WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu haliyle incelenen takip talebinde istenilen faiz miktarının 3.114,25 TL olduğu görülmüş bu haliyle davacının faize yönelik itirazı yerinde görülmüştür. Açıklanan gerekçelerle davacının imzaya ve borca itirazının reddine, faize itirazının ise kabulüne karar verilmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle: Elazığ 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/606 Esas 2021/274 Karar sayılı kararının kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda davanın kabulüne, müvekkil hakkında başlatılan Elazığ 2. İcra Müdürlüğü'nün 2017/4709 Esas icra takip dosyasına açıklanan nedenlerle icra takibine, ödeme emrine, borca, imzaya, borcun ferilerine, borca uygulanan faize, faiz oranına, vekalet ücretine itiraz ve şikayet edildiğini, Elazığ 2....

Her ne kadar davalı vekili savunmalarında ... isimli kişinin müvekkili şirketle ilgisi bulunmadığını belirtmiş ise de, Silivri İcra Dairesinden çıkarılan ödeme emrinin davalı şirket sahibi olarak ... imzasına tebliğ edildiği, bu tebligat üzerine davalı vekili tarafından süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek Çorlu İcra Dairesinden yeniden ödeme emri çıkartıldığı, bu ödeme emrinin de davalı şirket sahibi olduğu belirtilen ...’ın adresinde bulunmaması nedeniyle birlikte eşi ... imzasına tebliğ edilmiş olduğu ve bu tebligat üzerine davalı vekilince borca itiraz edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi icra dosyalarında yapılan tebligatlar arkasında ... isimli kişinin davalı şirket sahibi olduguna ilişkin şerhler bulunmaktadır.Buna rağmen davalı vekilince icra safhasında anılan kişinin şirket sahibi olmadığı yolunda herhangi bir itirazda bulunulmamıştır....

    İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Somut olayda İcra Müdürlüğü'nün 2012/ sayılı dosyasında yapılan ilâmsız icra takibine borçlu tarafından yetki yönünden de itiraz edildiğinden takip icra müdürlüğünce durdurulmuştur. İİK'nın 50/II. maddesi gereğince talep üzerine icra hakimliğince yetki itirazı incelenip kaldırılmamıştır. İtirazın iptâli davasının ilk açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince de icra dariesinin yetkisine yapılan itiraz incelenmeksizin mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. İncelenmediğinden Asliye Hukuk Mahkemesinin bu kararı yetkisine itiraz edilen İcra Müdürlüğünü takipte yetkili hale getirmez....

        Mahkemece, bilirkişi raporu ile asıl alacak ve işlemiş faiz miktarlarının hesaplandığı, usul ve yasaya uygun bulunan ve karara esas alınan bilirkişi raporu göz önünde bulundurulduğunda icra takip dosyasında alacak miktarının fazla hesaplandığı ve borçlunun bu konudaki itirazlarının haklı olduğu, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili, tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlunun icra takibindeki itirazı borca itiraz niteliğinde olup kira akdine, kira miktarına itiraz edilmemiştir. O halde mahkemece davalının takibe konu kira borçlarını ödeyip ödemediği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

          Borçlunun başvurusu bu haliyle İİK'nun 168/5 ve aynı Kanunun 169. maddelerine göre borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında "itirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile .....

            Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 6. fıkrasında borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda, borçlunun borca itirazı esasa ilişkin nedenlerden reddedilmiş olup icra takibi muvakkaten durdurulduğuna göre; alacaklının isteği bulunduğu da gözetilmek suretiyle İİK'nun 169/a-6. maddesindeki açık düzenleme gereğince borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi gerekirken; tazminat istemi hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi isabetsizdir....

              Dava, kasko sigorta sözleşmesi nedeni ile sigortalıya ödenen tazminatın rücuan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, icra inkar tazminatı istemi reddedilmiştir. İtirazın iptali davasına özgü bir sonuç olan icra inkar tazminatı, asıl alacağın likit olması halinde uygulanır. Salt borca haksız şekilde itiraz edilmiş olmasının bir sonucu olup, borca haksız şekilde itiraz edilmesini önleme amacını taşımaktadır ve HUMK’nun 1. maddesi 2 fıkrası hükmüne göre de, inkar tazminatı müddeabihin belirlenmesinde dikkate alınmaz. Bu nedenle, icra inkar tazminatı isteminin reddi nedeniyle, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2017 NUMARASI : 2016/816 ESAS, 2017/37 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 15....

                E. sayılı dosyasıyla toplam 1.821.000,00TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 12/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 19/04/2022 tarihli dilekçeyle icra dairesinin yetkisine, borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlular tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği görülmüştür. İtirazın iptali davasının açılabilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin yapılmış olması gerekir. Geçerli bir icra takibinden söz edebilmek için yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunması gerekir. Şüphesiz kamu düzenine ilişkin bulunmayan hallerde icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu re'sen incelenemez. Somut olayda alacaklı- davacılar tarafından girişilen icra takiplerinde davalı - borçlular hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu