Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece talebin dayanağını oluşturan kredi sözleşmesinde davalının kefaleti bulunmadığı, bu suretle talep olunan tutardan sorumlu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için gerekli şartlardan biri borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren (7) gün içinde itiraz etmiş olmasıdır. Süresi içinde yapılan geçerli itiraz ile icra takibi durur. Şayet itiraz süresinde değilse takip durmamış olacağından alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. İcra dosyasında, borçlu-davalıya ödeme emrinin, 11.10.2005 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu -davalı şirketin icra takibine 21.10.2005 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz ettiği görülmektedir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın davalılardan ... lehine, diğer davalı ... ve dava dışı ...' ın müşterek borçlu ve müteselsil kefaletleriyle açılıp kullandırdığı kredi borcunun ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalıların itiraz ettiklerini belirterek, itirazların iptaline, takibin devamına, % 40' tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, icra takibine dava dışı kefil ... adına itiraz edilecek iken, sehven davalılar adının itiraz dilekçesine yazıldığını, esasen itirazın ... adına olduğunu bildirerek davanın reddini istemiş, yargılama sırasında icra dosyasından davalılar adına yapılan tüm itirazlardan vazgeçmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2014/3360 E. sayılı ile başlattıkları ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından işlemiş faiz ile icra giderleri ve avukatlık ücreti yönünden itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyanla davalı borçlunun icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, itirazında haksız bulunduğundan %...den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının sübut bulan davasının kabulüne, davalı borçlunun icra takibine itirazının iptaline, ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3360 E. sayılı icra takibinin aynen devamına, karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davalı borçlu ... 5. İcra Müdürlüğünde aleyhine yapılan takibe 623,41.-TL tutarındaki işlemiş faiz ile aylık temerrüt faizi ve bu alacak kalemlerine isabet eden icra gideri ve avukatlık ücreti yönünden itiraz etmiştir....

        Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....

          belge mahiyetinin devam ettiğini, borçluların aleyhinde başkaca icra takipleri bulunması ve adlarına kayıtlı mal varlıklarının hacizli olması nedeniyle icra takibini sürüncemede bırakarak kendi adlarına zaman kazanmak maksadıyla icra takibine haksız yere itiraz ettiklerini beyan ederek, davalıların Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ......

            İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinin itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden kiracının tahliyesini istemiş, mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine davalı borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar vermek gerekirken, icra takibine itiraz etmeyen davalının yargılama sırasında ileri sürdüğü savunmalara değer verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

              Somut olayda, borçlu tarafından sunulan 27.08.2021 tarihli itiraz dilekçesinde, "... Alacaklı tarafça başlatılan icra takibine, takip konusu alacağa itiraz ediyorum." beyanında bulunulmuş, dilekçenin istem ve sonuç kısmında da " Yukarıda arz ve izah olunduğu üzere, aleyhime alacaklı yanca başlatılan icra takibi sonucu gönderilen ilamsız ödeme emrine itiraz ediyorum. Söz konusu takibin durdurulmasını ve gerekli diğer işlemlerin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederim." şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Borçlunun " ... İtiraz ediyorum" şeklindeki beyanı, yukarıda belirtildiği üzere itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan bir beyan olup, geçerli bir itiraz söz konusudur....

              Davalı kendisine yapılan ödeme emrinin tebliği üzerine 05.08.2005 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, itiraz dilekçesi alacaklı vekiline tebliğ edilmemiş, dava ise davacı alacaklı tarafından 24.12.2010 tarihinde açılmıştır. Alacaklı davacı tarafından başlatılan icra takibine karşı davalı borçlu tarafından itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı davacı tarafa tebliğ edilmediği, itiraz tebliğ edilmeden hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına yönelik hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                İcra Müdürlüğünün...E. sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini ve takibin devamını, icra takibini geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 12.244,10 ₺ asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz 2.417,38 ₺ ve 435,15 ₺ KDV yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafından başlatılan İstanbul ... İcra Müd. dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir. İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

                  -TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından düzenlenmiş olan borca itiraz dilekçesi ile borcun aslına, faizine, icra masraflarına itiraz etmesi üzerine, takibin durduğu, takip durması ile davacı tarafından sadece asıl alacak miktarı olan 30.289,31.-TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığı görülmektedir. Alınan bilirkişi raporuna göre icra takibinden sonra ve dava tarihinden önceki dönemde toplam yatırılan miktar 26.125,51.-TL olarak saptanmıştır. Bu hususta zaten bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava açan davacının harca esas değer olarak asıl alacak miktarını göstermesi durumunda icra takibine konu edilen ve borçlu tarafından itiraz edilen fer'iler hakkında da karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Itirazın iptali davası (müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) normal bir eda (alacak) davasıdır. .......

                    UYAP Entegrasyonu