ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2017 NUMARASI : 2017/627 ESAS, 2017/507 KARAR DAVA KONUSU : Manevi Tazminat KARAR : İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle, davacının olay tarihi itibariyle Jandarma Havacılık Daire Başkanlığında sivil memur, davalının ise Jandarma Başçavuşu İdari Şube sorumlusu olduğu, hakaret fiilinin de nöbet çizelgesinin gönderilmemesi üzerine işlendiği, olayın kişisel kusurdan değil hizmet kusurundan kaynaklandığı, bu itibarla, hizmet kusurundan kaynaklı kamu görevlisi aleyhine adli yargı yerinde dava açılamayacağından, adli yargıda açılan tazminat davasında husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının tehdit ve hakaret suçundan dolayı Ankara Batı 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/12/2011 gününde verilen dilekçe ile icra dairesi görevlisinin kusurundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna 16/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/12/2011 gününde verilen dilekçe ile icra dairesi görevlisinin kusurundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava icra dairesi görevlilerinin kusurundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki icra dairesi görevlisinin kusurundan kaynaklanan tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 12/02/2018 gün ve 2016/876-2018/785 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde taraf vekillerince kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
KARŞI OY Dava, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken (görevlerini yaparken) kusurları sonucu şahıslara zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar gören şahısların kamu görevlileri aleyhine adli yargıda açtıkları tazminat davasıdır. Kamu görevlileri aleyhine adli yargıda açılan tazminat davalannda sayın çoğunluğun görüşü; "kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun olup olmadığının araştırılması, kişisel kast ve kusuru varsa davanın kabulü, yoksa davanın reddi gerektiği" yönündedir....
Mahkemece, yetkili mahkemenin zarara neden olan icra dairesi görevlisinin işlemi yaptığı veya davalı ... Bakanlığının bulunduğu yer mahkemelerinden birisinin olduğu gerekçesiyle , davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”. Anılan Kanun hükmü haksız eylemden kaynaklanan tazminat davaları için özel yetki kuralı olup, davacıya seçimlik hak tanımaktadır. Dava konusu tazminat İİK'nın 5. maddesinden kaynaklandığından haksız fiile ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıktır. Dosya içeriğinden, davacının yerleşim yerinin Nevşehir olduğu, davanın haksız eyleme dayalı tazminat davası olup davacının, HMK'nın 16. maddesi kapsamında yerleşim yerinde dava açtığı anlaşılmaktadır....
Bakanlığına yönelik temyizler yönünden; Bir kamu kurumu olan Sağlık Bakanlığına karşı husumet yöneltilerek, davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığını ileri sürdüğü idari işleme karşı bir karar verilmesi amaçlandığına göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2. maddesi gereğince uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. Mahkemece yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken,işin esasının çözümlenmesi doğru olmamış,kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2)Davalı hekimlere yönelik temyizler yönünden; Davalı hekimler yönünden ise sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı? yoksa husumetten mi?...
Burada, kamu görevlisinin hizmetten ayrılabilen kişisel kusurundan bahsetmek kesinlikle mümkün değildir. Kamu görevlisinin buradaki kusuru hizmet kusurunu oluşturur. Hizmetten ayrılabilen kişisel kusur ise kamu hizmeti ile ilgisi olmayan kamu görevlisinin özel hayat ile tamamen özel tutum ve davranışlarından kaynaklanan bir kusurdur. Yukarıda açıklanan sorun konusunda sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemeleri incelememiz gerekir....
Dava, kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar....
Burada, kamu görevlisinin hizmetten ayrılabilen kişisel kusurundan bahsetmek kesinlikle mümkün değildir. Kamu görevlisinin buradaki kusuru hizmet kusurunu oluşturur. Hizmetten ayrılabilen kişisel kusur ise kamu hizmeti ile ilgisi olmayan kamu görevlisinin özel hayat ile tamamen özel tutum ve davranışlarından kaynaklanan bir kusurdur. Yukarıda açıklanan sorun konusunda sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemeleri incelememiz gerekir....