Bu iddia kapsamında ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz edilmesi ve itirazın iptali davası açılması hâlinde yapılacak yargılama ve mahkemece kurulan hükmün mahiyeti incelenmelidir. 24. Ödeme emrine itiraz, borçlunun borçlu olmadığını veya alacaklının takip yapma yetkisini haiz bulunmadığını icra dairesine bildirmesidir. 25. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 62. maddesine göre “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Borçlunun süresinde itirazı üzerine takip kendiliğinden durur (m.66/1). 26. Kanun koyucu ödeme emrine itiraz içeriği konusunda borçluyu sınırlayıcı herhangi bir düzenlemeye yer vermemiştir. Borçlunun borca itiraz ederken itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Borçlunun yalnız “itiraz ediyorum” demesi dahi yeterlidir ve borca itiraz olarak kabul edilir. 27....
Ödeme emri tebliğ edilmediği halde borçlu tarafından 07.07.2015 tarihinde borca itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir. İİK.'nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Ancak iş bu dava açılmadan önce davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu kiracıya tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilememiştir. Ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki süreler işlemez. Borçlunun haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece, bu nedenle istemin reddine karar vermek gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru değildir....
Somut olayda, davalı borçlu dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, yerleşim yeri adresinin Ankara olduğunu belirtmiş, ancak yetkili icra dairesini göstermemiş olduğu gibi davalı borçlunun dosya kapsamına göre, itirazın iptali davalarında; hem icra dairesinin hemde mahkeme yetkisine itiraz edilmesi durumunda İ.İ.K. 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK'nın 164.madde hükmü uyarınca önsorun olarak incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu sonuca etkili değildir. Mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz öncelikle inceleyerek kesin olarak karara bağlar. (HGK'nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-264 esas 2001/311 karar 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 esas 2002/208 karar) Davalı vekili cevap dilekçesi ile süresi içerisinde mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, İtirazın iptali davalarının 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, İtirazın iptali davalarının 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 67....
olduğunu, icra takibine itiraz eden borçlu hakkında alacağın %20’inden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalının itirazının kaldırılmasını, icra takibine kaldıkları yerden devam etme ve kiralanan taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/... sayılı takip dosyası uyarınca ilamsız icra takibi başlattıklarını, devamında İ.İ.K. M. 43 gereğince varolan takibin iflas yolu ile adi takibe çevrilmesini talep ettikleri, Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı takip dosyasının ile iflas takibine dönüştürüldüğüne karar verildiği, ilama bağlı alacağın icra takibine rağmen ödenmemesinin iflas sebebi olduğunu, bu sebeple davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın alacaklı sıfatıyla Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2020/... sayılı ilamsız icra takibi başlattığını, sonrasında iflas takibine çevirerek İİK m. 155 uyarınca davalı eden şirketin iflasına karar verilmesi için eldeki davaya açtığını, davalı şirketin TTK hükümleri uyarınca limited şirket olup İİK uyarınca sayılan iflasa tabi kişilerden olmadığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia edene böyle bir borcu söz konusu olmadığını, borca, faize ve bono içeriğine, takibe ve ödeme emrine itiraz ettiklerini, icra takibine dayanak senetler kambiyo vasfına haiz olmadığı, müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında düzenlendiğini, takip dayanağı bono müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında düzenlendiğini, müvekkilinin davalı tarafla yapılan başkaca kredi ve bankacılık işlemleri için yapmış olduğu sözleşmelerden birinin üzeri boş bulunan bir sayfasının altına atmış olduğu imza, sahte bir evrak düzenlenerek sahte bono halinde düzenlendiğini, davalı tarafın icra takibine konu bonoyu sahte olarak düzenlemiş olduğunun sayın mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda açıkça görüleceğini, İİK m. 168/5'de kambiyo senedine karşı yapılacak itirazlarda itiraz sebeplerinin sayıldığı ve icra mahkemesinin inceleme yetkisinin bu sebeplerle sınırlı tutulduğunu, bu sebeplerin itfa, imhal ve zamanaşımı olarak...
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/12- 185 esas 2009/182 karar) Borçlu vekilince sunulan 13/10/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde, "Tarafımıza 06/10/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine ilişkin takibin esasına ilişkin olarak borca, işlemiş faize, işleyecek faize, borcun tüm ferilerine, ayrıca ve açıkça yasal süresi içerisinde itirazımızdır. Takibe konu alacak kalemlerine ilişkin yapılan incelemede müvekkil idarenin takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı tespit edildiğinden iş bu dosyaya ilişkin borca, işlemiş faize, işleyecek faize, borcun tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ediyoruz." şeklinde itirazlarını belirttikleri, İcra Müdürlüğünce önce takibin durdurulmasına karar verildiği, sonra itirazın kısmi itiraz olarak değerlendirilip durdurma kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun, icra dairesine itirazı, kısmi itiraz olmayıp borcun tamamına itirazdır....
Bu sözleşmeye dayanarak kiraya veren tarafından ödenmeyen kira bedelinin tahsili için davalı hakkında icra takibi başlattığı ödeme emrinin 10/01/2022 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı borçlu vekili 14/01/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiştir. İcra takibi ile borca itiraz üzerine icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davası, birbirini tamamlayan ve bütünlük arz eden takip hukuku işlemleridir. Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve Avukatlık Kanununun 41. maddesine göre, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim tarafından resen gözetilmelidir. Ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borca itiraz, borçlu vekili tarafından yapılmıştır....