WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Uyuşmazlık, asıl davada, ödeme nedeniyle icranın geri bırakılması ve haczin kaldırılması talebine, birleşen davada kapak hesabına yönelik şikayete ilişkindir. Anamur İcra Dairesinin 2003/767 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Anamur İcra Dairesinin 2003/767 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müşterek çocuk Batu Yoruç Turgay'a velayeten annesi Gülay Turgay tarafından Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/296 E 2000/42 K sayılı ilamına dayanılarak ilamın kesinleşmesine müteakip şikayetçi aleyhine birikmiş 4.230,00 TL, ve işleyecek iştirak nafakası yönünden ilamlı takip başlatıldığı görülmüştür. Şikayetçi borçlu, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş iştirak nafakası borcunu ödediğini belirterek icranın geri bırakılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. İİK’nun 36. maddesi gereğince, icranın tehiri için taşınmaz teminat olarak gösterilebilir ise de, taşınmazın (taşınmazların) satışı halinde, satış bedelinin, dosya borcunu ferileri ile birlikte karşılayıp karşılamayacağı belli değildir. Bu durumda, teminat olarak taşınmazın (taşınmazların) gösterilmesi halinde, bu teminatın hacizlerin kaldırılmasını sağlamayacağının kabulü gerekir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, icranın geri bırakılması kararı için yatırılan nakit teminatın Bölge Adliye Mahkemesince iadesine dair verilen karar gereğince iadesi sırasında tahsil harcı alınıp alınmayacağına ilişkin şikayettir. Osmaniye İcra Dairesinin 2021/44543 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Ali İhsan Yolbulan tarafından borçlu T1 hakkında 11/12/2017 tarihinde genel haciz yoluyla 3.123.780,82 USD'nin tahsili için takip başlatıldığı, borca ve ferilerine itiraz edildiği, Osmaniye 1....

İş Mahkemesinin 2018/508 esas 2021/538 karar sayılı kararında müvekkili aleyhine bir takım alacakların müvekkilden alınarak davalı alacaklıya ödenmesine hükmedildiğini, kendileri tarafından icranın geri bırakılması istemli olarak istinaf yoluna başvurulduğunu, söz konusu mahkeme kararının davalı tarafça takibe konu edildiğini, borcu karşılayacak miktarda teminatın icra dosyasına nakit olarak depo edildiğini, icra dosyasına 24/12/2021 tarihinde depo edilen teminatın değerinin korunması için nemalandırılmasını talep ettiklerini, ancak icra müdürlüğünün 27/12/2021 tarihli kararı ile taleplerini reddettiğini, yasada teminatın nemalandırılmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı icra müdürlüğünün kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; teminat olarak yatırılan tutarın vadeli hesapta nemalandırılmasına muvafakatlerinin bulunduğunu beyan etmiştir. İzmir 8....

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1125 Esas, 2020/612 Karar sayılı ilamı ile itirazın kısmen iptaline karar verildiğini, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, mezkur kararda faize ilişkin hüküm tesis edilmediğini, bu durumda faizin karar tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini,Yargıtay içtihatları ve içtihadı birleştirme kararlarının da bu yönde olduğunu, istinaf sürecinde İİK'nın 36.maddesi kapsamında icranın geri bırakılması kararı alınabilmesi için mehil vesikası düzenlenmek üzere dosya borcunun hesaplanması gerektiğini, mahkeme tarafından hüküm kurulmayan faiz talebinin sanki kabul edilmiş gibi asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesinin icra müdürünün yetkisini aşar şekilde yaptığı hukuka aykırı bir işlem olduğunu, müvekkillerinin mehil vesikası düzenlenebilmesi için icra dairesinin yaptığı hesaplamada dosya borcu olarak gösterilen 50.125- TL miktara karşılık teminatı dosyaya yatırma mecburiyetinde kaldığını, söz konusu miktarın 8.144,38- TL'sinin takip...

Bu nedenle, borcun tamamı ödenmeden icranın geri bırakılması kararı verilemeyeceği gibi borç bitmeden maaş haczinin kaldırılmasına da karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği istinaf sebepleri yerinde değildir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, somut olayda dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi kapsamını aynen tekrarla, kanunda yer alan ek mehil verilmesine ilişkin düzenlemede, sürenin sona erip ermemesine göre ek mehil verilmesi ayrımının bulunmadığını, 30/11/2021 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7343 sayılı Kanunun 5. maddesi ile mehil belgesine ilişkin icranın geri bırakılması kararının takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden verileceği de gözetilerek icranın geri bırakılması talebiyle ilgili karar verilmek üzere takibe konu belge ve dosyanın bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine gönderilmek üzere icra hukuk tevzi bürosuna gönderilmesi gerektiğini beyanla; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak şikayetin kabulü ile icra dosyasında verilen 11/08/2022 tarihli kararın kısmen reddedilen kısmının kaldırılarak ek mehil verilmesi taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Takip dosyasına ilişkin imzaya itiraz davasında 02.04.2008 tarihinde alacaklı vekilinin yüzüne karşı davanın reddine karar verildiği ve bu karardan sonra 22.05.2009 tarihine kadar alacaklı tarafından takip dosyasında işlem yapılmadığı, bu nedenle şikayet tarihi olan 01.02.2011 tarihi itibariyle icranın geri bırakılmasının şartlarının oluştuğu anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından "…şikayet hakkının düşürülmesine" ifadesi çıkarılarak yerine "...sanığın beraatine...

    -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine çekle giriştiği icra takibinin icra hukuk mahkemesi tarafından İİK.nun 33/a maddesi gereğince geri bırakılmasına karar verildiğini, oysa zamanaşımı süresi dolmadan takip yapıldığını belirterek, icranın geri bırakılması kararının iptaline, icra takibine süresinde başlandığının tespitine, icranın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmediğini, dava şartı oluşmadan, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca davalı aleyhine açılan davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre geçmesi nedeniyle HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, A.A.Ü.T.ne göre 575.00.-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 Esas sayılı icranın geri bırakılması istemine ilişkin dava dosyasında avukatlığını üstlendiği halde, dava sonunda 23/09/2011 tarih ve 2011/250 sayılı katılan aleyhine verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın 17/10/2011 tarihinde tebliğ edildiği, ancak hükmün sanık Avukat tarafından temyiz edilmemesi sonucunda 28/10/2011 tarihinde kesinleştiği, bu şekilde katılanın mağduriyetine neden olduğu iddia edilen olayda; eyleminin TCK'nın 257/2. maddesinde tanımlanan ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu tüm unsurlarıyla oluşturduğu gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu