İcra Müdürlüğü'nün 2010/6024 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğinden takibin mükerrer olduğunu belirtip borç miktarına ve takibe itiraz ediyorum dedikten sonra sonuç kısmında da borca itirazlarının kabulünü ve takibin iptalini istemiştir. Mahkemenin kabulünün aksine icra takiplerinin mükerrerliği (derdestliği) itirazı bir usul itirazı değil borca itirazdır. Buna göre itiraz dilekçesinde mükerrerlik itirazında bulunan borçlunun borcun tamamına itiraz etmiş olduğunun kabulü gerekeceği gibi açıkça takibin iptalinin istenmiş olmasıda bu değerlendirmeyi doğrulamaktadır. Taşınır rehninin icraya çevrilmesi başlığı altında yer alan İİK'nun 145. maddesinde “Alacağı taşınır rehni ile sağlanmış alacaklı, takip talebinde 58. maddede yazılı hususlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tarafından verilmiş ve merhunun mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise bu hakka sahip olan şahsın isminide bildirir” düzenlemesi yer almaktadır....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; hem takibe konu kambiyo senedinde hem de ilişkili sözleşmede yetkinin Edremit İcra dairesinde olduğu açıkça belli iken yetki itirazının reddine, borca itiraz için geçerli bir sebep olmadığından, geçersiz ve imzasız bir sözleşmeye dayanan borca itiraz talebinin reddine, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Davacının İcra Müdürlüğüne yönelik yetki itirazının reddine, borca itirazının reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
İlk derece mahkemesi; borçlunun takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında açıkça borca itirazını belirtmediği, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmadığı, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmadığı, bu durumda HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerektiği gerekçesi davanın reddine karar vermiştir. Davacı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sadece yetki itirazında bulunduğunu, borca itiraz etmediğini, akdi ilişkiye bir itirazı bulunmadığını, HMK'nın 10 ve TBK'nın 89. maddeleri hükmü gereği müvekkilinin merkez adresinin bulunduğu İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir. Yargılama ve incelemeye konu somut olayda; HMK 6. ve 16. maddelerine göre, davacı kurumun davalı aleyhine icra takibini yapabileceği yetkili icra daireleri, davalının ikamet adresinin olduğu ve kazanın meydana geldiği yerin bağlı olduğu Suşehri İcra Daireleridir. Davacı ..... .......
İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesinin 2015/373 Esas sayılı dosyası ile bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak sair itirazlarla birlikte icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece, dilekçenin yetki yönünden reddine, ... İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili bulunduğuna karar verildiği görülmektedir. Yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, ... İcra Dairesinde yapılan takiple ilgili olarak yetki itirazı ve borca itirazı inceleme yetkisi, ... İcra Dairesinin bağlı olduğu ... İcra Mahkemesi'ne aittir. O halde mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi, anılan itiraz yerinde görülmezse borca itirazın değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dilekçenin yetki yönünden reddine hükmedilmesi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2019/758 ESAS, 2020/239 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İlamsız icra takiplerinde, borçlu ödeme emrine, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Ödeme emrine yapılan bu itiraz ile takip kendiliğinden durur. Takibin durması için icra dairesinin bir karar almasına gerek yoktur. İcra takibinin durması üzerine, alacaklının icra takibinin kaldığı yerden devam etmesini sağlamak için iki yolu vardır. Buna göre, alacaklı isterse icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açar isterse genel mahkemelerde itirazın iptali davası açar. Borçlu icra takibi sırasında, hem icra dairesinin yetkisine hem de esasa (borca) itiraz etmişse, alacaklı yalnız başına yetki itirazının iptali için itirazın iptali davası açamaz. Zira, yetki itirazını incelemek görevi yalnız icra mahkemesine aittir. Bu durumda (yani borçlu icra takibi sırasında, hem icra dairesinin yetkisine hem de esasa (borca) itiraz etmişse), alacaklı her iki itirazın da hükümden düşürülmesi (iptali) için itirazın iptali davası açabilir....
Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa ... İcra Müdürlüğünün ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/166 ESAS, 2019/570 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, BORCA VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/166 Esas, 2019/570 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 26....