Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetk,i itirazının yerinde olmadığını, davacının tacir olduğunu, Yalova adresinde faaliyet gösterdiğini, ayrıca para alacağına ilişkin alacak nedeni ile müvekkilinin adresinin Tuzla İstanbul olması nedeni ile yetki itirazının geçersiz olduğunu, İstanbul Anadolu ve Yalova İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak tetkik edildiğinde; davacı borçlu, aleyhine başlatılan icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine, takibe konu senetlerdeki imzaya ve borca itiraz etmiş ise de; usule ilişkin itiraz olması nedeniyle mahkememizce ilk olarak borçlunun yetkiye itirazı değerlendirilmiştir. Davacı, İstanbul Anadolu icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek yetkili olduğunu ileri sürdüğü Karamürsel İcra Müdürlüğüne dosyanın gönderilmesi talebinde bulunmuştur....

Borca ve yetkiye itiraza dair dilekçesinde kendi ikâmetgahı Bakırköy İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürmüş, borca itirazında ise, “alacaklı şirkete takip talebinde belirtilen miktarda borcum yoktur” şeklinde itirazda bulunmuştur. Davaya cevap dilekçesinde de, aynı itirazları tekrarlamış, yine takip talebinde belirtilen miktarda borcu olmadığını, faiz miktarları ve oranlarının yanlış ve fahiş olduğunu beyan etmiştir. Davalının gerek icra dosyasındaki, gerek cevap dilekçesindeki borca itirazı, açıkça takip talebinde istenen miktara ilişkin bir itiraz olup, istenen miktarda borcun olmadığına dair bir borca itirazdır. Bu itirazdan, davacı alacaklı ile aralarında akdi bir ilişki olmadığı, kumaş alım satımı yapılmadığına dair itiraz olduğu değil, talep edilen alacağın fazla talep edildiğine dair itiraz olduğu anlaşılmaktadır....

    Maddelerinde düzenlenmiş olduğu ,bu takip türünde borca itirazın incelenmesi İİK m.169/a'da imzaya itiraz ise m.170'te düzenlenmiş olduğu ,davacının senet üzerindeki imzaya itirazı bulunmadığı , İİK m.169/a gereğince icra mahkemesinin, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul edeceği , borcun olmadığı itfa veya imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanmamış olduğu ,icra dosyasında borçluya tebligatın mernis adresine 03.07.2017 tarihinde yapılmış olduğu ,İİK m.168/5 borca itirazın beş günlük hak düşürücü süreye bağlamış olduğu ,borçlunun 5 günlük hak düşürücü süre içinde borca itirazda bulunmamış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller dikkate alındığında; davacı vekili davalının müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğü aracılığı ile 29/02/2020 vade tarihli 35.000 TL bedelli bono ile ilgili takip yaptığını, söz konusu senedin 24.500 TL'lik kısmının müvekkili tarafından banka havalesi yoluyla ödendiğini beyanla borca kısmen itiraz ettiklerini ayrıca takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını beyanla yetkiye itiraz istemi ile mahkememizce yetkiye ve borca itiraz davası açmış olduğu anlaşılmakla mahkememizce öncelikle davacının yetki itirazı değerlendirilmiş olup davacının yetki itirazı ile yetkili iki icra dairesini göstermiş olması nedeniyle yetki itirazının geçerli olmadığı görülmekle yetki itirazının reddi ile davacının kısmi ödemeye ilişkin banka dekontları celp edilmiş olup dekontların yapılan incelemesinde davacı tarafından gönderilen havalelerde ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğuna...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/536 ESAS - 2022/392 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, İstanbul 19.İcra Müdürlüğünün 2021/11932 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başladığını, senetlerin üzerindeki imzaların şahsına ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

    İtiraz ise İ.İ.K.'nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Borçlu vekili tarafından imzaya ve yetkiye itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazının reddine, itiraz edenin ihtiyati tedbirin verilme sebeplerine yönelik itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Somut olayda, imzaya itiraz eden keşideci ...'...

      Davalı tarafça mutabakat formunun altındaki imzaya itiraz edilmiş ise de; icra takip dosyasında mutabakat formu ile birlikte ödeme emrinin tebliğ edildiği, ancak davalı tarafça icra takibine itiraz edilirken imzaya itiraz edilmediği, İİK 62/5.maddesi uyarınca takibin dayanağı olan belgenin altındaki imzaya takipte itiraz edilmemesi nedeniyle eldeki davada davalının imza inkarının dinlenemeyeceği kanaatine varılarak davalının bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....

        İcra Müdürlüğünün 2018/32662 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, 02/10/2018 tarihinde ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde "müvekkilin alacaklıya likide edilmiş herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Takibe, yetkiye, borca, işlemiş faize, faiz oranına, cezai şarta ve tüm ferilerine itiraz ettiğimizden takibin durdurulmasına" beyanı ile takibin durdurulmasına istemiştir....

        İcra Mahkemesinin 2019/168 Esas 2019/220 Karar sayılı ilamı ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği, kararın 12.03.2019 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekilince süresinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebinde bulunulduğu, İstanbul icra müdürlüğü esasına kaydedildiği, davacı vekilince zamanaşımı itirazı ile imzaya ve borca itiraz edildiği, talep edilen faizin fahiş olduğu beyan edilerek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece imza itirazının reddine fazla talep edilen faiz yönünden takibin iptaline karar verildiği, davalı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafa ödeme emri 21.07.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 5 günlük itiraz süresinin son günün 26.07.2020 tarih pazar gününe denk gelmesi sebebi ile 27.07.2020 tarihli itiraz süresinde olup davalının bu yöndeki iddiaları yerinde görülmemiştir....

        UYAP Entegrasyonu