İİK'nun 17. maddesi gereğince, şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir. Somut olayda borçlunun şikayeti faize ilişkin olup icra emrinin faiz yönünden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tümden iptali doğru değildir. SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK’nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren İlama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 tarihinde karar verildi....
Ancak, icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak, tebligatın asile gönderilmediğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında takibin esası ile ilgili itiraz ve şikayetlerini de ileri sürdüğü görüldüğünden, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır. Bu durumda icra emrinin iptali gerekmez. Mahkemece, yazılı gerekçelerle bu yöne ilişkin şikayetin reddi gerekirken kabulü doğru değildir. Borçlunun diğer şikayet nedenleri hakkında inceleme yapılmaması ise, temyiz edenin sıfatı nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır....
Sidar Tunca'nın yer aldığı, şikayet olunan tarafından da bu sebeple icra emrinde şikayet eden tarafın vekili olarak Av. Sidar Tunca'nın gösterildiği ve icra emrinin de şikayet eden vekili olarak Av. Sidar Tunca'ya tebliğ edildiği, adı geçen vekil tarafından dosyaya herhangi bir itirazda da bulunulmadığı gibi şikayete konu icra müdürlüğünün karar tarihi itibariyle icra dosyası içerisine borçlu (şikayet eden) vekili olarak da herhangi bir vekaletname ibraz edilmediği, netice itibariyle bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere şikayet eden şirketin ilamda ismi geçen vekiline icra emrinin tebliğ edilmesi ve takibin kesinleşmesi üzerine şikayet eden şirketin mallarına haciz konulmasında ve icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair verilen 23/02/2021 tarihli kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ' şeklindeki gerekçe ile "Şikayetin Reddine" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/581 Esas sayılı dosyasında borçlu aleyhine gönderilen 29/03/2013 tarihli ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir" hükmünü içermektedir. Talep edilebilecek alacak miktarının, icra emrinde istenen miktardan daha az olduğu 23/11/2015 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, ödeme emrinin (tümden) iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
olduğunu açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; icra memur muamelesinden kaynaklanan nedenler yüzünden icra emrinin kanuni zorunlulukları taşımadığını, icra emrinin iptali talebini kabul ettiklerini, kendilerine yüklenecek bir kusuru olmadığından aleyhlerine vekalet ücreti hükmedilmeyerek icra emrinin iptali ile yeni bir icra emri düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen alacaklı 11.02.2021 tarihli celsede alınan beyanında; takibin iptali talebini ve davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın davayı kabul ettiği gerekçesi ile davanın kabul sebebi ile kabulü ile takibin davacılar/borçlular yönüyle iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
a ilk olarak 21.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından yasal süre içinde icra mahkemesine başvurularak ilamlı takip yapılmasının koşullarının oluşmadığı iddiasıyla icra emrinin iptali talep edilmiş, icra mahkemesince şikayet hususunda henüz bir karar verilmeden borçlu vekiline 22.10.2013 tarihinde ikinci kez icra emri tebliğ edilmiş, borçlunun bu ikinci icra emrinin iptali talebiyle 12.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet 7 günlük yasal sürenin geçirildiği gerekçesi ile reddedilmiştir. Borçlu adına tebliğ edilmiş bir icra emri varken, bu icra emri iptal edilmeden yenisi çıkarılamaz. Bu husustaki şikayet bir hakkın yerine getirilmemesinden kaynaklı şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre aşımından reddi isabetsizdir....
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak şikayetin kabulü ile icra emrinin raporda belirtilen miktarlara göre düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin, asıl davaya ilişkin 16.08.2013 tarihli şikayet dilekçesinde diğer şikayet sebepleri yanında, takipten sonra işleyecek faiz oranının düzeltilmesi talebinde de bulunduğu görülmektedir. Anılan şikayet hakkında Mahkemece inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konudaki şikayet incelenmeden hüküm kurulması isabetsizdir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi borçluya hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu nedenle İİK'nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilemeyeceği, bu hususun icra emrinin iptalini gerektirdiği, takibin iptali kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, ... 9. İcra Müdürlüğünün 2018/5426 Esas sayılı takip dosyasında davacı yönünden icra emrinin iptaline karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B....
DAVA Borçlular dava dilekçesinde özetle; aleyhlerine başlatılan ilama dayalı takipte, takip dayanağı olan ilamda yer almamalarına rağmen aleyhlerine gönderilen icra emrinde borçlu olarak gösterilmiş olmalarını şikayet etmekle, anılan 29.07.2021 tarihli icra emrinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmadı. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetin kabulü ile takip dosyasında düzenlenen 29.07.2011 tarihli icra emrinin davacılar yönünden iptaline karar verilmiştir. Anılan mahkeme gerekçesinde özetle; şikayete konu icra dosya kapsamında borçluların taraf olduğu ilam bulunmadığı, bu hali ile 29.07.2021 tarihli icra emrinin, icra emrinde dayanak olarak gösterilen ilama aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne hükmedildiği görülmektedir. IV. İSTİNAF A....