Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesinde davalı-borçlu aleyhine icra takibine başlanılmış davalı-borçlu 25.04.2011 günü icra dairesinin takip borçlusunun yerleşim yeri ve aynı zamanda sözleşme ile kararlaştırılan yer olan ... icra dairesinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunduğu gibi borcu da bulunmadığını ileri sürerek icra takibine itiraz etmiş bunun üzerine davacı tarafından 22.12.2011 tarihinde itirazın iptali davası açılmış, davalı aynı gerekçelerle yetkili mahkemenin ... mahkemesi olduğu itirazında da bulunmuştur. Dosya kapsamından, davacı-alacaklının yerleşim yerinin ..., davalı-borçlunun yerleşim yerinin ... olduğu, taraflar arasında akdedilen 18.09.2009 tarihli sözleşmenin (8). Maddesinde ise ihtilaf halinde ... mahkemesi ve icra dairesinin yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2021/243 ESAS 2021/617 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2021/3696 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo takibine başlandığını, ödeme emrinin müvekkili tarafından tebliğ alındığını, bonoya ilişkin olarak 5.000 USD ye karşılık gelecek şekilde 35.050,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin düşülmeden takibin başlatıldığını beyan ederek, borca itirazı ile takibin iptalini talep ettiği belirlenmiştir....

    nun 62. maddesine göre; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar İİK.'nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu ...'ya ödeme emri 24.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde 01.08.2013 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır Mahkemece bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2020 NUMARASI : 2019/600 E. 2020/111K. DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine Bakırköy 12. İcra müdürlüğünün 2019/18806 E sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, alacaklıya borcunun bulunmadığını, takibe, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiğini, itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına ve senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 14/02/2020 gün 2019/600 E. 2020/111 K sayılı kararla "Davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakla davacının taleplerinin REDDİNE " karar verilmiştir....

      Davacı alacaklı vekili tarafından, davalı borçlular aleyhine, 09.04.2012 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak yapılan icra takibinde, 01.03.2012 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesine dayanılarak, aylık 850,00-TL den olmak üzere, ödenmeyen 2012 nisan ayı kira bedeli ile 2013 şubat ayına kadar muaccel olan kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istenmiştir. Ödeme emri borçlu kiracıya 17.5.2012 tarihinde, borçlu kefile ise 7.5.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlular vekili 2.5.2012 tarihinde borca itiraz etmiştir. İcra takibi ile borca itiraz üzerine icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davası, birbirini tamamlayan ve bütünlük arz eden takip hukuku işlemleridir. Tebligat Kanunu'nun 11.maddesine göre, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine borca itiraz, borçlular vekili tarafından yapılmıştır....

        İtirazın iptali davasının açılabilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin yapılmış olması gerekir. Geçerli bir icra takibinden söz edebilmek için yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunması gerekir. Şüphesiz kamu düzenine ilişkin bulunmayan hallerde icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu re'sen incelenemez. Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takibine davalı - borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur. Açılan itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Çünkü yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının şartlarından biridir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı taktirde dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekir. Dosya kapsamında önce ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında icra takibine başlanmış, takibe itiraz edilmesi üzerine ......

          Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 29/04/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkil davacı bankaya olan borcundan dolayı aleyhine 06/03/2019 tarihinde Bafra İcra Müdürlüğünün 2019/808 esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, icra takibine ait ödeme emri borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ederek davacı müvekkil bankaya herhangi bir borcunun olmadığını bildirdiğini, davalının borca karşı yapmış olduğu itiraz haksız ve hukuka ayrı olduğunu, zira davalı borçlu müvekkil davacı bankanını 20114569 numaralı müşterisi olduğunu, 99020 nolu kredi kartından ve 79018 nolu kredi kartı hesabından kaynaklanan borçlarını ödemediğini, müvekkil davacı / alacaklı Garanti Bankası...

          Dosya kapsamı incelendiğinde; davacı kurumun davalı aleyhine Ankara İcra Müdürlüğü'nün 2020/6529 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında takip başlatıldığı, davalının ikamet adresinin Antalya olduğunu belirterek yetkili icra Dairesinin Antalya-Kepez İcra Dairesi olduğunu ve borcu olmadığını belirterek borca ve yetkiye itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, davacı kurum tarafından itirazın iptali istemi ile bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemece İİK.nın 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekir....

          Yetki itirazı, esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi incelenir. Mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi halinde, yetkisizlik kararının kesinleşmesini müteakip, yetkisiz icra müdürlüğünce yapılan işlemler geçersiz olur. Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir....

          İcra Müdürlüğünün 2008/11807 Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuştur. Davalı ... vekili icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile davalının merkezininde bulunduğu Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde iş bu dava açılmış davalı vekili yine mahkemenin yetkisine itirazda bulunmaksızın esas hakkındaki itirazlarını bildirmiştir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken re'sen icra dosyasına yapılmış bir yetki itirazı olmadığından ve icra dairesinin mahkemesi yetkili olduğundan bahisle dava dosyasının yetki nedeni ile reddine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Kabule göre de, mahkemenin yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi bildirmesi ve dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermesi gerekirken bu hususlarda hüküm kurulmamasıda isabetli değildir....

            UYAP Entegrasyonu