e satıldığı, borçluların ise icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdükleri sair iddialarının yanı sıra, taşınmazın kapısı üzerinde 18 nolu bağımsız bölüm yazmakta olduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünde mevcut mimari projede davaya konu meskenin 22 nolu daire olduğunun tespit edildiğini, meskenin bulunduğu ana yapı yönetim planı ile mimari projede uyumsuzluk mevcut olduğunu, satış kararına esas alınan bilirkişi raporunda bu hususa değinilmediğini, satış ilanında bu şekilde yer aldığını ileri sürerek ihalenin feshini talep ettikleri, icra mahkemesince, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçluların icra mahkemesine başvuruları bu hali ile satışa hazırlık işlemi olan kıymet takdir raporunun ve satış ilanının yanlışlığı nedeniyle ihalenin feshi istemidir....
İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281). Yargıtay’a göre, satışı yapan icra dairesinin satışın yapılmasını düzenleyen yasa, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir. Ancak takibin kesinleşmesinden sonra borca itiraz nedenleri ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez (HGK, 17.02.1999, 1999/82- 86). Öğreti ve uygulamaya göre, ihalenin feshi nedenleri; a) ihaleye fesat karıştırılmış olması, b) artırmaya hazırlık aşamasındaki hata yapılması, c) ihalenin yapılması sırasındaki hata yapılması ve d) alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanabilir (HGK, 6.7.2011, E. 2011/12- 108, K. 2011/505)....
İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda 23/07/2019 tarihli ihaleye yönelik olarak 31/07/2019 tarihinde yapılan ihalenin feshi isteminin, yasal yedi günlük süreden sonra olması nedeni ile davanın süre aşımından reddine ve işin esasına girilmemesi nedeniyle de şikayetçiye para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, şikayetçi hissedarın ihale bedelinin %1’i oranında para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz olup, kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, Bölge Adliye Mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddi kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan ve para cezasına ilişkin yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Dosyada öncelikli sorun " İİK. nun 7343 sayılı Kanun ile değ. 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminatın niteliği ve buna bağlı olarak HMK. nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup, olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür." İcra takibi sırasında, 2004 sayılı İ.İ.K. na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 sayılı İ.İ.K. nun 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile ihalenin feshi davasını “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır....
Bu düzenleme gereğince kendisine tebligat çıkarılan kişi ile, bu kişi adına tebligatı alan arasında menfaat çatışmasının bulunması halinde, tebliğ işleminin hasma tebliğ nedeniyle TK'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğundan bahsedilecektir. Ancak ortaklığın giderilmesi davaları, müşterek veya iştirak halinde mülkiyete tabi menkul ya da gayrimenkul mallardaki ortaklığın sona erdirilmesine ilişkindir ve bu davalarda usul hukukunun öngördüğü anlamda bir husumet bulunmayıp, her paydaşın payı oranında davanın sonucu üzerinde hakkı vardır....
Mahkemece davacılar vekilinin talebinin, HMK'nın 375. maddesinde tahdidi olarak sayılan yargılamanın yenilenmesini gerektiren sebepler arasında bulunmadığı, kaldı ki davacıların murisi ... için gerekli araştırmalarıın yapıldığı ve ilanen tebligatın da yerine getirildiği gerekçesiyle yargılamanın iadesi ve ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/581-581 sayılı mirasçılık belgesinden dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazlarda davalı olarak gösterilen ...'in 08.07.2002 tarihinde ortaklığın giderilmesi davası açılmadan önce öldüğü anlaşılmaktadır. Her ne kadar ölü kişi aleyhine dava açılamaz ise de ortaklığın giderilmesi davalarının özelliği itibariyle paydaşlardan birinin dava açılmadan önce öldüğünün anlaşılması halinde, davanın reddedilmemesi, mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle davanın yürütülmesi gerekir. Somut olayda, davacıların murisi ...'...
Davacının ortaklığın giderilmesi davası sonucu yapılan ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece ihalenin feshine karar verildiği, davalıların karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Eldeki dosyada öncelikle ihalenin feshinin süresinde istenip istenmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK'nın 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, ...icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler..." hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmüne göre, ihalenin feshinin, ihale tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde istenmesi gerekir. Öte yandan anılan maddenin 6. fıkra hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez....
Maddesi gereğince yapılıp, ancak ihalenin feshi davası açıldığı, önceki yapılan ihalenin iptal edilmesi halinde İİK 133. maddesi gereğince yapılan ihalenin geçersiz olacağı, yeniden İİK 129. ve devamı maddeleri gereğince satış yoluna gidileceği, dolayısıyla önce yapılan ihale nedeniyle açılan ihalenin feshi davasının sonucunun şikayete konu ihaleye ilişkin kararı etkileyeceği, bu nedenle icra müdürlüğünün kararında yasaya aykırı bir yön bulunmadığından şikayetçinin şikayetinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, ortaklığın satılarak giderilmesine dair karar nedeniyle satış memurluğunca yapılan ihalenin feshi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2019/48 ESAS 2019/1071 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 3....