Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesi gereğince muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır. Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2555 KARAR NO : 2022/2511 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSKENDERUN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2022 NUMARASI : 2020/275 ESAS 2022/284 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İskenderun İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/04/2022 tarih 2020/275 esas 2022/284 karar sayılı kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; İskenderun İcra Dairesi'nin 2018/1068 esas sayılı dosyasından müvekkili firmanın ofisine gelinerek haciz işlemi gerçekleştirildiğini, haciz tutanağında avukat tarafından İcra İflas Kanunu'nun 79- 85 maddeleri gereğince haciz talep edildiğini, icra memurunun talep gereği haciz işlemlerine başladığını ve müvekkilinin mallarına haciz koyduğunu, müvekkili şirketin borçlu olmayıp yapılan haczin geçersiz olduğunu, müvekkili borçlu firmayla hiçbir...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/341 Esas 2016/121 Karar sayılı dosyasında yolsuz tescile dayanak yapılan işlemlerin icra memuru veya müdürü ile ilgisi olmayıp bu işlemler nedeniyle de icra memuruna atfedilebilecek bir kusurun söz konusu olmadığı, yine dava dilekçesinde belirtilen dava dışı Cevdet Kösemen'in kendisine asaleten T1'e vekaleten imzaladığı 30/08/2001 tarihli sözleşme ekinde T1 tarafından Cevdet Kösemen'e verilmiş bir vekaletname olmadığı halde bu sözleşmeye istinaden icra takibi başlatılmasının icra memurunun kusuru olarak nitelendirilemeyeceği, nitekim icra memurunun taleple bağlı olup sözleşme ekinde vekaletname bulunup bulunmadığını inceleme görevi bulunmadığı, dolayısıyla tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde icra memuruna atfedilebilecek bir kusur olmaması nedeniyle icra memurunun yasal mevzuata uygun şekilde görev ve sorumluluğunu yerine getirdiği anlaşılmış olup bu durumda davacının uğradığı zarardan İİK’nun 5. maddesi uyarınca T3nın sorumlu tutulması mümkün...

    Diğer yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesi uyarınca, tebliğ evrakı, tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmesi lazımdır. Somut olayda davacı borçlulara yapılan satış ilanı tebligatlarında tebliğ memurunun ad ve soyadı bulunmamaktadır. Bu nedenle borçlulara satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür. Satış ilanının hiç veya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi ise yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre tek başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece öncelikle ihale alıcısı Aytemiz Petrol San. ve Tic. A.Ş. yargılamaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp borçlular hakkında yapılan satış ilanı tebligatlarının usulsüz olması nedeni ile ihalenin feshine karar vermek gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; Amerika Birleşik Devletleri'nde olması nedeniyle tebligattan haberdar olmadığını belirterek borca yönelik gecikmiş itirazının kabulünü talep ettiği, mahkemece, gecikmiş itirazın kabulü ile borca itiraz yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82/11. maddesi uyarınca; vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar haczedilemeyeceğini, İlgili maddede, maddi veye manevi tazminatlar yönünden ayrım yapılmadığı, vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için verilen veya verilmesi lazım gelen tüm paraların haczedilemeyeceği düzenlendiğini, İcra memurunun haksız ve hukuka aykırı şekilde tazminat alacağının cismani zarardan kaynaklı olmasına karşın yapmış olduğu bu işlem sebebiyle işbu açılmış olan dava reddedilmiş olup, Bursa 10.İcra Hukuk Mahkemesince verilen 2022/258 Esas, 2022/339 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; haczedilmezlik şikayetinden ibarettir....

        ün kötüniyetli olarak hukuka aykırı hatta suç teşkil edecek şekilde resmi beyanlar ile tasfiyeyi sonlandırdığını, tasfiye memuru sıfatıyla ilgili şirket hakkında açılan davadan ve icra takibinden bilgisi olmasına rağmen şirketi sonlandırdığını bu şekilde resmi mercileri ve iyiniyetli alacaklı şahısları yanılttığını, TTK hükümleri gereği borçlu olduğundan tasfiyesi sonlandırılamayacak olan bir şirketin tasfiyesini sonlandırıldığını,fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; (özellikle tasfiye memurunun hukuka aykırı iş ve işlemle için açacağımız her türlü tazminat, rücu ve alacak davaları ile Savcılığa şikayet haklarımız saklıdır), kesinleşmiş olan .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. ... K. Sayılı 10.09.2019 tarihli itirazın iptaline dair karar verilen .... İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra dosyası ve bağlı tüm alacakları yönünden; ayrıca ... 17. İcra Müdürlüğünün ......

          İlk derece mahkemesince; Davacının davasının kabulü ile; Bursa 11.İcra Müdürlüğü'nün 2018/525 Esas sayılı dosyasından, Gaziantep 13. İcra Müdürlüğü'nün 2018/61 Talimat sayılı dosyasında davacı hakkında tesis edilen 17.01.2018 tarihli icra kefalet işlemi nedeniyle davacıya gönderilen icra emrinin iptaline, 17.01.2018 tarihli icra kefalet işlemi nedeniyle icra takip dosyasında, davacıya yönelik icra kefili sıfatıyla tesis edilen tüm işlemlerin iptaline, karar verilmiştir....

          Somut olayda, borçluya ait taşınmaz payının satışı sonrası, satılan pay üzerinde birden fazla haciz bulunması nedeniyle, sıra cetveli yapılması için satım bedeli yetkili icra müdürlüğüne gönderilerek sıra cetveli düzenlenmesi istenmiş, icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetveline karşı şikayette bulunulmuştur. Şikayet dilekçesinde satış memurunun işlemine karşı bir itiraz veya şikayet bulunmamaktadır. Şikayetçi vekili, İİK'nun 142. maddesi uyarınca sıra cetveline karşı şikayette bulunduğundan görevli olan icra mahkemesince işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Güven kurumu olan bankanın ağırlaştırılmış objektif özen yükümlülüğü altında sorumlu olduğu, ibraz tarihini yanlış yazan banka memurunun işlemi nedeniyle davalı bankanın, B.K.nun 100. maddesi hükmü gereğince sorumlu olduğu ve dava tarihi itibari ile icra dosyasında yapılan kapak hesabına göre davacının talep ettiği tazminat miktarının üstünde olduğu ve davacının zarara uğradığı" gerekçesiyle davanın kabulüne, 50.000,00 TL nin 11.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmişlerdir....

            UYAP Entegrasyonu