Bu süreçte İİK'nın 134. maddesi uyarınca açılan ihalenin feshi davasının sonucunun beklenmesi gerekmez. Zira, yasa koyucunun amacı ihale sürecinin bir an evvel sonuçlandırılması olup, İİK'nın 133 ve 134. maddelerine göre ihalenin feshi koşulları ve doğurduğu sonuçlar da farklı olduğundan, ihalenin feshi davası, İİK'nın 133. maddesi gereğince belirtilen prosedürün işletilerek tamamlayıcı ihale yapılmasına engel olmaz. İlk ihaleye ilişkin ihalenin feshi isteminde bulunulması İİK'nın 133. maddesi uyarınca tamamlayıcı ihale yapılmasına engel olmaz ise de, bu ihalenin feshi kararının kesinleşmesi halinde ihale tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacağından feshedilen ihaleye dayalı olarak İİK'nın 133. maddesi gereğince tamamlayıcı ihale yapılması mümkün olamayacağından, ilk ihalenin feshine dair şikayetin sonucunun beklenmesi gerekmektedir....
Mahkemece, "...Dava, davalı tarafından haksız olarak ihalenin feshi davası açılması nedeniyle davacının kaybettiği kira geliri ile ödediği 290.000,00- TL'ye uygulanacak 11 aylık banka faizini ilişkin maddi tazminat talebidir. Davalı Zafer Ocak'ın İcra İflas Kanunu'nun 134. maddesi gereğince ihalenin feshi davası açma hakkı bulunmakta olup somut olayda davacı tarafın, davalının kötüniyetli olarak ve davacıyı zarara sokmak için ihalenin feshi davası açtığını ispatlaması gerekmektedir. Mahkememizce davalı tarafından açılan farklı ihalenin feshi davaları olup olmadığı hususu icra hukuk mahkemesi aracılığı ile araştırılmış olup iki farklı davasının olduğunun mahkememize bildirildiği görülmüştür. Davalı tarafından iki ayrı ihalenin feshi davasının açılmış olmasının davalının kötüniyetli hareket ettiğini göstermeyeceğine kanaat edinilmiştir. Öte yandan İcra İflas Kanunu'nun 134/1. maddesi gereğince ihalenin yapıldığı anda mülkiyet ihale alıcısına geçer....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; İcra ve İflas Yasasının 134/8 maddesine göre ihalenin feshini isteyen ilgili kişi, kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecbur olduğundan ihalesi yapılan taşınmazın kıymet takdiri bedeli olan 400.000,00 TL'nin üzerinde bir fiyatla 868.000,00 TL'ye ihalesi yapıldığından, ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddinin gerekeceği ve şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğine karar verilmiş olup, yerel gazetede yapılan ilanın yetersiz olduğu, diğer taşınmaz malikine yapılan tebligat yapılmadığı ve ihalenin geç başlatıldığı iddialarının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiği gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine ve para cezasına hükmedilmesine...
İhalenin feshini isteyen borçlular, kendileri dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunun ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Kaldı ki kendisine kıymet taktiri ve satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süren ... tapudaki igili kişilerden olmadığından, İİK'nun 127. maddesi uyarınca kendisine satış ilanı ve kıymet takdir raporunun tebliği de gerekmez. Öte yandan şikayetçi borçlulara yapılan kıymet takdir tebliği işlemi usulüne uygundur. Kıymet takdir tebliği işlemi usulsüz bile olsa, borçlular en geç kymet takdir raporuna, satış ilanı tebliği ile muttali olacağından, o tarihten itibaren İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede kıymet takdirine itiraz edilmemiş ise; kıymet takdir işleminin usulsüz tebliğ edilmesi hususu tek başına ihalenin feshi sebebi oluşturmaz....
Evveliyatında borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur.Mahkemece, ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru yokluğu nedeniyle, şikayet edenin hukuki yararı bulunmadığından dolayı reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak İİK'nun 134/2-son.cümlesinde; işin esasına girilmemesi nedeniyle ihalenin feshi isteminin reddi halinde para cezasına hükmolunamayacağı öngörülmüştür....
Davacıya satış ilanının TK'nun 16.maddesi gereğince tebliğ edilmiş olduğu, davacının satış ilanının usulsüz tebliğine ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı, davacının kıymet takdiri ve satışa hazırlık işlemlerinin kendisine satış ilanının tebliğ edildiği 26/12/2020 tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla mahkeme önüne getirmemesi nedeniyle artık bu hususların ihalenin feshi davasında incelenemeyeceği, yine davacının borcun miktarına ilişkin hususların İİK'nun 134/2 maddesinde belirlenen ihalenin feshi sebepleri arasında bulunmadığı, çiftçi mallarının haczedilememesi nedeniyle ihalenin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin ise bu hususa ilişkin süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulmaması nedeniyle ihalenin feshi davasında ileri sürülemeyeceği, taşınmazın kesinleşen kıymet takdirine göre ihaleye çıkartıldığı ve buna yönelik yapılan ilanda usulsüzlük bulunmadığı, yapılan ihalede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf...
Açıklanan gerekçe ile ihalenin feshi isteminin reddine, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca feshi istenilen ihale bedelinin (354.500,00 TL) % 10'u oranında (35.450,00 TL) para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına dair karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, " Davacı Dilan Tatlıses yönünden istemin kabulü ile 07.07.2021 tarihli ihalenin feshine, davacı Berkay Çıtak yönünden ihalenin feshi isteminin reddine, feshi istenilen ihale bedelinin (354.500,00 TL) % 10'u oranında (35.450,00 TL) para cezasının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına" karar verildiği görülmüştür....
nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK. 'nun 134/8. Maddesi uyarınca, menfaatlerinin zarara uğramış olduğunu ispatlamak zorundadır....
Dava, muris T7'ın terekesinin TMK.nun 612. madde hükümlerine göre tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 04/05/2015 tarihinde vefat eden T7'ın mirasının tüm mirasçıları tarafından reddedildiğini, müvekkil kurum alacağının tahsil edebilmek için murisin terekesinin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. TMK.nun 612. maddesinde, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği öngörülmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte, farklı kurumlardır....
Değerlendirme 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, şikayetçinin ihalenin feshi talebinin reddine yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı aleyhine taktir edilen para cezasına ilişkin re'sen yapılan değerlendirmede; İİK'nın ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 27. maddesi ile eklenen fıkra ile; " İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1....