Davalı savunmasında, icra takibine yapılan kısmi itiraz ile, 6.800,00 YTL elektrik borcu ve 07/04/2007 tarih itibari ile yasal faizine herhangi bir itirazlarının olmadığını, geri kalan kısma ve ferilerin tamamına itiraz ettiğini bildirdiklerini, bu itiraz üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, davacıya olan elektrik borcuna herhangi bir itiraz edilmediğini, bunun dışında elektrik borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Çorum 1. İcra Müdürlüğünün 2008/75 Esas sayılı takip dosyasındaki fatura tutarlarının toplamı 13.138,02 TL olduğu, ancak takibe konu edilen fatura tutarının 11.105,52 TL olduğu, 2.032,50 TL'lik kısmın takibe konu edilmediği, takip konusu edilen faturalardan ödenmeyen kısmın 4.861,97 TL olduğu, davalının 6.800,00 TL'yi kabul ettiği, davalı tarafından kabul edilen miktarın alacak miktarından fazla olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından 30.10.2023 tarihinde takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, itiraz sonucu icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözümü amacıyla 01.11.2023 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkil şirkete borçlu olduğunu ve borç miktarının da ne olduğunu bilen davalı şirketin Antalya Genel İcra Dairesi'nin ....Esas sayılı icra takibine yaptığı haksız itirazının iptali ve davalı borçlu hakkında alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle itirazın iptali davasını açtıklarını, davalının icra takibine haksız ve kötüniyetli itirazı neticesinde müvekkil şirket alacağına kavuşamamakta olup davalı tarafça sürekli olarak oyalandığını, basiretli bir tacir olan ve ticaretle iştigal eden davalının borcunun dayanağını, miktarını vs. bilmesine rağmen...
-TL’lik faturadan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin Antalya’da ikamet ettiğini, Antalya İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki yönünden davanın reddi gerektiğini, fatura sevk irsaliyesi ve cari hesap ekstresi tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre faturayı alan davalının TTK.nun 25/3.maddesine göre iki ve sekiz gün içinde itiraz etmediğinden davanın kısmen kabulüne, 5.838.31.-TL üzerinden itirazın iptaline, davacının işlemiş faiz talebinin reddine %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, davaya verdiği cevap dilekçesinde ise, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri başlatılmış olan icra takibine karşı takip borçlusunun yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde itirazının bulunmasıdır. Somut olayda davalı ... 25.01.2007 tarihinde başlatılan icra takibinde ödeme emri tebliği üzerine yasal süresi içinde takipte talep edilen alacağa ve fer’ilerine borcu bulunmadığını beyan ederek itiraz etmiştir. İtiraz üzerine açılan görülmekte olan dava sırasında 15.05.2008 tarihli oturumda icra takibine yaptıkları itirazdan feragat ettiğini bildirmiştir. Bu durumda itirazın iptali davasının dava şartı olan itiraz hükümden düşmüş ve dava konusuz kalmıştır. Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilmeden davalı ... hakkındaki davanın esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 29.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece dava kısmen kabul edilerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi ve borcun ödenmemesi nedeniyle davalı borçlunun kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya itiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine dayalı olarak yapılan icra takibine itiraz ve takibin durdurulması istemlerine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 20/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, faturaya dayalı alacaklarının ödenmediğini, girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia savunma ve toplanan delillere göre taraflar arasında icra takibine konu olan iki adet faturaya dayalı olarak satış yapıldığı, faturaya konu olan malların davalıya teslim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, ödeme iddiasında bulunan davalı şirket temsilcisinin ödeme iddiasını ispat edemediği, icra takibine haksız olarak itiraz edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmştir....
Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K). Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9. HD. 4.4.2008 gün 2007/14360 E, 2008/7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....
KARAR Davacı, alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, icra takibine konu parayı davacıdan almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir. Davalı borçlunun icra takibine yaptığı itiraz, “çoğun içinde az da vardır.” ilkesi gereğince faize yönelik itirazı da kapsamaktadır....