Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur....

    borçlu arasında imzalanan 28.08.2009 tarihli protokol ile ilgili borcun yeniden yapılandırıldığı, söz konusu protokol kapsamında tarafların borcun ödenmesi konusunda anlaştıkları ve böylece borçlunun itirazından feragat ettiği gerekçesiyle itirazın iptali davasında 11.11.2009 tarihli kararla ''konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı'' şeklinde hüküm kurulduğu, alacaklı bankanın borçlunun protokole uygun davranmadığı ve borcunu ödemediğini belirterek borçlu hakkındaki icra takibine devam edilmesine yönelik 17.03.2014 tarihli talebinin icra müdürlüğünce 08.01.2015 tarihinde reddedilmesi üzerine alacaklı tarafından şikayet yoluyla müdürlük kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir.5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun geçici 5. maddesinin 1. fıkrasında ''31/5/2009 tarihi itibarıyla, kart çıkaran kuruluşlarca ya da varlık yönetim şirketlerince, kendisine ödeme için ihtar çekilmiş veya haklarında icra takibi başlatılmış ya...

      İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya ilişkin yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve davanın öncelikle yetkisizlik nedeni ile reddini talep ettiklerini, davacının aynı borca ilişkin olarak ... Yatırımları ve Tic. A.Ş. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişmiş olup yüksek mahkeme kararlarına göre aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, itirazın iptali istenen ... Satış İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak takibin hukukuna aykırılıklara ilişkin olarak takibin iptali talepli .... İcra Hukuk Mahkemesinin......

        Bununla birlikte ödeme emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmiş olmasına rağmen vekil tarafından süresinde borca itiraz başvurusu yapıldığı dikkate alındığında ödeme emrinin iptaline karar verilmesinde davacıların hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı yanın süresindeki borca itiraz sebepler ile şikayetinin incelenmesine geçilmiştir. İİK.nun 167/2. maddesi gereğince alacaklı, takip talebine icra takibine dayanak yaptığı kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar onaylı örneğini eklemeye mecburdur. Davacılar vekili takip dayanağı çek aslının icra müdürlüğüne sunulmadığından bahisle ödeme emrinin iptali talebinde bulunmuştur. Konu hakkında icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak takipte çek aslının icra müdürlüğüne sunulup sunulmadığı hususunda bilgi istenilmiş olup icra müdürlüğünün 20.03.2020 tarihli yazısı ile çek aslının 16.07.2019 tarihinde icra müdürlüğüne teslim edildiği bilgisi verilmiştir....

        Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK. nun 62/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır. (İİK. m.68/4) O halde, icra takibinin şekline göre borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, davalının borca yönelik itirazının kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilamsız takiplerde mükerrerlik şikayetinin olmadığını, bunun borca itiraz olarak icra müdürlüğünde ileri sürülmesi gerektiğini, öte yandan mükerrerlik halinde ikinci takip yerine ilk takibin iptalinin istenmesinin mümkün olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davacı borçlunun iddiasının borca itiraz mahiyetinde olduğu, bunun icra müdürlüğünde ileri sürülmesi gerektiği, icra mahkemesinde ileri sürülen bu hususun hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

          İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder"İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir....

            Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir İcra dosyası fiziken celp edilmiş ve fiziki dosyada ki ödeme emrine ilişkin tebligatın bila ikmal iade edildiği ancak icra takibine ....------- itiraz edildiği itiraz eden şahsın itiraz dilekçesi ekinde bulunan kimlik fotokopisinde ----- baba adının------------olduğu...

              UYAP Entegrasyonu