Mahkemece, icra dosyasından, davalının Ankara adresinde oturduğu, takibe karşı yetki itirazında bulunduğu gibi davaya karşı da yetki itirazında bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı şirket vekili, davaya konu Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2005/10019 takip sayılı dosyasına süresinde verdiği itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün yetkisine itirazla birlikte borca da itiraz etmiştir. Cevap dilekçesinde de İcra Müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazını tekrarlamıştır....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. .... İcra Dairesi'nin ......
Davalı- borçlu icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine itirazla yetkili icra müdürlüğünün ikametgahı yeri olan Gediz İcra Müdürlüğü olduğunu bildirmiş, açılan itirazın iptali davasında da süresinde verdiği dilekçesinde akdi ilişkiyi inkarla birlikte mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Gediz Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı – borçlunun hem icra dairesinin hem de borca itirazı halinde İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir. HUMK.’nundaki yetki hükümleri İİK.’nun 50. maddesi uyarınca ilamsız icradaki yetki hakkında da uygulanır. Davalı yan akdi ilişkiyi inkarla borca itiraz ettiğine göre artık yetkili icra müdürlüğünün belirlenmesi yönünden B.K.’nun 73. maddesi hükmüne dayanılamaz, yetkili icra müdürlüğü HUMK.’nun 9. maddesi gereğince belirlenir....
İİK'nın 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumlu olur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar, genel haciz yolu ile takipte itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Dolayısıyla icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz (Yargıtay 12.HD 2020/5295 E, 2021/845 K). Takip dayanağı çekteki imzaya itiraz edilmesi halinde de itirazın icra müdürlüğüne yapılması zorunludur (Yargıtay 12.HD 2015/33220 E, 2016/8285 K)....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2017/643 ESAS - 2020/194 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) - İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 11....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Bunun dışında sözleşmenin ifa olunacağı yer icra dairesi de özel olarak yetkilidir. Somut olayda davalı takip borçlusunun yerleşim yeri İzmir, sözleşmenin ifa yeri ise Kırşehir'dir. Davalı taraf süresinde verdiği icra takibine itiraz dilekçesinde öncelikli olarak icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, İzmir İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu bildirmiştir. İtirazın iptâli davasının dinlebilmesi, geçerli bir icra takibinin bulunmasına bağlıdır. İcra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilirse mahkemenin öncelikli olarak icra takibine yetkili icra dairesini belirlemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş olsa bile (somut olayda usulen yetki itirazı ileri sürülmüştür.) davalı tarafça süresi içinde verilen icra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden öncelikle takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 9 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, yetki itirazı ile birlikte, alacaklı şirket yetkilisi ... tarafından takip dayanağı bonolara ilişkin olarak ibraname verildiğini ve alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettikleri, mahkemece, bonolardaki yetki şartının geçerli olduğu ve borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen usule uygun olarak ispat edilemediği gerekçesi ile itirazın...
Dökme LPG Tesisi Kurulması ve LPG İkmal Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken vade farkı alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının iddiaya konu sözleşmedeki imzaya yönelik itirazı üzerine imza incelemesi yaptırılmış alınan rapora göre sözleşmedeki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmiş ve söz konusu sözleşmenin davalıyı yükümlülük altına sokmadığı, borcu doğuracak ticari ilişkinin varlığı davalı yanca kabul edilmediğinden, B.K.nun 73.maddesinin uygulanamayacağı gerekçeleriyle yetki itirazı yerinde görülmüş ve yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....