İcra Müdürlüğü'nün 2018/8226 Esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, dava dışı borçlunun icra takibine itiraz etmediği, davalı kefil ...' ın sadece icra takibine dayanak borca itiraz ettiği ancak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediği, davalı kefil ...'nin ise borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, davacı alacaklı tarafından borca ve yetkiye yapılan itirazın iptalini temin için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. O halde, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün sadece İstanbul olarak gösterilmemesi ayrıca borçlu ve kefillerin ikametgahının da yetkili olarak gösterilmesi, dava dışı borçlu şirket ile davalı kefillerden ...'ın İzmir'de kayıtlı olmaları, İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nde yapılan icra takibine dava dışı borçlu şirketin itiraz etmemesi, davalı kefillerden ...'...
Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir....
kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkillerinin ikamet adreslerinin Düzce olduğunu, Düzce mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, takip konusu senedin davalı taraf ile müvekkilleri arasında yapılan sözleşmenin teminatı olması amacıyla düzenlendiğini belirterek yetkiye, borca ve takibe itiraz etmişlerdir....
Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin sözleşmenin tarafının davacı şirket olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hemde borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda mahkemece İİK'nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması halinde, işin esasının incelenmesi, aksi takdirde yetkili icra dairesinde girişilmiş bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, icra dairesinin yetkisi yönünden hiç bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Dava icra müdürlüğünün 16/05/2018 tarihli işlemi ile 11.05.2018 tarihli işleminin iptali istemine ilişkindir. İİK 62/1 maddesinde ''İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.'' hükmüne yer verilmiştir....
Maddesinde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğunun getirildiği, Iğdır İcra Müdürlüğü'nün 2015/2775 Esas sayılı icra dosyasında ödeme emrinin borçlu davalıya 01/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu davalının ödeme emrinin tebliğinden önce 31/07/2015 tarihinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, Iğdır İcra Müdürlüğü tarafından 31/07/2015 tarihli kararla takibin yetki yönünden durdurulmasına, borca itiraz yönünden takibin bulunduğu aşama gözetilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, takibin durdurulmasına ilişkin kararın 04/08/2015 tarihinde davacı alacaklı vekiline tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü geçtikten sonra 07/09/2016 tarihinde ikame ettiği, bu nedenle dava koşulunun gerçekleşmediği " gerekçesiyle davanın reddine dair karar vermiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus yolla hakkında yapılan icra takibine itiraz eden borçlu şirket vekili takip dayanağı bononun şirket yetkilisi tarafından düzenlenmediğini ve şirketin borç nedeniyle sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür. Bu hali ile, itiraz İİK.nun 168/5 maddesine göre borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının İcra Mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir....
Noterliği'nin 07/06/2012 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesini tebliğ edildiğini, yasal süre içinde davalı tarafça fatura içeriğine itiraz edilmediğini, borçlunun itirazında haksız olup kötüniyetli olduğunu, icra takibini uzatmak amacıyla borca itiraz edildiğini belirterek borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %40'ndan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2018 NUMARASI : 2018/66 ESAS - 2018/738 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : VEKİLİ : Av. MURAT CAN- Gazi Mah. Şenol Cad....
Maddeye göre ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca veya imzaya itiraz edilebileceğini, muris Hasan Gültepe'nin takipten önce öldüğünü, yasal mirasçılar hakkında takip başlattıklarını, davacıların 28/11/2020 tarihinde icra dosyasına dilekçe göndererek borca itiraz ettiklerini, itirazın süresi içerisinde mahkemeye yapılması gerektiğini, mirasın reddi kararının ödeme emri tebliğinden önce 03/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, 5 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz edilmediğini söyleyerek davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir....