İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/44 E sayılı dosyasından icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, davanın dayanağının kalmadığını, iflas koşullarının gerçekleşmediğini savunarak,davanın reddini istemiştir....
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açık olup, icra müdürlüğünce bu yönde verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
- K A R A R - Dava, kaynağını İİK.nun 33/a maddesinden alan takibin geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılması, icra takibinin devamı, takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra mahkemesi kararının 28.03.2006 tarihinde kesinleştiği, bu davanın İİK.nun 33/a maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 33/a maddesinin 2. fıkrası hükmüne dayanmaktadır. Anılan yasa hükmüne göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Görüldüğü gibi dava açma süresi icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihten değil, kararın kesinleştiğinin alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar....
Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak zamanaşımı oluştuğunu ileri sürmüş olmakla; başvuru bu hali ile İİK'nın 71/2. maddesi göndermesiyle İİK'nın 33/a maddesine dayalı zamanaşımı nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemidir. İİK'nın 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde icranın geri bırakılması için ilamlı takiplere ilişkin İİK'nın 33/a maddesine atıf yapıldığı, ancak aynı Kanunun 33. maddesinin 3. fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddi ile; ... İcra Müdürlüğü'nün 2021/65302 E. sayılı dosyası ve ... İcra Müdürlüğü' nün 2021/59247 E. sayılı dosyalarında İİK'nın 71/2 maddesi yollaması ile İİK'nın md. 33/a gereğince davacı yönünden icranın geri bırakılmasına, ... İcra Müdürlüğü' nün 2021/83435 E. sayılı dosyası için icranın geri bırakılması talebinin reddine, karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre, icra müdürlüğünden alınan 90 günlük mehil vesikası üzerine Dairemizce icranın geri bırakılması yönünde talepte bulunulduğu bir kısım evrakların eksik olması nedeniyle Dairemizce icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği, yine 90 günlük süre dolmaksızın eksiklikler tamamlanmak suretiyle yeniden icranın geri bırakılması talebi üzerine Dairemizce icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve aynı zamanda davanın esası hakkında da hükmün kaldırılmasına yönelik karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin davanın reddine yönelik kararının 6100 Sayılı HMK 'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerekmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; icranın geri bırakılması için borçlu tarafça sadece nakdi alacak kalemlerini karşılar teminat depo edildiği, baz istasyonunun sökülmesini geri bıraktıracak herhangi bir teminat depo edilmediği, bunun doğrultusunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2020/438 esas 2020/14 karar sayılı ilamında özetle "takip konusu yapılan miktar için teminat alındığı anlaşıldığından talebin kabulü ile icranın temyiz incelemesi sonuna kadar geri bırakılmasına" şeklinde karar verildiği, bilindiği üzere icra mahkemelerinin ilamın hüküm kısmı ile bağlı olduğu, hükmün genişletici veya değiştirici yorumlarda bulunulamayacağı, dolayısıyla icranın geri bırakılması kararında baz istasyonunun sökülmesini geri bıraktıracak karara rastlanılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayca verilen icranın geri bırakılması kararının Kocaeli 8....
Öte yandan, mülga 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay olup, asıl borçlu yönünden zamanaşımı dolmuş ise de borçlunun talebi icranın geri bırakılması olup, İİK’nun 71. maddesinin atfı ile İİK’nun 33/a maddesi uyarınca da takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğraması durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin iptal edilmesi de yerinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, borcun zamanaşımına yönelik icra kefillerinin taleplerinin reddine, asıl borçlunun talebinin ise kabulü ile icranın asıl borçlu yönünden geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesine, aynı kanunun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
Kaybetmesi veya yedi gün içinde dava açmaması halinde ise icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar.O halde mahkemece, sadece icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddedilmesi gerekirken, İİK.nun 33/a-2. maddesi hükmü gözardı edilmek suretiyle hacizlerin kaldırılması isteminin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....