Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itiraz, İcra ve İflas Kanunu'nun 170. maddesinde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, aynı takipler yönünden yazının sahteliği iddiası konusunda aynı kanunda özel bir hüküm mevcut değildir. İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre özel kanun olup, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise anılan kanuna aykırılık teşkil etmemek koşuluyla genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre imzaya itiraz İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlendiğine göre anılan itiraz hakkında bu kanunun 170. maddesinin uygulanması zorunlu olduğundan, imzanın inkârı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 sayılı HMK'nun 209. maddesinin uygulama yeri yoktur....

    Müvekkile gönderilen icra takibi ve tahliye emrine itiraz ediyoruz" şeklinde itirazda bulunmuştur. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir. Davalı icra takibindeki itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdü altındaki imzaya ve tarihe açıkça itiraz etmediğinden takipte dayanılan taahhüt tarafları bağlar. İİK.nun 275. maddesi gereğince kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge getirmelidir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... ile müvekkil banka arasında imzalanan kredi sözleşmelerine davalının kefil olduğunu, kredi borçlarının ödenmediğini, yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu kredi sözleşmelerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, davacı bankanın icra takibinde asıl borçlu ...'ın borcundan 65.000 TL ipotek bedelini düşmesine rağmen davalının borcundan ipotek bedelini düşmediğini belirterek davanın reddine ve asıl alacak üzerinden % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

      Buna göre, itiraz dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Somut olayda, borçlu diğer itirazlarının yanı sıra, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunduğu, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu hususta mahkemece bir değerlendirme yapılmamış olması HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olmakla birlikte, bu konuda temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. 2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4. maddesinde kambiyo senedindeki imzaya itirazın süresi ve nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, söz konusu maddeye göre takibe konu kambiyo senedindeki imzaya itiraz edecek borçlunun bunu açıkça dile getirmesi gerekmektedir....

        Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlu şirketin icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır....

        SAVUNMA:Davalı vekili 17/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın beyanlarını kabul etmediklerini, davanın usul ve yasaya aykırı olduğundan reddinin gerektiğini, davacı borçlu tarafın Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/28081 Esas Numaralı icra takibine konu senede ilişkin imzaya itiraz başvurusunun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddinin gerektiğini, borçlu T1 borcuna karşılık olarak 24.03.2019 tanzim tarihli ve 24.03.2020 vade tarihli 852.500,00 TL senet verdiğini, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/28081 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafın "İcra takibine konu bonodaki, imza tarafıma ait değildir " iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, borçlunun senetteki imzası ile dava dilekçesindeki imzasının aynı olduğunun çıplak gözle dahi görüldüğünü, yapılacak bilirkişi incelemesi ile imzanın borçluya ait olduğunun tespit edileceğini belirterek haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, borçlunun...

        Ödeme emri davalı kiracı ... ve davalı kefil ...’a tebliğ edilmiş olup, davalı kiracı borçlu ... itiraz dilekçesinde imzaya ve borca, davalı kefil borçlu ... ise itiraz dilekçesinde imzaya, borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı vekili 27.04.2014 tarihli dilekçesi ile, borçlu ...’ın yetki itirazını kabul ettiklerini, bu nedenle dosyanın yetkili olan ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ve 2014/5336 esasına kaydedilmiştir. Ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 11.03.2014 tarihinde, davalı borçlu kefil ...’a 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle icra takibine dayanak yapılan yazının kanuni anlamda geçerli bir bono olmadığını, bononun asli unsurlarını taşımadığını, davacının iddiasının aksine müvekkili adına yapılan itirazda bütün borç ve dayanak belgeye itiraz edildiğini, takibe konu belgenin kesin nitelikli bir borç ikrarı içermediğini, belgenin teminat maksatlı olarak verildiğini, bu sebeple tek başına icra takibine konu edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

          Uyuşmazlığın; Kambiyo takibinde imzaya itiraza ilişkin olduğu görüldü. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin 3. fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu