ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2022 NUMARASI : 2021/117 ESAS-2022/98 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin 21/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı T3 aleyhine Çorum 5.İcra Müdürlüğünün 2016/37617 Esas sayılı takip dosyası ile 31/03/2019 düzenleme tarihli ve 1595 Seri numaralı faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine başlandığını, borcun sebebi olarak 17.04.2019 faiz başlangıç tarihli,31/03/2019 düzenleme tarihli,1595 nolu 70.800,00 TL tutarındaki fatura ibaresi yazarak sehven hata yaptığını ve davalının bu hususta herhangi bir itirazı olmadığını, ödeme emrinin davalıya 25.04.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, Davalının icra Müdürlüğüne sunmuş olduğu 26.04.2019 tarihli borca itiraz dilekçesi ile; yasal süre içerisinde takibe ve borca itiraz ettiğini, Bahse konu itiraz üzerine Çorum 5.İcra Müdürlüğü 26.04.2019 tarihli Karar Tensip tutanağı ile takibin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldrılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını ve icra inkâr tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, isteminin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, mahkemenin yetki alanı içerisinde başlatılan bir icra takibi bulunmadığından davanın usul yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK.nun 1301.maddesinden kaynaklanan tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi, Şişli 1.İcra Müdürlüğü’nün 2006/8302 Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının, takibin yapıldığı İcra Dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de yoktur....
Davacı, davalının çocuk teslimine dair ilamdan kaynaklanan mükellefiyetini yerine getirmemesi nedeniyle; borçluyu teslime icbar için icra memurunun teslime götürülmesinden kaynaklanan yaptığı masrafların tahsili için vaki icra takibine, davalının haksız itirazının iptalini istemektedir. İcra İflas Kanunu'nun 62/1.maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur". Aynı Kanun'un 66/1.maddesine göre de "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder". Somut olayda; davalı (borçlu) ya ödeme emri 2.12.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu, itiraz süresi 11.12.2008 günü dolduğu halde 12.12.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde, icra takibine davalının itirazı süresinde değildir....
Mahkemece, her ne kadar İcra dairesinin yetkisine münhasıran itirazlarda, İcra Hukuk Hakimliğinden itirazın kaldırılması talep edilmesi gerekiyor ise de Yargıtay kararlarına göre mahkemeye açılan itirazın iptaline yönelik davanın da reddedilmeyip, karara bağlanması gerektiği, taraflar arasındaki yetki sözleşmesine göre davalının yetkiye ilişkin itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya dayanak alınan icra takip dosyasında sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, borca yönelik bir itiraz ileri sürülmemiştir. Sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde İİK’nun 50/2.maddesi uyarınca bu itirazı inceleme görevinin İcra Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin sonradan oluşan ve usul ekonomisine de uygun olan uygulamasına göre, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup, yasal süresi içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde, ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerli olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı vardır. Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine başlanmasından sonra alınan ihtiyati haciz kararına istinaden davacının malvarlığına ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin tebliğinden önce takipten haberdar olan davacının 26/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesinin 11/10/2020 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı tarafça 7 günlük yasal süre içinde itirazın iptali veya itirazın kaldırılması istemi ile dava açılmadığı tartışmasızdır....
, bu nedenle yapılacak yargılama sonrasında ortaya çıkacağı üzere borçlu müvekkili firmaya borçlu olduğunu, borçlunun icra dosyasına vaki haksız kötü niyetli usul ve yasaya aykırı itirazı üzerine irca takibini durduğunu ve müvekkili alacağını tahsil hakkı engellendiğini, davalı borçlunun bu haksız ve kötü niyetli itirazı yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun borca ve kabul ve taahhüt ettiğini, faiz oranına yapmış olduğunu, haksız itirazın iptalini, davalının icra takibini sürüncemede bırakmaya matuf itirazı aynı zamanda haksız ve kötü niyetli olduğunu, borcun likit olması nedeni ile de borçlu aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir....
Bu haliyle borçlunun başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçlunun borca itirazı kısmen kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin kabul edilen kısım yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile.......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda dayanak senedin teminat amacıyla verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettikleri görülmektedir. Bu haliyle borçlunun başvurusu, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi göre; itirazın kabulü kararı ile takip durur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun , icra mahkemesine yaptığı başvuruda dayanak senedin teminat amacıyla verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettikleri görülmektedir. Bu haliyle borçluların başvurusu, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, anılan itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5 maddesi nazara alındığında; itirazın kabulü kararı ile takip durur....