Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zamanaşımının başlangıç tarihi ise yine Borçlar Kanununun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanununun madde 132 ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. 6183 sayılı Kanun m.102 ve devamı maddeleri uyarınca zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir. 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılmış, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51....

    6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

      amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

        yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

          Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

            Gerek 5510 sayılı SSGSS Kanunu, gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise özel kanunlar olup, 6183 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girmişler ve özel düzenlemelere yer vermişlerdir. 9. Yukarda belirtilen görev ile ilgili düzenlemelerde açıkça kurumun taraf olduğu ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan ve açıkça primin 6183 sayılı kanun uyarınca tahsili üzerine bu kanunun da uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemesinin görevli olacağı belirtilmiştir. Burada Kurumun taraf olması ve uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanundan doğması yeterlidir. Karşı tarafın sigortalı veya üçüncü kişi olmasının önemi bulunmamaktadır. 10....

              İDARİ PARA CEZALARININ TAHSİLİ6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 1 ] "İçtihat Metni" Davacı İ........Genel Müdürlüğü vekili tarafından, davalı Makbule aleyhine 17'.1.2002 gününde verilen dilekçe ile izinsiz sanayi suyu taşıma bedeli istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; alacağın 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine dair verilen 29.4.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, izin belgesi olmadan sanayi suyu taşınması nedeniyle para cezası istemine ilişkindir. Mahkemece alacağın 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa hükümlerine göre tahsil edilmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir....

                AKTİF DAVA EHLİYETİİHALENİN FESHİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 133 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 134 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 38 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nın 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar arasında pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler de bulunmaktadır. Somut olayda, davacı Kaan ihaleye girip pey sürmekle ihalenin feshini isteyebilecek ilgili konumunu kazanmıştır. Adı geçen ihale olunan taşınmazın kıymet takdirinin, taşınmaz kapalı olduğundan görülmeden değerlendirme yapıldığı, esaslı vasıflarında hataya düşürüldüğünden bahisle ihalenin feshini istemektedir....

                  Davacı, idarenin tamamen hususi şartların içeren şartnameyi ihaleye katılanlara imzalatarak satış şartları ve hükümlerini özel hukuk hükümlerine tabi tuttuğunu bu nedenle alacağın 6183 sayılı yasa hükümlerine göre istenemiyeceğini ileri sürerek Kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1.maddesinde, "Devlete, Vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı; vergi cezası, para cezası gibi asli, geçikme zammı, faizi gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur." hükmü yer almıştır....

                    Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi 6183 sayılı Kanun'un 3.maddesinde; "Amme borçlusunun bu Kanun (6183) hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacakları" şeklinde tanımlanmıştır. Limited şirketten tahsil edilemeyeceğinin ne şekilde anlaşılacağı da 6183 sayılı Kanun'un 3.maddesinde tanımlanmıştır. Maddeye göre; " Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerinde yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacakları" tahsil edilemeyen amme alacağını oluşturur....

                    UYAP Entegrasyonu