Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olay ve iddiaların incelenmesinde, her ne kadar takip konusu senette çift vade olduğu nedenle kambiyo vasfında değil ise de davacı dava dilekçesinde borcun tamamını ödediğini iddia ettiği nedenle İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince kambiyo vasfının tartışılmasının artık mümkün olmadığı, davacı borçlu mahkemenin borca itirazın reddine ilişkin kararını istinafa getirmiş ise de borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Buna rağmen takip borçlusu davacı taraf bu maddede düzenlenen belgeler ile borca itirazını ispatlayamamıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik kararı isabetli olup, istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde değildir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2019/112 ESAS 2019/258 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/112 Esas 2019/258 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu (ipotekli taşınmaz maliki) vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 8....

GEREKÇE : Dava, İnşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından ... 32.İcra Müdürlüğünün... esas sayılı dosyasında borçlu olarak borçlusu ... Ticaret AŞ'yi gösterilmiştir. İcra dosyaları fiziki olarak tutulmadığından UYAP sisteminde kayıtlı icra dosyası incelenmiştir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra memur muamelesi şikayet edildiğinden taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca şikayetin süresinde yapılmadığını, açılan davada hukuki yarar bulunmadığını, itiraz dilekçesinde borca veya takibe itiraz ibaresi geçmediğini, borcu reddetme anlamına gelecek bir kelime veya bu manaya gelecek cümle dahi bulunmadığını beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı tarafça süresinde ileri sürülmüş imzaya itiraz da bulunmamaktadır. Borcun esasının icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi mümkün değildir. İcra mahkemesi nezdinde senetten anlaşılabilen itiraz sebepleri ileri sürülebilir. Öte yandan icra mahkemesince kambiyo takibine karşı borca itiraz üzerine takibin durdurulması ya da ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilebilmesi için resmi bir senet veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge sunmuş olmalıdır. Davacı tarafından açılan menfi tespit davasında davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay'ca onandığı ve karar düzeltme sonrası kesinleştiği görülmektedir. Davacı tarafından süresinde sunulmayan ve takibin geldiği aşama itibariyle ileri sürülen itiraz sebepleri yerinde olmadığından davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2023 NUMARASI : 2023/123 ESAS 2023/260 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2023/12525 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu çekte ciro silsilesinin bozulduğunu, ilk ciro lehtar tarafından yapılması gerekirken cironun üzerinin karalandığını, lehtarın cirantaya takip hakkının bulunmadığını, müvekkilinin davalıya bu çek nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, çekin tahrif edilerek alacak ve değerlerinin değiştirildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine...

      Davacı borçlunun icra mahkemesine 19/10/2020 tarihli başvurusunda takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığı iddiası ile borca itiraz ettiği; bilahare 29/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile ilave olarak icra takibine konu senetlerin ödendiğine ilişkin ödeme iddiasında bulunularak borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının ödeme nedeniyle borcun olmadığına yönelik itirazı yönünden yapılan değerledirmede; İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Borçlunun borcun itfa edildiğine dair iddiası da, İİK'nın 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük itiraz süresinde ileri sürülmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun süresinde yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, borçlunun, itirazın kaldırılması veya iptali kararı bulunmamasına rağmen tarafları ve konusu aynı alacak için yeniden takip yapıldığını ileri sürerek, derdest takip bulunduğundan ikinci takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, alacaklının .......

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2019/568 ESAS 2022/61 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline İstanbul 31. İcra Dairesi'nin 2018/38311 Esas sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkilinin bir dönem diğer borçlu olan Gimelsan San ve Tic. Adi Komandit Şirketi'nin komanditer ortağı olduğunu, şirket borçlarından sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, bu sorumluluğun da şirkete taahhüt ettiği ve ödemediği sermaye borcu tutarında olabileceğini, müvekkilinin böyle bir borcu da bulunmadığından davalı tarafça başlatılan takibin hukuka aykırı olduğunu belirtmiş ve itiraz etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu