Aile Mahkemesinin hükmettiği nafakanın tahsili amacıyla davalı hakkında başlattıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi; "...icra takibine konu borcun nafaka yükümlülüğünden doğduğundan 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesinin görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... Aile Mahkemesi tarafından ise; "Borç, aile mahkemesince takdir edilen nafakaya ilişkin ise de davalının borca, yetkiye ve faizede itiraz ettiğinden itirazın iptali davalarına bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava, nafaka alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; ... tarafından nafaka istemiyle ... aleyhine dava açıldığı, ......
ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...
İcra Müdürlüğünün 2019/2656 esas sayılı dosyasında da davalı tarafından davacı aleyhine ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlu vekilinin itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının icra müdürlüğüne itirazının yanında itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu mükerrer takip itirazına dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK.'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan borca itiraz niteliğindeki mükerrerlik itirazı sonuç doğurmaz. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacı borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kiraların hangi aylara ait olduğunun açıklanmadığını, borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi, icra dosyasına vekil tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen dava dilekçesi vekile tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlu; alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazında takibin borca itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, takibe konu borcun banka havaleleri ile ödendiğini banka dekontunun bulunduğu ileri sürülerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte borcun ödendiğine dair iddia borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup hukuki sonuç doğurmaz....
İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir. Ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur İİK'nın 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Borçlunun borca itirazlarını takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2018/711 E, 2021/297 K. DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle:Alacaklı tarafından Şanlıurfa 1....
Buna göre somut olayda; Terme İcra müdürlüğünün 2020/148 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine zamanaşımına uğramış bonoya dayalı başlatılan icra takibine borcu davacının kardeşine ödediğinden bahisle borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davalının imzaya itirazının bulunmadığı gibi, davalının icra müdürlüğünde ve yargılama aşamasında zamanaşımı itirazında da bulunmadığı, bonodaki imzayı yargılama aşamasında kabul ettiği, görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/287 ESAS, 2020/666 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından T4 Şti.'ne izafeten davalı T4 San. T4 aleyhine icra takibi başlatıldığını, Nosa Denizciliğin icra takibine kendi nam ve hesabına itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün asıl borçlu adına itiraz var gibi takibi durdurduğunu, takibin TTK 105. Maddesi uyarınca başlatıldığını, kendi adına itiraz eden acentenin itirazının geçersiz olduğunu, ödeme emrine asıl borçlu yönünden itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, 28/06/2019 tarihinde borçlu T4 Şti.'...
kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkillerinin ikamet adreslerinin Düzce olduğunu, Düzce mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, takip konusu senedin davalı taraf ile müvekkilleri arasında yapılan sözleşmenin teminatı olması amacıyla düzenlendiğini belirterek yetkiye, borca ve takibe itiraz etmişlerdir....