Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın açıldığı tarihte icranın geri bırakılmasına yönelik verilen ... İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşme şerhinin henüz davacı tarafa tebliğ edilmediği, İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığının tespiti bakımından 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceği, kesinleşme şerhli kararın tebliğinin dava şartı olduğu, söz konusu kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmeden, dava şartı gerçekleşmeden süresinden evvel dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrasında; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir." düzenlemesi getirilmiştir....

    Somut olayda icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden 7 günlük sürenin kesinleşme tarihinden itibaren başladığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Temyiz Sebepleri Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; şikayet ve istinaf dilekçesini tekrarı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 33/a-1, 71/2. 59, 6762 sayılı TTK’nın 661. maddesi, ve Yargıtay 12. HD 2020/632 E.- 1122 K., 2016/25178 E.- 2017/16438 K. sayılı içtihatları 3....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zaman aşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zaman aşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından ... 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı, icranın geri bırakılması kararı verilen takibe konu alacağın temyiz incelemesi sonucu kısmen bozulduğunu, bozma kapsamı dışında kalan alacak yönünden kararın kesinleştiğini ileri sürerek, kesinleşen kısma ilişkin alacağın ödenmesini talep etmiş, icra müdürlüğü tarafından talebin reddine karar verilmesi üzerine, red kararının kaldırılması istenmiş, mahkemece takip konusu ilamın maddi tazminat yönünden kesinleştiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçlulardan...

            Hukuk Dairesi'nce verilen icranın geri bırakılması kararı da anılan alacaklarla sınırlı tutulmuş olduğundan borçluya gönderilen şikayete konu muhtıra icranın geri bırakılması kapsamında değildir. Bu nedenle Mahkemece, bu yöne değinen şikayetin reddi ile borçlunun diğer şikayetlerinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle muhtıranın iptali doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 25.03.2014 tarih ve 2013/16897 E., 2014/5206 K. sayılı ONAMA kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra müdürlüğü 2010/17402 dosyasında icranın geri bırakılmasına” karar verildiği, kararın kesinleşme şerhinin ise dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                İcra Müdürlüğü'nün 2006/8744 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı, borçlu ... tarafından, takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek, icranın geri bırakılması istemiyle yapılan şikayet üzerine, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.11.2009 tarih ve 807 E., 1036 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve anılan kararın temyiz edilmeksizin 14.12.2009 tarihinde kesinleştiği, yine davacının alacaklı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/8256 E. sayılı dosyasına karşı aynı iddia ile yapılan şikayet hakkında ise, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.12.2009 tarih ve 347 E., 1171 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının bu karara karşı İİK'nın 33/a-2 maddesine dayalı olarak genel mahkemede açtığı davanın da......

                  Hukuk Dairesi'nin 2020/443 esas sayılı dosyasından takibe konu ilama ilişkin olarak temyiz süresinin sonuna kadar icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, ilamın temyiz aşamasında olduğunu, temyiz aşaması tamamlanmadığından ve mevcut durumda icranın geri bırakılması kararı olduğundan, müvekkiline ikinci icra emri gönderilemeyeceğini beyanla ikinci icra emrinin iptaline, karar verilinceye kadar ise takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme 09/05/2022 tarihli tensip ara karraı ile davacının tedbir isteminin dosya kapsamına göre reddine karar vermiş, davacı tarafından mahkemenin 09/05/2022 tarihli ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İcra mahkemesince verilen tedbir talebinin kabulü veya reddi kararı, HMK'nın 389 ve müteakip maddeleri kapsamında olmayıp, İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlenmiş, takip hukukuna özgü bir karardır. Bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 394. maddesinin olayda uygulanma imkanı yoktur....

                  İlam hükmünde nafaka paralarının ayın 10. günü banka hesabına yatırılacağı karar altına alındığından muaccel olmamış işleyecek nafakalar için de icra takibi başlatılamaz .Bu durumda takibin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken İİK'nun 33.maddesi gereğince 1.000,00-TL ve fer'ileri yönünden icranın geri bırakılması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu