Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurarak tebligata ve borca itirazlarını ileri sürmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tebligat usulsüz kabul edilmiş ve borçlunun süresinde icra takibine itiraz ettiği kabul belirtilerek icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. İİK'nun 62 ve devamı maddelerinde belirtildiği üzere, genel haciz yoluyla takipte her türlü itirazın icra müdürlüğüne yasal 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....

    Davacı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı icra takibine davalıların itirazının haksız olduğunu ileri sürerek icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş olup, mahkemece alacağın faiz kısmına da itiraz edildiği değerlendirerek davanın esası hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmış ise de, davalılar vekili 10.08.2017 tarihli icra takibine itiraz dilekçesinde faize ilişkin itiraz haklarını açıkça saklı tutmuş olmakla icra dairesinin yetkisinden başka bir hususa itiraz edildiğinin kabulü mümkün değildir. Bu durumda, alacaklı vekili tarafından açılan davanın itirazın kaldırılması niteliğinde bir talep olduğu gözetilmeksizin davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü de isabetli değildir....

      İcra Müdürlüğünün 1999/8267 esas sayılı dosyasından müvekkiline tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin aciz vesikasının alındığı icra dosyasından haberinin olmadığını, takibe konu edilen aciz vesikasının alındığı icra takibinden kendisine usulüne uygun tebligatın yapılmadığını, usule uyulmadan alınan aciz vesikasına konu borca ve faize de ancak itiraz etme zaruretinin doğduğunu, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine, aciz vesikasına, aciz vesikasına konu borcun zaman aşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ettiklerini bildirmiştir....

      Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı icra takibine konu borcu ödemiştir. Takip konusu alacağın haricen ödemesine yönelik belge dava ve icra dosyasına sunulmasa da, davaya konu borcun dava açılmasından sonra haricen ödendiği hususu taraflar arasında ihtilafsızdır. Davalının davadan sonra yaptığı ödemeyle, borçlu olduğu alacağın tahsili için yapılan icra takibine bilerek ve haksız itiraz etmek suretiyle icra takibinin durmasına neden olduğu gibi itirazdan sonrada borcunu ödemeyerek eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. ------ Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde açılan davanın reddi ile takip konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK'nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        - K A R A R - Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı alacaklı, Bodrum 2. İcra Müdürlüğünde takip başlatmış, davalı borçlu icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Davacı alacaklı bu itiraz üzerine Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde itirazın iptali davacı açmış, davalı cevap dilekçesinde öncelikle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, devamında ise icra dairesinin yetkisine ve borca itirazlarını sürdürmüştür. Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, dosyanın yetkili Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacının süresinde başvurusu üzerine yargılamaya devam eden yetkili Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerektiği nedeniyle temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, aidat borcunu ödemeyen davalı hakkında yapılan icra takibine karşı ileri sürülen itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosya içerisinde mevcut Büyükçekmece 2.İcra Müdürlüğü’nün 2007/10648 sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı ... tarafından borca itiraz dilekçesinin davacı Parlamenter Site Yöneticiliğine tebliğine ilişkin belgeye rastlanılmamıştır....

            DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının Gaziantep İcra Dairesi'nin 2021/43099 Esas sayılı dosyasından başlatmış olduğu icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafın icra takibine konu etmiş olduğu kambiyo senetlerinin davalının iş yerinde çalıştığı esnada kendine ait masanın çekmecesinden haberi olmadan alındığını, söz konusu senedin incelendiğinde senet üzerinde borç miktarı ile imza ve ödeme tarihinin şahsına ait olduğunu, senet üzerinde doldurulmuş olan diğer alanların davalının kendisi tarafından yazıldığını, davalı ile aralarında hiçbir borç ilişkisinin bulunmadığını, davalı ile aralarında işçi ve işveren ilişkisi dışında gerçekleşen herhangi...

            ✍e-imzalıdır MUHALEFET ŞERHİ Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. ( 2004 sayılı İİK 72) Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. İİK nun 72/5. Maddesine göre borçlu icra takibinden önce yada takip sırasında ve hatta takip kesinleştikten sonra borçlu olmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Amaç bir hukuki ilişkinin veya hakkın gerçekten mevcut olmadığını tespite yöneliktir. Davalı (alacaklı) tarafından davacı (borçlu) aleyhine genel haciz yoluyla alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı davacı borçlunun yasal süre içinde borca itiraz ettiği takibin durduğu davacının davalı alacaklı aleyhine iş bu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır....

              Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2022 NUMARASI : 2022/1232 ESAS - 2022/1230 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu senetlerin kambiyo senedi vasfında olmadığını, senetlerde lehtarın şahıs veya tüzel kişi olarak gösterilmediğini, alacaklı olarak görülen kişinin lehtar sıfatının bulunmadığını, zaman aşımının oluştuğunu, ayrıca senet tutarı 10.000,00- TL yazmasına rağmen ödeme emrinde 9.064,82- TL yazdığını, borca ve faize itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu