HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2521 KARAR NO : 2022/388 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2019 NUMARASI : 2019/73 ESAS, 2019/203 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen borca ve imzaya itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1747 KARAR NO : 2023/812 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2022 NUMARASI : 2020/79 ESAS, 2022/134 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/79 Esas, 2022/134 Karar sayılı dosyasında verilen imzaya itirazın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalının bir süredir ortak iş yaptıklarını, iş ilişkilerinin 08/05/2020 tarihi itibariyle sona erdiğini, davalı tarafından müvekkili aleyhine Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2020/2717 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını, takibe konu bono üzerindeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını belirterek, imzaya itirazın...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2021 NUMARASI : 2019/861 ESAS - 2021/127 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ayrıca müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcunun olmadığını beyan ederek, imzaya ve borca itiraz etmiş, davalının %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/5705 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş ve davalı kiracıya İlamsız Takıplere İlişkin 7 günlük ödeme emrinin tebliğ edildiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrini tebliğ alan davalı tarafın, herhangi bir borcu bulunmadığından ve faizin fazla talep edildiğinden bahisle 7 günlük yasal sürede borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını sağladığını, davalının kiracı, 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin 46.500.TL tutarındaki 6 aylık işlemiş kira borcunu ödemediğinden anılan alacağın tahsilini teminen aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazı sırasında kira kontratına ve imzaya itiraz etmediği için, hatta sürmekte olan tahliye davasında kira kontratının varlığını ve kiracılık ilişkisini açıkça kabul ettiği için icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını teminen eldeki davanın ikame edildiğini bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/16529 esas sayılı dosyası üzerinden çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu vekili Av. ... 'nun yetki itirazının ... 24. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22.07.2014 tarih ve 2014/747-797 sayılı kararı ile kabul edilmesi üzerine yetkili ... 18. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7834 esas sayılı dosyasından düzenlenen örnek 10 ödeme emrinin asıl borçlu ...'e 21.08.2014, borçlu vekili Av. ... 'na ise 24.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 28.10.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece istemin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmıştır.7201 Sayılı Tebligat Kanunun 11. maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.Bu durumda, borçlu takipte kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre, ödeme emrinin vekile tebliği zorunlu olup, asıl borçluya yapılan tebligat sonuç doğurmaz....
İİK'nın 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumlu olur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar, genel haciz yolu ile takipte itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Dolayısıyla icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz (Yargıtay 12.HD 2020/5295 E, 2021/845 K). Takip dayanağı çekteki imzaya itiraz edilmesi halinde de itirazın icra müdürlüğüne yapılması zorunludur (Yargıtay 12.HD 2015/33220 E, 2016/8285 K)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, imzaya itiraz ettiği, mahkemece 23.09.2014 tarihli tensip tutanağı ile imzaya itirazda bilirkişi incelemesi yapılması için gerekli olan 150,00 TL bilirkişi ücretini yatırması için alacaklı tarafa iki hafta kesin süre verilerek meşruhatlı davetiye ve tensip tutanağının 13.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının süresinde bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçesi ile takibin durdurulmasına...
reddedildiğini, ret kararını 28.07.2015 tarihinde öğrendiğini ileri sürerek icra müdürlüğü ret kararının iptaline, süresi içinde yaptığı imzaya itiraz talebinin kabulüne karar verilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, takip alacaklısının senedin teminat olarak verildiğine dair kabul beyanının olmadığı, davacı vekilinin duruşmadaki beyanında senedin teminat olarak verildiğine dair yazılı bir delilinin bulunmadığını belirttiği, takipte senedin miktar, faiz, komisyon ücreti yönünden herhangi fahiş miktarın söz konusu olmadığı, her ne kadar davacı vekili 2. celse duruşmasında imzaya itiraz da bulunmuş olsa da dava dilekçesinde imzaya itirazın bulunmadığı, İİK'nun 168/4. maddesi gereği imzaya itirazın açıkça yapılması gerektiği, borçlunun itiraz sebepleriyle bağlı olduğu, imzaya itirazın değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 68/1. maddesine göre; “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.” Somut olayda borçlunun, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, "takip dosyası içerisinde takip dayanağı herhangi bir belgeye rastlanmadığını" belirterek borca itiraz ettiği, iş bu itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde de "tarafına dayanak belge gönderilmediğinden imzaya itiraz hakkını saklı tuttuğunu" beyan ettiği görülmektedir....