Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdürlüğünün 2020/5502E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, gübrelerin ıslanmasının tamamıyla davalıların kusurlu hareketleri sonucunda olduğunu, davalıların gübrelerin teslim edilmediğini bilmelerine rağmen bakiye borcunu ödememek için kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiklerini, ayrıca davalıların icra takibine itiraz ederken yetki itirazında bulunmuşsa da bu itirazın da yerinde olmadığını, alacağın para borcu olduğunu,TBK 89.madde uyarıca alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğini, TBK 89 uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemelerin ve buna göre Ankara icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, Kaldı ki taraflar arasında düzenlenen iş takip hesap formunda da yetki sözleşmesi yapıldığını ve Ankara mahkeme ve icra daireleri yetkili kılındığını belirterek taşıma işinde kullanılan davalılardan ...'...

    İlâmsız icra takibinde borçlu kendisine gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde sadece yetki itirazında bulunabileceği gibi esasa (borca veya imzaya) itirazla birlikte yetki itirazında bulunabilir. İtiraz üzerine icra takibi kendiliğinden durur. Yetki itirazı üzerine alacaklı, borçlunun yetki itirazını kabul eder ise takip dosyasının borçlunun yetkili olarak bildirdiği icra dairesine gönderilmesini ister. Dosyayı alan yetkili icra dairesi borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Borçlu bu yeni ödeme emrine karşı esasa yönelik itiraz edebilir. Borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş olup da alacaklı yetki itirazını kabul etmez ise icra mahkemesinden itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını talep edebilir, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açamaz, borçlu yetki itirazı ile birlikte borca veya imzaya itiraz etmiş ise icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını veya mahkemede dava açarak itirazın iptalini isteyebilir....

      alınan karar uyarınca tespit edilen aylık üyelik aidatı uyarınca ödenmeyen dönemler takip konusu edilmiş ve ödenmeyen aylar ve faizi ayrı ayrı takip talebinde gösterildiği, takip çıkışı toplam 9.270,00 TL olduğu, Davalı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğu, talepleri üzerine dosyanın sehven İstanbul İcra Dairelerine gönderilmişse de Kooperatif Kanunu gereği yetkili yer kooperatif merkezinin bulunduğu Anadolu mahkemeleri ve icra daireleri olup, ilgili kural kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, Bu hususta icra dosyasına talepte bulunulmuş ise de icra dairesinin yetkiyi denetleme yetkisi olmaması nedeniyle dosyanın İstanbul icra dairelerine gönderildiği, alacağın tahsili talebine ilişkin ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ olduğu ve borçlu davalının yetki ve borca itirazda bulunduğu, Davaya konu icra takibi yetki itirazı nedeniyle İstanbul ---.İcra Müdürlüğünün ---Esas sayılı dosyasına kaydı yapıldığı, borçlu/davalının iş bu dosyada da borca itiraz ettiğini, bu sebeple davanın...

        Davalılar süresi içinde yetkiye ve borca itiraz etmiş olup, yetki itirazında yetkili icra dairesi gösterilmiştir. Davalıların yetki itirazı usule uygun ve yerindedir. Geçerli bir takibin bulunması itirazın iptali davalarına özgü dava şartlarındandır. Açıklanan nedenlerle, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta takibin yapıldığı alacaklının ikametgahı icra dairesinin yetkili olmadığı, eser sözleşmelerinde TBK'nın 89/1. ve HMK'nın 10. maddelerinin uygulanamayacağı, yetkili yerde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nın 114/2 ve İİK 67.maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2020 NUMARASI : 2019/1006 ESAS, 2020/28 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili hakkında İstanbul 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43814 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, müvekkilinin adresi itibariyle Küçükçekmece İcra Müdürlükleri'nin yetkili olduğunu, İstanbul İcra Müdürlükleri'nin yetkisiz olduğunu, ayrıca borca ve faize itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulüne takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince " Somut olayda, davacı Yargıtay 12....

          Davalılar icra takibine itirazı sırasında icra dairesinin yetkisine itiraz etmedikleri gibi dava açıldıktan sonra mahkemenin yetkisine de itiraz etmemişler yani yetki ilk itirazında bulunmamışlardır. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK'nun 116/1.maddesi gereği yetki itirazı ilk itirazlardan olup, 117.maddesi gereği esasa cevap süresi içinde ileri sürülmediği takdirde dinlenmez. Ayrıca, HMK'nın 19/2.maddesine göre, "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Somut olayda mahkemece re'sen uygulanması gereken bir kesin yetki kuralı da bulunmamaktadır....

            -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır. Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye bağlamalıdır. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi isabetli olduğundan kararın onanması gerektiği görüşündeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin görüşüne iştirak edemiyorum. 01.03.2011...

              İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 ). Davalı borçlu tarafından 12.07.2012 tarihinde itiraz dilekçesi verilmiştir....

                Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/11/2013 tarihli ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı)....

                  İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Yerel mahkeme kararında özetle, her ne kadar itirazın iptali davasına konu edilen icra dosyasına davalı tarafça yetki itirazı yapılmamış olsa da, her ne kadar dava yetkili mahkemede açılmış olsa da, yetki itirazı yapılmayan icra dosyasının yetkisi resen incelenerek yetkili yerde yapılmış icra takibi bulunmadığından bahisle usule ve yasaya aykırı olarak davanın reddine karar verildiğini, -Her ne kadar İş Mahkemesinin yetkisinin resen inceleneceğine dair içtihatlar olsa da bu içtihatlar yetki itirazı yapılmayan icra dosyasının yetkisinin de resen inceleneceğine dair bir ibare içermediğini, icra dosyasının yetkisine davalı tarafça itiraz edilmediğinden yetkisi kesinleştiğini, dava dosyası ise zaten yetkili mahkemede açıldığını, bu sebeple karar usule ve yasaya aykırı olduğunu, -İstinafa konu yerel mahkeme kararında icra dosyasının yetkisine itiraz edilmemiş sadece borca itiraz edilmiş olsa da, kıyasen icra dosyasının da kesin...

                  UYAP Entegrasyonu