İcra Müdürlüğünün 2021/18375 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, müvekkilinin, işbu borca kısmi olarak itiraz etmiş, davacının ise Ankara 6....
Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde, davalı tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin itiraz sebebiyle durduğunu, .her ne kadar borçlu tarafından, 24.10.2020 tarihinde borca itiraz yapılmışsa da, davalının haricen davacı şirket banka hesabına 26.10.2020 tarihinde yani takip ve itirazdan sonra faturadaki meblağ rakamı olan 22.653,11 TL ödeme yaptığını ancak bu harici ödemenin icra takibi dosya hesabından da görüleceği üzere takibin tamamını karşılamadığını, borçlunun, "borcum yoktur" diyerek takibe itiraz etmesi ve akabinde haricen ana borç rakamını davacı şirkete ödemiş olması işbu itirazın kötü niyetli olarak yapıldığını net bir şekilde gösterdiğini, borçlunun, fatura bedelini davacı hesabına yatırarak borcu kabul ettiğini ve icra takibine yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, borca itiraz etmesinin sebebinin, ana borç haricindeki ferilerini ödememe gayreti olduğunu tevilli ikrar ettiğini, fatura içeriğini kabul etmeyen...
Esas sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, akabinde borçlu tarafından iş bu icra takip dosyasındaki borca ve yetkiye itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonucu alacağın varlığı ortaya çıkacak olup davalı borçlunun haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinin sabit olacağını, davalı-borçlunun takibe konu borca itiraz ettiği gibi yetkiye de itiraz ettiğini, ancak icra takibi yetkili icra dairesinde açılmış olup davalı-borçlunun yetki itirazı da haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi cari hesaptan kaynaklı ilamsız icra takibi olup alacaklının yeri icra dairelerinin yetkisi bulunmadığını, davacı müvekkilin alacağı için yapılan takibe, borca ve yetkiye, borçlu tarafından itiraz edildiğinden ve borç da hâlihazırda ödenmediğinden iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu bulunduğunu, davalı-borçlunun icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin ilamsız icra takibi usulü ile başlatıldığını, 7 günlük itiraz süresinin geçtiğini, icra takibine itirazların icra dairesine yöneltilmesi gerekirken icra mahkemesinde dava açıldığını, açılan davanın usule ve yasaya aykırı olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "İstanbul 33. İcra Dairesi'nin 2019/30093 esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmesinde alacaklı tarafından borçlular aleyhine ilamsız takip yapıldığı, her iki borçluya ödeme emrinin 09/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü'nün 20/11/2019 tarih ve 2019/3008 muhabere numaralı evrakı ile borçlunun bir kısım belgeler sunduğu anlaşılmıştır. Dava, niteliği itibarıyla İİK'nın 62. maddesinde öngörülen borca itiraza ilişkindir....
İcra Müdürlüğü ... Esas numarası ile başlatılan icra takibine, borçlu tarafından 20.10.2020 tarihinde itiraz edildiği, bu itirazın haksız ve kötüniyetli olduğu, müvekkilinin alacağına kavuşmasını geciktirmek amacıyla yapıldığı, icra müdürlüğü dosyasının 13.10.2020 tarihinde başlatıldığı ve 20.10.2020 tarihinde ödeme emri düzenlendiği, 20.10.2020 tarihinde düzenlenen ödeme emri, 20.10.2020 tarihinde borçlu şirkete e-tebligat olarak gönderildiği, Elektronik Tebligat Yönetmeliği ilgili hükme göre ödeme emrinin beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı, o halde 25.10.2020 tarihinde ödeme emri muhataba tebliğ edilmiş ve İcra ve İflas Kanunu m.62'e göre borca itiraz süresinin 25.10.2020 tarihinde başlamış sayılacağı, bahsi geçen icra takibinde borçlu vekilince yapılan borca itiraz 20.10.2020 tarihinde olup bu borca itiraza ilişkin tensip zaptının 26.10.2020 tarihinde yazıldığı, 26.10.2020 tarihli tensip zaptının 2....
Her ne kadar mahkemece ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği ve somut olayda iptal edilebilecek itiraz bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; icra takibine vaki dosyada süresi içerisinde verilmiş usulüne uygun bir itiraz dilekçesi bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Bu kapsamda mahkemece, hukuki dinlenilme hakkı ve davanın aydınlatılması yükümlüğü çerçevesinde taraflardan açıklanma istenilmeden ve icra müdürlüğü nezdinde araştırma yapılmadan karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olup hatalıdır. Kaldı ki tarafların icra dosyasına itirazın yapılmadığına yönelik bir iddiaları da bulunmamaktadır. Hatta davacının mahkemeye sunmuş olduğu temyiz dilekçesinin ekinde davalının borca ve ferilerine süresi içerisinde uyap sistemi üzerinden itiraz ettiğine dair belge si bulunmaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete araç sattığını, faturanın ödenmeyen 8.000.00 YTL’lik kısmı için yapılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu ... sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının 7.000.00 YTL’lik kısmının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibine yaptığı itirazında hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla yapılan ilamsız takipte borca itirazın kısmi itiraz niteliğinde olduğu iddiasına dayalı icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulması kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Silifke İcra Dairesinin 2018/4689 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T1 tarafından borçlu T3 hakkında 31/10/2018 tarihinde genel haciz yoluyla 25.210,46 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 01/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07/11/2018 tarihli dilekçesiyle "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli kararı ile takibi durdurduğu, 14/10/2019 tarihinde şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/600 KARAR NO : 2021/1177 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2021 NUMARASI : 2020/166 ESAS 2021/12 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhinde Gölcük İcra Müdürlüğünün 2020/2467 E. sayılı dosyasında başlatılan...
İcra Müdürlüğü 2019/7738 esas sayılı icra dosyasına 25.07.2019 tarihli borca itiraz talebini sunduğunu, ancak alacak kalemlerinde maddi hata yapıldığının fark edilmesi üzerine mevcut hata giderilerek borçluya yeni bir ödeme emri gönderildiğini, borçlu vekilince 02.08.2019 tarihli borca itiraz dilekçesiyle yeniden borca itiraz edilip takibin durdurulduğunu, ancak 02.08.2019 tarihli borca itiraz evrakının taraflarına tebliğ edilmediğini, icra müdürlüğünce borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanıdığından hak düşürücü sürenin de 02.08.2019 tarihli itiraz dilekçesine göre tespit edilmesinin gerektiğini, 02.08.2019 tarihli borca itiraz nedeniyle taraflarınca 09.10.2019 tarihinde Konya 2. Tüketici Mahkemesi'nde 2019/137 esas sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, ancak söz konusu davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilip 07.09.2020 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihler aralığında sürelerin işlemeyeceğini, Konya 2....