Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, öncelikle yetki, görev ve zamanaaşımına itiraz ettiklerini, davacının icra dosyasına süresinde ve açıkça imzaya itiraz etmediğini, çekin sahteliğine ilişkin zamanaşımının 6 ay olduğunu ve çek sahteliğine ilişkin görevli mahkemenin Asliye Hukuk veya Ceza Mahkemeleri olduğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın takibin taliki veya iptali şeklinde açılmış ise de takibin taliki sebeplerinin İİK'da gösterildiğini, davacının bu sebeplerin herhangi birisine dayanmadığını ve takibin iptalini gerektiren bir sebebi ileri sürmediğini, davada her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmediğini, müvekkilinin davacı borçlu hakkında takip başlattığını ve icra memuru tarafından kambiyo senedi vasfı taşımadığından taleplerinin reddedildiğini, Sivas 1....
İcra takibinin incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde borçlunun davalı şirket olduğu, borca itirazın ise , dava dışı ... tarafından temsilci sıfatı kullanılmaksızın kendi adına yapıldığı belirlenmiştir. Cevap dilekçesinde de, ...'ın davalı şirketi temsil yetkisi bulunmadığı açıkça ifade edilmiştir. Ödeme emrine itirazın geçerlilik koşullarından biri de itiraz edenin itiraz ehliyetinin ve sıfatının bulunmasıdır. Kendisine ödeme emri gönderilmeyen, takipte borçlu olarak gösterilmeyen kişi takip konusu borcun tarafı olsa bile ödeme emrine itiraz edemez. Ödeme emrine itiraz ehliyetine sahip olan kimse, takip talebi ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilmiş ve kendisine bu sıfatla ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçlu olabilir. Bunun yanında ödeme emrine itirazın bazı mali sorumlulukları kendiliğinden doğurduğu da gözden kaçırılmamalıdır....
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır....
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup uyuşmazlığın çözümü için öncelikle itirazın iptali davasının hukuki niteliği üzerinde durulmalıdır. Ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22/09/2021 tarih 2017/1- 2100 esas 2021/1084 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; genel haciz yolu ile icra takibinde borçlunun ödeme emrine itirazı, icra takibini kendiliğinden durdurur. İtiraz üzerine duran icra takibine itiraz hükümden düşürülmedikçe devam edilemez ve borçluya karşı hiçbir icra takip işlemi yapılamaz. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tâbidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek (...) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrine ve borca itiraz ettiği ,mahkemece borçlunun şikayetinin yasal beş günlük süreden sonra olduğundan bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun .../.... fıkrası gereğince bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biter. Müddet son günün tatil saatinde bitmiş sayılır....
İcra Müdürlüğü'nün ..... esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının ... borçlunun ... olduğu, takibe konu alacağın 13.500,17TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, asıl alacağın ferilerine ilişkin davalı tarafın itirazının iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının takipten sonra davadan önce asıl borcu ödemesi sebebiyle alacağın ferilerine ilişkin Küçükçekmece ..... İcra Müdürlüğü'nün ...... esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/390 ESAS, 2020/162 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine çek alacağından dolayı takip başlatıldığını, borca ve faize itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin çeki avans olarak verdiğini ancak karşılığında malların gelmediğini, ayrıca avalimdir yazısı ile ciro silsilesinin bozulduğunu, senedin kambiyo senedi özelliğini yitirdiğini söyleyerek takibin durdurulmasına ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Uyuşmazlık; borçlunun icra takibine itirazında zamanaşımı def'inde bulunduktan sonra itirazın iptali davasının görülmesi sırasında aynı def'iyi yeniden ileri sürmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Ödeme emrine itiraz ederken zamanaşımı def’ini ileri sürmüş ve icra takibini durdurmuş olan borçlunun itirazının iptali davasında bu defiyi tekrar ileri sürmesi gerekmez. Zira zamanaşımı def’inde bulunan borçlunun bu itirazının iptali için açılan davada, davacı, zamanaşımı def’inin yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptali davasını açtığından mahkemece zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı konusu üzerinde durularak bu davada karara bağlanacaktır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 30/12/2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamesinin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31/12/2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, bu sebeple davacı tarafın borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan, davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10/01/2022 tarihinde açtığından yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının yetki itirazının kabulüne, Biga İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, davacı-borçlu açısından İstanbul İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun tespitine dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/16533 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/48 Değişik iş sayılı dosyasından 31.12.2018 tarihli ihtiyati haciz kararının alındığı, 02.01.2019 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takibe başlandığı, örnek 7 ödeme emirlerinin 04.01.2019 tarihinde borçlulara tebliğ edildiği, borçluların 10.01.2019 tarihinde borca itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 264. maddesinde; “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur....