HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1606 KARAR NO : 2022/3095 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2020/134 ESAS 2021/128 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Osmaniye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/03/2021 tarih 2020/134 esas 2021/128 karar sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlular T2 ile T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Osmaniye 2.İcra Dairesinin 2020/588 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, dayanak senette asıl borçlunun T2 olduğunu, asıl borçlunun ikamet adresinin Etimesgut/Ankara, kefil olan T1'un adresinin ise Çankaya/Ankara olup söz konusu takipte Ankara Batı İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca senette yer alan borcun dayanağının da bulunmadığını belirterek yetkiye ve borca itirazının kabulü ile takibin...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/532 E. sayılı dosyasında 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, İ.İ.K.'nun 169 maddesine göre açılan bu davanın satış işlemini durduracağı, ödenen paranın da satıştan sonraki aşamada bulunduğu, henüz takibin de kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; borçlu aleyhine 22.07.2014 tarihinde takibe geçildiği, borçlunun 25.07.2014 tarihinde tüm dosya borcunu ödediği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 04.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08.08.2014 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169. maddesi uyarınca; "Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz." Ancak bununla birlikte aynı Kanun'un 169/a son maddesi ile de "İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz....
İcra Müdürlüğünün 2019/ ... E sayılı dosyasından başlatılan icra takibine, davalılar/borçlular ... ... ile ...'in avukatı Av. ... tarafından yetkiye, takibe konu borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini bildiren dilekçeleri ile ayrı ayrı itirazda bulunduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek davalılar/borçluların yetkiye ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı gibi davaların borca, faize ve ferilerine yönelik yapılan itirazlar haksız ve mesnetsiz olduğunu, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ile yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiğini, müteakiben-----tensip kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini ve takip durdurulduğunu, bu nedenlerle davalıların borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, yetkiye ve borcun tüm ferilere ilişkin itirazlarının iptaline, takip tarihi itibarıyla --- alacağın üzerinden takip talebinde yazılı şartlarla ----üzerinden takibin devamına, haksız itiraz eden davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/1419 Esas sayılı takip dosyası başlatılan takibe süresi içerisinde itiraz edildiğini, bu takip dosyasında herhangi bir şekilde tahsilde tekerrür olmamak şartıyla ilgili bir ibare bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetkiye ve borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiası ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca mükerrer takip nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. İcra takibine konu senedin, takibe geçildiği tarihte TTK'nın 776. maddesinde öngörülen tüm zorunlu unsurları taşıdığı dosya içeriği ile sabit olup, davacı takibe konu senetteki imzaya itiraz etmediği gibi, senedin sonradan doldurulduğunu ispata yarar yazılı bir delil ibraz etmemiştir. Senet metninde yer alan "İşbu emre muharrer senet aynen döviz cinsi üzerinden ödenecektir" açıklaması senedin geçerliliğine etki etmez....
Aleyhinde icra takibi yapılan ve itirazın iptali davası açılan davalı .... şirketinin (.... Sigorta AŞ) adresinin, takip talebinde ..../..., dava dilekçesinde ise .../... olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ... şirketi borca, diğer davalılar ise yetkiye ve borca itiraz etmişlerdir. Yetkili icra dairesinin ve mahkemenin, takip tarihi ve dava tarihine göre belirlenmesi gerekir. Davalı sürücü ve işletenin süresinde icra dairesinin yetkili olmadığı gerekçesi ile yetki itirazında bulundukları ve yetkili icra dairesinin ... İcra Daireleri olduğunu belirttikleri, davalı .... şirketinin ise icra dairesinin yetkisine itiraz etmeksizin yalnızca borca itiraz ettiği, dava dilekçesine ise cevap vermediği anlaşılmakla, davalı sürücü ve işleten yönünden yetkili icra dairesinin ......
Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, yetkiye ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Ödemiş İcra Müdürlüğünün icra takibinde yetkili olmadığını, müvekkilinin ikametgah adresinin; İsmet Paşa Mah. Hakim Sadeddin Berki Küme Evleri No:16 İç Kapı No:8 Yalova olduğunu, yetkili İcra Müdürlüğünün Yalova İcra Müdürlüğü olduğunu, bu nedenle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerini, icra takibinin dayanağını oluşturan çekin, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre, teminat olarak verildiğini, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi yargılamayı gerektirdiğinden, kambiyo takibi yapılarak müvekkili aleyhine icra takibine girişilmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı/alacaklı vekili tarafından İzmir 7....
İcra Müdürlüğü'nün ....... esas numaralı dosyası ile 05.12.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu şirketçe 18.02.2019 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak bu takibe de itiraz edildiğini ve yetkili icra dairesinin Antalya İcra Daireleri olduğunun belirtildiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, davalının ticaret sicil kayıtlarındaki adresinden de görüleceği üzere yerleşim yerinin .... Mah. .... sok. No:... Bağcılar/İstanbul olup, yetkiye itirazının da iptaline karar verilmesini, borçlunun borca ve yetkiye itiraz ederek icra sürecini kötü niyetli sürekli olarak durdurduğunu ve müvekkili firmanın alacağına kavuşamadığını belirterek davalı/borçlunun icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır....
Kasabası olmakla yetki itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı şirketin sözleşmeyi ödeme ve çalışma garantörü olarak imzaladığını belirterek davalının ... l. İcra Müdürlüğü'nün 2015/6198 esas sayılı dosyasındaki yetkiye ve borca itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, icra takibinin yetkisiz icra dairesine yapıldığını, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı, tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, sözleşmeden kaynaklanan alacağının tahsili için yaptığı icra takibine itirazın iptalini istemiş, davalı öncelikle yetkisiz icra dairesinde takip açıldığını belirterek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı borçlu icra dairesine yapmış olduğu itirazında yetkiye, takip konusu alacak ve tüm ferilerine itiraz etmiş olup, yetki itirazı yanında borca da itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi gerekir. Yetkili icra dairesinde takibin yapılması dava şartıdır. Ancak yetki konusunda mahkemece takibi başlatan ve alacağını temlik eden şirketin idare merkezinin Konya olup olmadığı ve Konya ise İİK'nun 50. maddesi yollamasıyla HMK'nun 10. maddesi ve TBK'nun 89/1 maddeleri gereğince Konya icra dairesinin de yetkili olabileceği HMK'nun 17/1 maddesi şubenin bulunduğu yer icra dairesi için ek bir yetki vermekte ise de bunun şirket merkezinin bulunduğu yer icra dairesinin yetkisini ortadan kaldırmayacağı hususları üzerinde durulmaması doğru görülmemiş ve eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir....