DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı 09/12/2013 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, tarafların takibe konu bonoda keşideci ve lehtar olduğu, takip borçlusu tarafın takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımını kesen işlemler yapılmadığını söyleyerek İİK 33/a maddesi kapsamında icranın geri bırakılmasını istediği, takip alacaklısı tarafın 20/06/2014 tarihli haciz talebinden sonra 13/04/2018 tarihine kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, takip sonrası zamanaşımına yönelik şikayetlerin süreye tabi olmadığı, icranın geri bırakılmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu ancak davada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yasaya uygun olmadığından davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davacının katılma yolu ile istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile İİK...
Mahkemece davacı borçlular yönünden İİK'nın 71. ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerinde olup, davalı alacaklının istinafında isabet bulunamamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalının istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde olmadığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İcranın geri bırakılması için verilecek süre, İİK 36. maddesinde "İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir..." şeklinde düzenlenmiş olup anılan maddede icranın geri bırakılması talebinde bulunmak için belirli bir süre öngörülmemiştir. Maddenin koşulları yerine getirildiği takdirde takibin her aşamasında icranın geri bırakılması kararı getirilerek takip durdurulabilir. Bu nedenle, Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmuştur....
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçluların yasal süresinde ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/27 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istediği dosyanın karar tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği, anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
Şencan'a geri verilmesine 17.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, mahkemece; borçlunun İİK’nun 71 ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, takibin yenilenmesi gerektiğine ilişkin yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi ve icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
zamanaşımına uğradığını iddia ederek icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin zamanaşımı şikayetinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca, İİK'nın 71/2. maddesinde; (Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek* olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.) düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-l. maddesinde ise, (ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.) denilmektedir. Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nın 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK 04.11.1998 tarih, 1998/12-763 E., 1998/797 K.). Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir....
Şti'ne geri verilmesine 2.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....