulunması nedeniyle müflis, ihalenin feshi davası açabilir. Ancak, mahcuzun, iflas masasına dahil olan mallardan bulunması nedeniyle iflas idaresi yanında ayrıca müflise de satış ilanı tebliği zorunlu değildir. O halde, şikayetçi borçlu müflis şirkete satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, az yukarıda açıklandığı üzere ihalenin feshi nedeni yapılamayacağından ve şikayetçinin 06.05.2013 tarihli ihalenin feshi istemine yönelik başvurusu, İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 27.06.2013 tarihinde yapıldığından, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, müflis borçlu şirkete satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

    Somut olayda; davacı vekili, takibe itiraz edildiğini, ancak itiraz dilekçesinin sehven başka icra dosyasına gönderildiğini, takibin itiraz nedeniyle kesinleşmediğini belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiş ise de, bu konu da mahkemeye yapılmış herhangi bir şikayet başvurusunun bulunduğunun da ileri sürülmediği, davacının ileri sürdüğü bu sebebin ihalenin feshi sebeplerinden olmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf sebepleri doğru bulunmamıştır. İlk derece mahkemesi karar tarihinden sonra 30/11/2021 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 7343 sayılı Yasa ile Değişik İİK'nın 134/5. maddesinde "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir....

    İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yolu ile istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır'' hükmünde şikayet yolu ile ihalenin feshinin istenebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda ihale 18.06.2014 tarihinde yapılmış, 25.06.2014 tarihinde ihalenin feshi için ... Mahkemesine mahkemeye başvurmuştur. Şikayetçinin başvurusu 7 günlük yasal süresindedir. O halde, mahkemece, borçlunun süresinde talep edilen ihalenin feshi isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/14-22 sayılı dosyasında açtığı ihalenin feshi davasının şikayet tarihi olan 09.03.2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda da 05.02.2016 tarihinde yapılan ihalenin feshi isteminin, şikayete konu 02.03.2015 tarihli ihaleden itibaren 7 gün içerisinde olmadığı anlaşıldığından, mahkemenin ret kararının İİK'nun 134/7. maddesi gereğince sonucu itibariyle doğru olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca, mahkemece, ihalenin feshi isteminin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, derdestlik nedeniyle reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

        İhalenin feshi istemi bir çeşit şikâyet olduğu hâlde İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikâyet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir. Anılan fıkra hükmüne göre ihalenin feshinin istenebilmesi için ilgili olması ve bu ilgilinin yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin ihlal edildiğini ispat etmesi gerekir. Ancak her hukuki yararı olan değil, hukuki yararı olanlar içerisinde "ilgili" konumda bulunan kişilerin şikâyet yolu ile ihalenin feshi hakkı olduğunu düzenlemiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nın 134. maddesinin 2. fıkrası hükmünde ihalenin feshini isteyebilecek olanlar sınırlı (tahdidî) olarak sayılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 28/04/2022 tarihli gayrimenkul ihalelerinin feshi istemine ilişkindir. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK. 'nun 134/8. Maddesi uyarınca, menfaatlerinin zarara uğramış olduğunu ispatlamak zorundadır....

        İhalenin re'sen feshini gerektirir bir sebep de bulunmadığından usul ve yasaya uygun olarak yapılan ihalenin feshi hakkındaki davanın reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 1- Davacının ihalenin feshi davasının REDDİNE, 2- İhale bedelinin % 10 oranına tekakül eden 27.000,00 TL para cezasının İİK 134/2 maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, " karar verildiği görülmüştür....

        İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ihalenin feshi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, İİK'nun 134/4. maddesi uyarınca ihalenin feshi davalarında görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu ve görevin kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, ihalenin feshi talebinin İcra Mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle bu talebin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerektiği, ancak tapu iptal ve tescil talebinin malvarlığına ilişkin davalardan olması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden görevsizlik kararı vermiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ihale alıcısı ... Yapı..Ltd.Şti. yetkilisinin 04.02.2016 tarihli duruşmada ihalenin feshi istemine yönelik davayı kabul ettiklerini bildirdiği, mahkemece ihale alıcısı davalının kabul beyanı nedeniyle şikayetin kabulüne karar verildiği, ancak; takip alacaklısının davanın kabulüne yönelik beyanının bulunmadığı görülmektedir. 6100 Sayılı HMK'nun 308. maddesi gereğince, kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir....

            UYAP Entegrasyonu