İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/2073-2158 sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı karşısında davacı alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararların kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere aciz vesikası ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, anılan tarihte yürürlükte bulunan İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açıktır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması davası açıldığı, Mahkemece icra dosyasında yapılan en son işlem ile dosyanın yenilendiği tarih arasında üç yıl geçtiğinden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair hükmün, davalı vekili olan sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliğ edilmesine rağmen taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 28.10.2011 tarihinde kesinleştiği, Sanık tarafından icra takibinin alacaklısı olan katılanın vekili sıfatıyla 19.07.2012 tarihinde borçlu aleyhine Aydın 2. İcra Müdürlüğünün 2012/9612 esas sayılı dosyasında “İcranın geri bırakılması sebebiyle temel ilişkiye dayalı alacak talebi” açıklaması ile söz konusu bonoya dayanarak ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu somut olayda, sanığın Aydın 2....
İcra aşamasında zamanaşımı def'i takibin kesinleşmesinden önceki veya takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşmektedir. Takipten sonraki zamanaşımı def’i yani icranın geri bırakılması isteğinin, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 170/b. maddesi yollaması ile aynı kanunun 71. ve 33/a. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 33/a. maddesinin ilk fıkrasında ''İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.'' düzenlemesini içermektedir....
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında itirazın iptali davası görüldüğünü, davanın kesinleştiği, takibin ilam vasfına kavuştuğunu, ilamlı alacak haline gelen takip alacaklarında genel zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolmadığını, icra takibinden sonra zamanaşımı sebebiyle takibin geri bırakılması talebi dinlenemez olduğunu, bono yönünden verilen kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1 maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 17....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava İİK 33/a maddesine göre açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararın itiraz davası olup, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile davalı aleyhine başlatılan icra takibinde takip dayanağı çekleri davacı şirket 3. şahıstan ciro ile devraldığından, taraflar tacir olup temel ilişki bakımından ihtilaf bulunmadığından ve de uyuşmazlığa Ticaret Kanununun kambiyo senetlerinde zamanaşımına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğinden kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay kanunun 14.maddesi uyarınca 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; takibe konu çekin keşide yeri Afyonkarahisar olup, alacaklının icra takibini Afyonkarahisar İcra Dairesinde başlatması nedeniyle borçlular T4 ve T1 yönünden yetki itirazlarının esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Borca itiraz ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı borçlular zamanaşımı nedeniyle İİK'nun 71. ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, takip işlemleri arasında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile tüm borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından senede dayalı olarak genel haciz yoluyla ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun, zamanaşımı nedeniyle İİK.'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibin genel haciz yolu ile takip olduğu, zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu alacak, hangi zamanaşımı süresine tâbi ise, icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır....