WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2019/824 ESAS 2021/731 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin Bodrum İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin takip mevzuu senetten dolayı borcu olmadığını beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının yerinde olmadığını, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın müvekkiline takip konusu alacak tutarında borçlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, icra takip dosyasına sunulan şikayet dilekçesi ile takipten 06.09.2021 tarihinde haberdar olunduğu, bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna dair başvuruda bulunulmadığı dikkate alındığında şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan mirasın reddi nedeniyle ilamsız takibin iptali talebinin borca itiraz niteliğinde olduğu, borca itirazın İİK.nın 62/1 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun bulunduğundan şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353- 1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Mahkemece, icra takip dosyasında borca itirazla birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğinden, bu durumda İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisi inceleneceğinden, olayda haksız fiilin gerçekleştiği yer ile davalıların ikameti İzmir olup, İzmir İcra Daireleri yetkili bulunduğundan, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir. Aynı yasanın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır....

    süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi talebinin reddine ilişkin işlemi yerinde...

    İcra Müdürlüğünün 2021/10578 Esas sayılı dosyasındaki takibin mükerrer takip olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verildiği, yukarıda da belirtildiği gibi kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte mükerrerlik iddiasının İİK'nın 169.maddesi gereğince borca itiraz niteliğinde olduğu ve İİK'nın 169/a-5 maddesi gereğince de borca itirazın kabulü ile takibin duracağının kanunun amir hükmü olduğu, bu halde ancak kararın kesinleşmesi ile takibin iptali sonuçlarının doğacağı, dolayısıyla belirtilen tüm bu nedenlerle yukarıda belirtilen İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/629 E - 2021/829 K sayılı dosyası henüz kesinleşmediğinden takibin iptali hükümlerinin uygulanamayacağı ve bu halde müdürlük kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

    İcra Dairesinin 2020/1830 esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emrinin iptaline dair ve icra takibinin iptaline dair davacı talebinin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine konu senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu, ödeme emrinin iptali taleplerinin değerlendirilmeden karar verildiğini, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, takibin ve ödeme emrinin iptali ile borca itiraz talebine ilişkindir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2020 NUMARASI : 2019/827 ESAS, 2020/508 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine İstanbul 6....

    hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 6.542,16- TL'nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, borçluya Örnek No: 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur İcra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

    Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin sözleşmenin tarafının davacı şirket olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hemde borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması halinde, işin esasının incelenmesi, aksi takdirde yetkili icra dairesinde girişilmiş bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, icra dairesinin yetkisi yönünden hiç bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaa Nedeniyle Takibin Taliki veya İptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı ile davalılardan Gazi'nin eş oldukları, davacının davalı eş Gazi'den ayrılmak amacıyla boşanma davası açtığı, davalı Gazi'nin boşanma davası sonucunda verilecek nafaka ve tazminatı sonuçsuz bırakmak amacıyla önceki eşi diğer davalı Elif ile aralarında borçlandırıcı işlem yaparak icra takibinde bulunulduğunu ileri sürerek genel muvazaaya dayalı takibin iptali talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı Elif vekilinin kararı istinafa taşıdığı görülmektedir....

      UYAP Entegrasyonu