Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayda davacı alacaklı, davalının icra takibinde yetkiye ve borca yaptığı itiraz neticesinde seçim hakkını kullanmış, itirazın kaldırılması için mercie müracat etmek yerine mahkemeye başvurmuştur. İcra ve İflas kanunun 50. maddesinin 2. fıkrasındaki "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." düzenlenmesi yetkiye itirazın yalnızca icra tetkik merciince inceleneceği anlamına gelmez. Hem yetki hem esas yönünden yapılan itiraz halinde davacı alacaklı dilerse tetkik merciine dilerse mahkemeye dava açabilir. Mahkemeye itirazın iptali davası açıldığında bu davanın görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasal ve yöntemine uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir....

    Açılan itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Çünkü yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının şartlarından biridir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı taktirde dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekir. Tüm bu yapılan açıklamalar çerçevesinde öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde incelenmiş, HMK 6. Maddesi gereğince borçlunun yerleşim yerinde açılması gereken takip borçlunun yerleşim yeri olan Ankara Batı İcra dairelerinde açılmamış, Ankara İcra Dairesinde açılmıştır. Borçlu da icra takibine yaptığı itirazda yetkiye açıkça ve belirli şekilde itiraz etmiştir. Hal böyle iken....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3424 KARAR NO : 2023/106 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2022/101 ESAS, 2022/673 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, YETKİYE VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/101 Esas, 2022/673 Karar sayılı dosyasında verilen davalı şirket hakkındaki talebin usulden reddi, davalı T3 hakkında usulsüz tebliğ şikayetinin ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İzmir 10....

      İcra Müdürlüğü'nün 2018/12183 Esas sayılı dosyası. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/12183 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri tebliğ edilmiştir. Davacı 10/12/2018 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafından takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, başvuru yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece İİK'nun 169/a maddesi gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....

      - K A R A R - Dava, davalı ...’nin keşidecisi olduğu davacı ... emrine düzenlenen keşide yeri Datça olan ve zamanaşımına uğrayan çeklere dayanarak İzmir 13. İcra Müdürlüğünde yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı keşideci vekili icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde müvekkilinin ikametgâhının Datça olduğunu, bu nedenle İzmir İcra Dairelerini yetkisiz olduğunu belirterek borca ve yetkiye itiraz etmiştir. Davalı açılan itirazın iptali davasına cevap vermemiştir. Mahkemece muhatap bankanın Datça’da olduğu gibi çeklerde keşide yerinin de Datça olduğu, genel hükümler çerçevesinde yetkili icra dairesinin Datça İcra Daireleri olduğu, yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının 15.9.2009 tarihli icra dosyasına verdiği dilekçesinde sadece takip şekline itirazını bildirdiği, borca itiraz niteliğinde olmadığı, itirazın iptali davasının görülüp dinlenebilmesi için her şeyden önce usulüne uygun olarak bu icra takibine itiraz yapılmasının gerektiği, davalının borca itirazının bulunmaması nedeniyle davanın ön şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu ... Dayanıklı Tüketim Malları Dağıtım ve Tic. Ltd. Şti'nin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçesinde borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu, mahkemece, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2019/400 ESAS - 2019/630 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı taraf takip borçlusu aleyhine Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2017/2188 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir nafakasına ilişkin olarak icra takibi başlattıklarını, borçlunun yetkiye ve borca itiraz ettiğini, ancak itirazın yerinde olmadığını belirterek, borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasını, borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir....

            KARŞI OY İcra İflas Kanun'unun 269/d maddesi yollamasıyla 68/son maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı diğer tarafın istemi üzerine tazminata mahkum edilir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır....

              işlem görmekte olduğunu, takip konusu senet için işletilen avans faizinin %16,75 oranı ile 2018 yılından itibaren işletildiğinden haksız ve fahiş bir faiz hesaplamasının bulunduğunu, borca, faize ve her türlü fer’ilerine itiraz ettiklerini, icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmadığını ve yetkiye itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesinin Çiftlik İcra Dairesi olduğunu, takibe konu kambiyo senedinin düzenlenme şekli bakımından bir çok yanlış ve eksikliklerle dolu olduğunu, kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, borçlunun senedi ödeyebilmesi için mutlaka kanuna uygun olarak hamil tarafından borçluya ibrazının gerektiğini, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu