Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalıların icra müdürlüğüne yaptıkları yetki itirazının iptaline ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalıların Adana 3. icra müdürlüğünün 2008/7685 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraz iptalini istemiştir. Davalılar, icra dosyasına yaptıkları itiraz ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmişlerdir. Mahkemece, sadece yetki itirazı konusunda karar verilmiş olup, borca aslına yönelik itirazlar konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir....
- K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, esas yönden de davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının alacağını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılması, itirazın iptali davasının şartlarından biridir. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2020 NUMARASI : 2020/13 ESAS, 2020/443 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, alacaklı tarafından İstanbul 10....
Davacı alacaklının itirazın iptali davası açabilmesi için borçlunun yasal süre içerisinde vereceği dilekçe ile icra takibine konu asıl borca ve/veya fer'ilerine ve/veya icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla borçlunun yasal süre içerisinde asıl borca ve/veya fer'ilerine ve/veya icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemesi halinde icra takibi borçlu yönünden kesinleşeceğinden alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Hukuki yarar ise HMK'nun 114/1.h maddesi uyarınca dava şartı olup, HMK'nun 115. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....
- K A R A R - Dava, Banka Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı ...’ın borcunu ödediği, davacının anılan davalı hakkında ibraname düzenlediği, davanın konusu kalmadığı, diğer davalının ise icra takibine yönelik itirazının borca itiraz niteliğinde olmadığı, davacı bankanın davalı ...’e yönelik davasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleriyle davalı ... yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına, davalı ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra takibine konu senedin, takibe geçildiği tarihte TTK'nın 776. maddesinde öngörülen tüm zorunlu unsurları taşıdığı dosya içeriği ile sabit olup, davacılar takibe konu senetteki imzalarına itiraz etmediği gibi, senedin vade tarihinin sonradan doldurulduğunu ispata yarar yazılı bir delil ibraz etmediğinden, takibe konu senet, kanunun öngördüğü şekil şartlarını taşımaktadır ve kambiyo senedi niteliğindedir. Dolayısıyla, söz konusunu senedin kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine konu edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Senet, sebepten soyut olduğundan, davacıların takibe konu borca ilişkin iddialarının dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Ayrıca, dava dilekçesinde ileri sürülen iddia borca itiraz niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesince kararda bu konuda değerlendirme yapılmasında isabetsizlik yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; kira alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ; davanın reddini savunmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 68. maddesi uyarınca ilamsız icra takibinde, borçlunun borca itirazının kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. Menemen İcra Müdürlüğünün 2021/1562 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 466.343,52 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibin konusunu "Menemen Belediyesi Ayrıntılı Hesap Kartı"nda yazılı 20/01/2020, 06/02/2020 ve 07/02/2020 tarihli yevmiyeli temlik alacaklarının oluşturduğu, 7 örnek ödeme emrinin 11/08/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 17/08/2021 tarihinde borca ve fer'ilerine itirazlarını içerir dilekçe sunduğu, aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği ve davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceği belirtildiğini, bu kapsamda hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığını, yönetmelik ve kanunda borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz durumunda izlenecek yol düzenlenmediğini,itirazın iptali davasının da Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığının da mahkemece gözetilmediğini belirterek ,usul ekonomisi açısından hem mahkemenin yetkisi,hemde borca yönelik hüküm kurulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada ödenmeyen fatura alacağının tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar...
Sayılı dosyasında tahliye talepli icra takibi yapıldığını, davalı kiracı tarafından icra takibine 19/10/2019 tarihinde itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, davalı kiracının 30 günlük ödeme müddeti içinde borcu ödemediği gibi, kiralananı da tahliye de etmediğini, davalı kiracının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde yalnızca takibe konu borca itiraz ettiğini ve "kira bedelleri kendilerine banka havalesi ile ödenmiştir" ifadesine yer vermek sûretiyle huzurdaki icra takibine konu kira sözleşmesini kabul ettiğini beyan ederek, icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına, mecurun tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....