Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca, borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir. Davacı davasını İİK'nın169/a maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edemediğinden İlk Derece Mahkemesince davacının borca itirazlarının reddine karar verilmesi yerindedir....

tebliğ edilmediğini, öğrenmeleri üzerine 25/01/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, icra müdürlüğünce usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, borçluların itiraz dilekçelerinde birinci haciz ihbarnamesini tebliği almakla gönderilen birinci ihbarnamesine süresi içinde itirazlarına sunduklarına ilişkin ibarelerin kullanıldığını, ancak dosya borçlularına herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların açıkça borca itiraz etmediklerini, davalı borçluların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım yoktur gibi ibareler kullanmasının tamamen bir çelişkili olduğunu, bu ifadenin icra dairesince itiraz hükmünde değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borca itiraz edilmemişken yorum yolu ile takibin durdurulmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile Yozgat İcra Dairesinin 2022/7552 Esas sayılı dosyasındaki 07/11/2022 tarihli kararının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara...

Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı hakkında düzenlediği 22 adet elektrik tüketim faturasının davalı tarafından ödenmediği, faturaların toplam bedelinin yapılan hesaplama sonucu 2.474,15 TL olduğunun belirlendiği, davalının icra takibine süresinde itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yapılan takiple ilgili olarak çıkartılan ödeme emri davalıya 11.05.2004 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından icra takip dosyasına tarih ve havalesi bulunmayan itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesindeki “İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. “ hükmü uyarınca işlem yapılması gerekirken, borca itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün havalesi bulunmadığı gibi dilekçe hakkında da bir tutanak tutulmamıştır....

    erdiğini, bu nedenlerle davalı tarafından ----- icra takibine yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, İİK.'...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Dosya içindeki tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, davacı aleyhine davalı tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacının borca itiraz ettiği görülmekle, davacıların tüm itirazları borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre bu itirazın İİK md. 62: " İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmü gereğince itiraz yeri İcra müdürlüğü olduğundan ve İcra Mahkemesince itiraz değerlendirilemeyeceğinden davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....

      GEREKÇE; Uyuşmazlık; icra memur muamelesini şikayet niteliğindedir. Adana 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/15325 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; icra müdürlüğünün 24/03/2021 tarihli kararı ile ihtiyati haciz ile satış yapılamayacağı gerekçesi ile alacaklı vekilinin satış talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 364/3. Maddesi gereğince, temyiz, satıştan başka icra muamelelerini durdurmaz. Ancak söz konusu madde hükmü, icra mahkemesince verilen takip hukukuna müteallik kararların temyizi hakkında olup, itirazın iptaline ilişkin davanın genel mahkemelerde görülmesi ve karara bağlanması nedeniyle bu madde kapsamında olmadığının kabulü gerekir. İİK'nun 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasının kabulü halinde alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir....

      İcra Müdürlüğünün 2016/9501 sayılı icra takip dosyasında davalı ... icra takibine itirazına ilişkin 04/05/2016 tarihli dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün İzmir icra müdürlüğü olduğunu ileri sürmüş, takibe konu borca ilişkin ise herhangi bir itiraz nedeni ileri sürmemiştir. İİK'nun 50. maddesi uyarınca sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki yetki itirazını incelemekle görevli mahkeme icra hukuk mahkemesidir. Mahkemenin görevli olması da, HMK'nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Bu durumda mahkemece, davalı ...'...

        İcra Müdürlüğünün 2016/9501 sayılı icra takip dosyasında davalı Mustafa Türkay Yıldırım icra takibine itirazına ilişkin 04/05/2016 tarihli dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün İzmir icra müdürlüğü olduğunu ileri sürmüş, takibe konu borca ilişkin ise herhangi bir itiraz nedeni ileri sürmemiştir. İİK'nun 50. maddesi uyarınca sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki yetki itirazını incelemekle görevli mahkeme icra hukuk mahkemesidir. Mahkemenin görevli olması da, HMK'nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır....

        nun 169/a maddesi : ' Hakim, borcun olmadığının veya itfa veya ihmal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. ' hükmünü amirdir. Takip konusu senet mücerret borç ikrarına dayanan hukuken geçerli kambiyo evrakıdır. Dava hukuki mahiyette borca itiraz davasıdır. İspat külfeti iddia edene düşer. Davacının icra takibine dayanak kambiyo senedi üzerindeki imzaya ilişkin herhangi bir itirazları bulunmamaktadır. Davacı borçlu borcu olmadığını iddia etmiş ancak ispat yoluna gitmemiş, borcu olmadığına, borcun itfa veya ihmal edildiğine dair herhangi bir belge ibraz edememiştir.." şeklindeki gerekçe ile, Açılan davanın REDDİNE, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 169/a-6.maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20'si olan 130.000,00- TL icra inkar tazminatının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine " dair karar verilmiştir....

        Borçlunun icrada itirazı ile duran icra takibine devam edebilmesi için alacaklı itirazın iptali (İİK m. 67) veya itirazın kaldırılması (İİK m.68, 70) yollarından birine başvurması gerekir. İİK m. 67'de düzenlenen itirazın iptali davası (müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) normal bir eda davasıdır (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 248). Hukuk Genel Kurulu da itirazın iptali davasının eda davası olduğu görüşündedir. HGK 03/05/2006 tarih 19/260- 251 E.-K. (YKD 2007/4 s. 626- 631). İtirazın iptali davasının tahsil davası olup olmadığı öğretide tartışmalıdır. Ancak mahkemece itirazın iptali davası sonucunda itirazın iptaline karar verilmiş ise ve ayrıca ... TL alacağın davalıdan tahsiline karar vermese dahi alacaklı bu ilamın kesinleşmesini beklemeden itirazla durmuş olan ilamsız takip dosyasına koyarak takibe devam edilmesini isteyebilir....

        UYAP Entegrasyonu