İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/665 ESAS 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hakkında icra takibi başlatıldığını, yasal süresinde borca itiraz ettiğini, alacaklıya her hangi bir borcunun bulunmadığını, yetkiye itiraz ettiğini, takibe konu çekin ibraz tarihinin 15/04/2016 olduğunu ve kambiyo vasfını taşımadığını, itirazın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK) TARİHİ : 20/01/2020 NUMARASI : 2019/32 ESAS 2020/1 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/32393 E. sayılı dosyasında da haciz yolunu seçtiğini, davalı taraf icra takibine ilişkin takip talebinde haciz yolunu seçtiği için İİK m. 162 uyarınca İcra Mahkemesi bu karmaşayı gidermek itiraz ve şikayetleri değerlendirmekle görevli olduğu için aynı zamanda İstanbul 26. İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2018/671 E. sayılı dava açıldığını, İstanbul 26. İcra Hukuk Mahkemesi'nce dosyadaki takip yolunun 2 kez değiştirilmesi, haciz takip yolu seçilmesine rağmen iflas ödeme emri gönderilmesi ve diğer itirazları incelenmeksizin İİK m. 172 uyarınca itiraz ve şikayetlerin icra müdürlüğüne yapılması gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini ,davalı tarafın takip yolunu iki kez değiştirmesi ve sonuçta 2. kez haciz takip yolunu seçmesi nedeniyle haciz yolu bakımından görevli ve yetkili İcra Mahkemesi olduğundan ödeme emri ve takibin iptal edilmesi talebinin İcra Mahkemesi'nce değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir....
gereğince davalı borçlunun ikametgahı olan Kadıköy’de de takip yapılmayarak Üsküdar İcra Müdürlüğünde takip yapılmasının yerinde olmadığı, davalı tarafından süresinde yapılan itiraz ile yetkili yer olarak Kadıköy'ün bildirildiği, her ne kadar daha sonra İstanbul Anadolu Adliyesinde tüm icra daireleri bir araya gelmiş ise de takip ve dava tarihi itibarı ile doğru yerde yapılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın kabülü ile usulüne uygun olarak doğru yerde yapılmış bir takip bulunmadığından itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiştir....
İtirazın iptali davası, İİK'nun 67. maddesinde düzenlenmiş kendine özgü bir dava türü olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, borçluya gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesi bu dava için özel bir dava şartı olarak öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK'nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 50/1. maddesine göre "para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur." Davalı icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ederek adresinin bulunduğu Ankara İcra Müdürlüğünün takipte yetkili olduğunu belirtmiştir. İcra Müdürlüğünce itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; öncelikle müvekkili aleyhine, ... 25. İcra Dairesinin 2020/7799 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin 30.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde taraflarınca icra takibine ve yetkiye itiraz edilmiş olup, icra takibinde yetkili İcra Müdürlüğünün ... İcra Müdürlükleri olduğunun belirtildiğini, yetkili İcra Dairesi olan ... İcra Dairesinin 2020/672 E. sayılı dosyası ile müvekkiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, taraflarınca süresi içerisinde bu dosya için de asıl borca, fer’ilerine, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, ......
İlk Derece Mahkemesince yapılan incelemede, davacıya icra ödeme emrinin 22/06/2020 tarihinde tebliğ olunduğu, davacının 5 günlük itiraz süresi içerisinde, 5. Gün Cumartesi gününe denk geldiğinden takip eden Pazartesi günü 29/06/2020 tarihinde icra takibine, borca ve imzaya itiraz davasını açtığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 168/5. maddesine göre borca itirazın beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
İcra Müdürlüğü’ nün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, başlatılan bu icra takibine davalı borçlunun haksız olarak itiraz itiraz ettiğini, ve bahse konu icra takibinin durmasına sebep olduğunu ve müvekkili bankanın alacağını tahsil edilmesini haksız bir şekilde geciktirdiğini, borçlunun itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalıya tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Bakırköy 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında 2 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekleri keşideci şirket tarafından verilen vekaletnamedeki yetkiye istinaden keşideci adına imzaladığını ve bu nedenle takip konusu çeklerden dolayı şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürdüğü görülmektedir. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'...