WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra ve İflas Kanunu'nun 184. maddesi gereğince, iflasın açılması ile birlikte müflis borçlunun haczedilebilen tüm malları, hak ve alacakları iflas masasına dahil olur. Diğer yandan, iflasın açılması ile müflis borçlunun iflas masasına dahil olan hak ve alacakları ile malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve alacaklılara karşı hükümsüz olur (İİK m. 184, 191). Bu yasal nedenlerle, iflas açıldıktan sonra masaya giren tüm mal, hak ve alacaklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir (İİK m. 194). Bu husus, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir....

    İcra ve İflas Kanunu'nun 184. maddesi gereğince, iflasın açılması ile birlikte müflis borçlunun haczedilebilen tüm malları, hak ve alacakları iflas masasına dahil olur. Diğer yandan, iflasın açılması ile müflis borçlunun iflas masasına dahil olan hak ve alacakları ile malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve alacaklılara karşı hükümsüz olur (İİK m. 184, 191). Bu yasal nedenlerle, iflas açıldıktan sonra masaya giren tüm mal, hak ve alacaklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir (İİK m. 194). Bu husus, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir....

      İcra ve İflas Kanunu'nun 184. maddesi gereğince, iflasın açılması ile birlikte müflis borçlunun haczedilebilen tüm malları, hak ve alacakları iflas masasına dahil olur. Diğer yandan, iflasın açılması ile müflis borçlunun iflas masasına dahil olan hak ve alacakları ile malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve alacaklılara karşı hükümsüz olur (İİK m. 184, 191). Bu yasal nedenlerle, iflas açıldıktan sonra masaya giren tüm mal, hak ve alacaklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir (İİK m. 194). Bu husus, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir....

        İcra ve İflas Kanunu'nun 184. maddesi gereğince, iflasın açılması ile birlikte müflis borçlunun haczedilebilen tüm malları, hak ve alacakları iflas masasına dahil olur. Diğer yandan, iflasın açılması ile müflis borçlunun iflas masasına dahil olan hak ve alacakları ile malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar ve alacaklılara karşı hükümsüz olur (İİK m. 184, 191). Bu yasal nedenlerle, iflas açıldıktan sonra masaya giren tüm mal, hak ve alacaklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir (İİK m. 194). Bu husus, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir....

          Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan müflisin davacı veya davalı bulunduğu davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespiti noktasında iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olması gerekir. İşte bu nedenle müflisin hukuk davalarının belli bir süre durması kabul edilmiştir....

            Mahkeme kararı asıl davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; İİK'nun 191 inci maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226 ncı maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı) artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK'nın 226 ve 229 uncu maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına (iflas idaresi oluşturuluncaya kadar iflas dairesine), şayet basit tasfiye (İİK.md.218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir....

              Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kati aciz belgesi bulunan alacaklılar ile borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi ya da İİK'nun 245 maddesi gereğince iflas idaresi tarafından dava hakkı kendisine devredilen alacaklılar açabilir. İflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilûmum hukuk davalarını acele olanlar istisna olmak üzere ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan alacaklının açtığı davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, İİK'nın 194. maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir....

                Bu düzenlemenin istisnası olarak madde kapsamında; "Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edileceği" belirtildiği, iflasın açılması ile duracak takipler, müflisin masaya giren mal varlığı ile ilgili takipler olduğu, somut olayda, borçlu şirket hakkında ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/237 E. ve 2016/22 K. sayılı 27.12.2018 tarihli kararında “iflasına” ve “iflasın açılmasına” karar verildiği, kararın kesinleşmediği, İİK. 193 maddesi uyarınca, “iflasın açılması halinde borçlu aleyhine haciz yolu ile yapılan takiplerin duracağı..” gösterilmiş olup, ipotekli takiplerin istisna olduğu, ancak bu istisna hükmüne işçi alacaklarının dahil olmadığı gerekçesiyle başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne, takibin durdurulmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                  İİK. 193 maddesi uyarınca, “iflasın açılması halinde borçlu aleyhine haciz yolu ile yapılan takiplerin duracağı..” gösterilmiş olup ipotekli takiplerin istisna olduğu ancak bu istisna hükmüne işçi alacaklarının dahil olmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklı, İİK. 195 ve devamı maddelerince alacağını iflas masasından talep etmek zorundadır. O halde, mahkemece iflasın açılması sebebiyle takiplerin duracağı isteminin reddi şeklinde karar vermek gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile itirazın kaldırılmasına ve takibin devamı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    İflas küllî (toplu) bir cebrî icra yolu olduğundan ve iflas tasfiyesinde alacaklılar eşit bir şekilde işlem göreceklerinden, artık küllî bir tasfiye olan iflas tasfiyesi sırasında, ferdî icra takiplerine devam edilmesine ve müflise karşı yeni icra takibi yapılmasına olanak ve gerek yoktur. Bundan böyle, müflisin alacaklıları, alacaklarını iflas masasına yazdırırlar ve iflas masasının tasfiyesi sonucunda elde edilecek paradan alacaklarını alırlar. Müflis hakkındaki iflas kararı kesinleşirse, iflasın açılması ile durmuş olan takipler düşer, yani hükümsüz kalır. Bu takiplere dayanarak borçlunun malları haczedilmiş ise de, bu hacizli mallar kesin olarak iflas masasına girer. (İİK m. 186/1) İflasın kesinleşmesi ile düşen takiplerle ilgili itirazın incelenmesi (İİK m.169/a, 170) talepleri de düşer. Başka bir anlatımla icra mahkemesi, artık bu talepler hakkında inceleme yapıp karar veremez....

                    UYAP Entegrasyonu