Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu senetlerin kambiyo vasfında olduğunu, müvekkiline ödeme yapılmadığını, davacının imzaya itiraz etmediğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı ele alındığında, uyuşmazlığın kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takibin iptali istemi ile birlikte ve borca itiraz olduğu anlaşılmıştır. Takip dayanağı belgeler incelendiğinde, alacaklının davalı T3 olduğu ve senetlerin lehdar kısmının tüzel kişi olarak belirlendiği ve takip dayanağı senetlerin kambiyo vasfını haiz olduğu, 25/04/2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli senedin yanızca 9.064,82 TL lik miktarının icra takibine konu edilmesine engel bir düzenleme de olmadığından takibin iptali isteminin reddine karar verilmiştir....

Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde; I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin icra takibi tarihi olan 25.09.2019 tarihinde davalı şirketten faturalar ve cari hesap ekstresinden anlaşılacağı ---- tarihinde İstanbul Anadolu---. İcra Dairesi'nin ---- sayılı icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça söz konusu icra takibine yetki yönünden ve kısmi ödeme iddiası yönünden itiraz edildiğini, davalı şirketin icra takibine/borca itirazları haksız olup söz konusu itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalının İstanbul Anadolu ----. İcra Dairesi'nin ----sayılı icra takibi dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının haksız olarak itiraz ettiği borcun %20'si oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. ll....

    İcra Dairesine sunulan borca itiraz dilekçesinde açıkça icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarının dinlenebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibinin varlığı şarttır. (Yargıtay---------sayılı Kararı) Taraf iddia ve savunmaları dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmenin ifa yerinin ---------- olduğu (HMK10 ve HMK 6 md) anlaşıldığından davacı tarafça başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde icra takibinin yapılmış olması özel dava şatı olup, usulüne uygun icra takibinin bulunmaması halinde itirazın iptali davası yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmayacağının kabulü gerekir....

      ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 8.311,46- TL'nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, borçluya Örnek No: 7 ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

      Davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmiş, ayrıca mahkemenin yetkisine de itirazda bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, itirazın iptali davasının koşullarından olan yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi yapılması gerektiği hususu üzerinde durulup incelenmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı icra takibine karşı yaptığı itirazda, müvekkilinin ikametgahının ...’da olup, ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu, alacaklı olduğunu iddia eden kişiye borçları olmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir....

          Mahkemece, davalı yanca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de Sulh Hukuk Mahkemesi basit usul yargılamasına tabi olup, ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu, HUMK.nun 9 ve B.K.nun 73.maddeleri gereğince ödemelerin .../...’ye yapıldığı gözetilerek yetkili icra dairesince yapılmış geçerli bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, su tüketim faturasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, icra takibinde sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. İcra takibinde sadece borca itiraz edip, yetkiye itiraz etmeyen davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Ne var ki, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez....

            Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalı-borçlunun icra takibine itiraz dilekçesinde takibe konu fatura ile yine bu faturada gösterilen bir kısım bilgisayar parçasını satın aldığını ve kararlaştırılan bedelin tamamını ödediğini beyan etmek suretiyle borca itiraz ettiği bu durumda fatura bedelini ödediğini ispat yükünün davalıya geçtiği ve davalı tarafın ödemeyi ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın (6.446.02 YTL) %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı hakkında düzenlediği 22 adet elektrik tüketim faturasının davalı tarafından ödenmediği, faturaların toplam bedelinin yapılan hesaplama sonucu 2.474,15 TL olduğunun belirlendiği, davalının icra takibine süresinde itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yapılan takiple ilgili olarak çıkartılan ödeme emri davalıya 11.05.2004 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından icra takip dosyasına tarih ve havalesi bulunmayan itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesindeki “İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. “ hükmü uyarınca işlem yapılması gerekirken, borca itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün havalesi bulunmadığı gibi dilekçe hakkında da bir tutanak tutulmamıştır....

                Davalı icra takibine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 19.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu